İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararını tanımayarak, milletvekilliği düşürülen CHP’li Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararda direnmesi İstanbul 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Berberoğlu’nun avukatı 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin AYM’nın kararını tanımamasına itiraz ederek, yeniden yargılama istedi.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin oybirliği ile verdiği kararı tanımayıp, milletvekilliği düşürülen CHP’li Enis Berberoğlu’na verdiği 5 yıl 10 ay hapis cezasında direnmesine itiraz edildi. Berberoğlu’nun avukatı 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı bir üst mahkeme olan 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıdı.
Berberoğlu’nun avukatı Yiğit Acar, Berberoğlu'nun yeniden yargılanması için verdiği dilekçede, şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı gereğince yeniden yargılamaya başladığına dair karar alınmasını ve bu kararla birlikte bir temel hak veya özgürlüğü ihlal ettiği Anayasa Mahkemesi'nce tespit edilen önceki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/205 Esas 2017/97 Karar sayılı kararı ile 13/10/2020 tarihili ek kararının kaldırılmasını, 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması hükmüne uygun olarak, yeniden yargılamaya hükmolunmasına, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 20/09/2018 tarih ve 2018/2088 esas, 2018/2728 karar sayılı onama kararına bağlı sonuçların geri alınması amacıyla yeniden yargılama kararına bağlı olarak müvekkilimiz hakkındaki yargılamanın CMK m 223/3-8 uyarınca dosya hakkında ivedi şekilde durma kararına hükmolunmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz."
NE OLMUŞTU?
14 Haziran 2017’de Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan “MİT TIR'ları” haberiyle ilgili olarak Enis Berberoğlu hakkında “Siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla açılan davada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 25 yıl hapis cezası verdi.
Bunun üzerine Berberoğlu 14 Haziran 2017’de tutuklandı. Bu hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından 9 Ekim 2017’de bozuldu.
Bozma kararında İstinaf Mahkemesi “Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağını” belirtti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise İstinaf Mahkemesinin bozma kararını usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı iade etti.
Dosyayı yeniden ele alan İstinaf Mahkemesi, bu kez Enis Berberoğlu'na "casusluk" suçundan değil, "devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan 13 Şubat 2018’de 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi ve tutukluluğunun devamına hükmetti.
Bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı temyiz etti. Savcılık, Berberoğlu'nun "casusluk" suçundan cezalandırılması talepli temyiz dilekçesini Yargıtay’a gönderdi.
Dilekçede, Berberoğlu'nun, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama" suçundan cezalandırılması talep edildi.
Berberoğlu, 24 Haziran Milletvekilliği Seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilince, yargılamanın durdurulması talebiyle Yargıtay'a başvuru yaptı. Başvuru 20 Temmuz'da reddedildi. Fakat Yargıtay 20 Eylül 2018'de Haziran seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilen ve hala tutuklu bulunan Enis Berberoğlu hakkında verilen cezanın infazının, yasama dokunulmazlığı gerekçesiyle durması istemini kabul etti ve Berberoğlu'nun tahliye edilmesine hükmetti. Yargıtay kararı üzerine tahliye edilen Enis Berberoğlu hakkındaki kesinleşmiş ceza, TBMM Genel Kurulu'nda 4 Haziran 2020'de okunarak milletvekilliği düşürüldü. Ertesi gün gözaltına alındı ve yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı gün koronavirüs tedbirleri kapsamında izinli olarak cezaevinden çıkartıldı.
AYM, 25'inci, 26'ıncı ve 27'nci dönem CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının oy birliğiyle ihlal edildiğine karar verdi.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi AYM’nın yerindelik denetimine girdiğini ileri sürerek, kendi kararında direnmişti.
DEVLETTE SİSTEM KRİZİ
İstanbul 14. Ağır Ceza, AYM’nin Berberoğlu’yla ilgili ‘yeniden yargılansın’ kararını reddetti. Hem kurumlar hem yargıdaki sıkıntılı gidişatın ulaştığı noktayı yansıtan gelişme, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ndeki en ciddi kriz oldu. Ancak Yüksek Mahkeme üyesi Engin Yıldırım’ın paylaşımı ve ‘ışık polemiğiyle’ asıl gündem ikinci plana düştü. ‘Darbe iması’ tepkileri üzerine Yıldırım “Hukuk dışı herhangi bir imada bululnmadım, özür diliyorum” dedi.
‘SUNİ GÜNDEM YERİNE HUKUKSUZLUĞA BAKILMALI’
Yıldırım’ın sözlerine tepki yağdı. Adalet Bakanı Gül “Vesayet özlemi içinde olanlar hukuk adına konuşma ehliyetini yitirir” dedi. CHP’li Özel “Siyasi çağrışımlar yaratabilecek spekülatif işler hâkimin işi değil” tepkisini gösterdi. DEVA Partili Yeneroğlu da “Herkesi ciddiyete davet ediyoruz. Hukuk güvenliğini tehdit eden ışık oyunları değil, AYM kararlarının tanınmaması. Suni gündem çabalarını bir kenara bırakıp hukuksuzluklara odaklanabiliriz” ifadesini kullandı.
AYM’DEN PAYLAŞIM AÇIKLAMASI
MAHKEMENİN GÖRÜŞÜNÜ YANSITMAZ
Engin Yıldırım’ın tepki çeken paylaşımının ardından AYM’den 15 Temmuz’lu açıklama geldi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Herhangi bir üyenin şahsi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar kurumsal görüşü yansıtmaz. Anayasa Mahkemesi 15 Temmuz gecesinde ifade ettiği gibi anayasal düzene karşı her türlü demokrasi dışı girişimi reddetmekte ve demokratik hukuk devletinin yanında durmaktadır.
IŞIKLI POLEMİK
Devletin iki ‘erkinin’ örneği görülmeyen polemiğe konu eden süreç, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin AYM’nin CHP’li Enis Berberoğlu’yla ilgili yeniden yargılama talebini yok saymasıyla başladı. Yerel mahkeme kararının ardından AYM üyesi Engin Yıldırım “Işıklar yanıyor” notuyla Yüksek Mahkeme binasının fotoğrafını paylaştı. İçişleri Bakanlığı’ndan ‘Işıklarımız hiç sönmüyor’ yanıtı geldi. Darbe algısı şeklinde değerlendirilen paylaşıma tepkiler sonrası Yıldırım önce “Hukukun ışığını kastettim” açıklaması yaptı ardından Twitter hesabını genel erişime kapattı.
DEVLETTE SİSTEM KRİZİ
Soylu’nun tepkisi ve Bahçeli’nin çağrısıyla gündeme gelen Anayasa Mahkemesi, bu kez ‘yanan ışık’ tartışmasıyla gündemde. Berberoğlu hakkında “Hak ihlaline uğradı” diyerek dosyayı 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderen AYM’nin kararını yerel mahkeme tanımadı. Anayasa’ya aykırı duruma tepki gösteren AYM üyesi Engin Yıldırım “Işıklar yanıyor” notuyla Yüksek Mahkeme’nin fotoğrafını paylaştı. İçişleri, benzer kareyle yanıt verdi. AYM “Paylaşım mahkemenin görüşünü yansıtmaz” derken, Yıldırım’dan özür açıklaması geldi.
Anayasa Mahkemesi, MİT tırları davasında 5 yıl 10 ay hapis cezası verilen ve milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu’nun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının oy birliğiyle ihlal edildiğine hükmetmişti. Yüksek Mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermişti. Mahkeme, Berberoğlu’nun yeniden yargılanmasına yer olmadığına hükmetti. Kararda, Anayasa Mahkemesi’nin yerindelik denetimi yapamayacağı ve yetkisini aştığı ileri sürüldü. Yerel mahkemenin AYM kararına uymamasına tepki gösteren AYM üyesi Engin Yıldırım “Işıklar yanıyor” notuyla Yüksek Mahkeme’nin fotoğrafını paylaştı. İçişleri Bakanlığı’ndan “Işıklarımız hiç sönmüyor” yanıtı geldi.
AYM OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
“Anayasa Mahkemesi’nin herhangi bir üyesinin şahsi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar Anayasa Mahkemesi’nin kurumsal görüşünü yansıtmaz. Anayasa Mahkemesi 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı basın açıklamasında ifade ettiği gibi anayasal düzene karşı her türlü demokrasi dışı girişimi reddetmekte ve demokratik hukuk devletinin yanında durmaktadır” açıklaması yapan AYM, Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırdı. 3.5 saatlik toplantıdan Berberoğlu’na ilişkin karar çıkmadı. “Demokrasi dışı oluşum ima etmem söz konusu değil” diyen Yıldırım ise paylaşımını sildi ve hesabını korumaya aldı. Yıldırım “Kullandığım ibare maksadı aşan bir şekilde yorumlandı ve bundan büyük bir üzüntü duymaktayım. Gayem, AYM’nin bir hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı. Demokrasi dışı tüm oluşum, araç ve teşebbüsleri ima etmem asla söz konusu değil” dedi. Daha sonra yazılı açıklama Yıldırım “Işıklar yanıyor derken hukukun ışığını kastettim, başka ışıkları değil” diyerek “Kasıtlı olarak demokrasi ve hukuk dışı hiçbir imada bulunmayacağım şahsımı tanıyan herkesçe malumdur. Ancak insani bir yanılgıyla yanlış yorumlanmaya müsait şekilde paylaştığım mesaj dolayısıyla kamuoyundan özür diliyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan bir yerel mahkemenin AYM kararını tanımaması ilk kez yaşanmıyor. AYM, 2018’de tutuklu gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tahliyelerine karar vermişti. Yüksek mahkeme hak ihlali olduğuna hükmetmişti. Bir gün sonra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Yerel mahkeme AYM’nin ‘yetki gaspı’ yaptığını ileri sürmüştü.
YARGI VE YÜRÜTMEDEN KARŞILIKLI ‘IŞIK’ PAYLAŞIMLARI
Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım, AYM kararına rağmen Istanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin CHP Istanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun yeniden yargılanmasına yer olmadığına karar vermesinin ardından yüksek mahkemenin fotoğrafını “Işıklar yanıyor” notuyla Twitter’da paylaştı. Içişleri Bakanlığı’ndan “Işıklarımız hiç sönmüyor” yanıtı geldi. Içişleri Bakan Yardımcıları Ismail Çataklı, Mehmet Ersoy ve Muhterem Ince, darbe iması olduğu iddia edilen paylaşım nedeniyle Yıldırım’ı istifaya davet etti.
“IŞIKLAR YANIYOR” PAYLAŞIMINA SİYASETTEN TEPKİ GELDİ. AK PARTİ VE MHP YILDIRIM’I İSTİFAYA DAVET ETTİ. CHP, BERBEROĞLU İÇİN ADIM ATILMASINI İSTEDİ. DEVA PARTİ’Lİ YENEROĞLU “HUKUK GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEN IŞIK OYUNLARI DEĞİL, AYM KARARLARININ TANINMAMASI” DEDİ.
ASIL TEHDİT IŞIK DEĞİL, AYM’NİN TANINMAMASI
TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Bu ülkede darbeci karanlık kafaları aydınlatacak ışığın anahtarı tektir ve o da milletimizin iradesidir. Gereken her durumda o irade sağduyu ile ışıkları açar ve lüzumsuzsa da kapar.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Işıkları millet açar, millet kapatır. Yargı mensupları, kararları ile konuşur. Bu paylaşım yüksek mahkeme üyesine yakışmaz.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Demokrasimizi kimse tehdit edemez. Cunta ağzıyla konuşanların anayasal düzenimizi hedef almasına müsaade etmeyeceğiz.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal: TBMM Başkanlığı’nın ışıkları sönük. Meclis Başkanı, haksızlığın giderilmesi, millet iradesinin tecellisi, Berberoğlu’nun vekilliğinin iadesi için kılını kıpırdatmıyor.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu: Yargı mensupları tweet atamazlar. Devlet kurumları, tweet atarak kendi itibarına suikast etmez.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu: Herkesi ciddiyete davet ediyoruz. Hukuk güvenliğini tehdit eden ışık oyunları değil, AYM kararlarının tanınmamasıdır. Çocukça davranışları ve suni gündem oluşturma çabalarını bir kenara bırakıp gün ışığı ile ülkemizi karanlığa boğmaya çalışan hukuksuzluklara odaklanabiliriz.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün: Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldır. Anayasayı kanunları yok say. AYM‘yi tanımıyorum de. Sonra da kapatılmakla tehdit edilen kurumun çalıştığını gösteren bir tweet’ten özgürlükçü kararlara imza atan Engin Yıldırım Hoca’ya darbecilik imasında bulun. Pes doğrusu.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay: Bu tweet hiçbir mazereti ve tevili mümkün olmayan, darbeyi çağrıştıran ve ima eden vahim bir açıklamadır. Derhal istifa etmelidir.
‘ADALET CELLADINI MAHKEME MAHKEME GEZDIRIYORSUNUZ’
AYM’nin Berberoğlu kararına rağmen yeniden yargılamayı reddeden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı Meclis’te tartışma yarattı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Mahkeme Başkanı Akın Gürlek’in daha önce aldığı kararları sıraladı, sert tepki gösterdi. Özel “O adalet celladı bakın ne işler yaptı. Kaftancıoğlu davası onda, sanatçı Atilla Taş ve gazeteci Murat Aksoy’un tahliye edilmelerinden hemen sonra yeni bir soruşturma açıp onların özgürlüğüne engel olup tekrar tutuklama işi onda, Demirtaş’ın yargılandığı davadan tahliye edildiği anda başka bir davadan tutuklama kararını vermek onda, Sözcü gazetesi yöneticileri kararı onda. Oysaki bunları hepsi biri 35’te, biri 36’ta, biri 14’te, biri 15’teydi, bu beyefendiyi, özel celladı, giyotini mahkeme mahkeme gezdiriyorsunuz, bu kararları alabilsin diye” ifadelerini kullandı.
BİSİKLETTEN, FETÖ İMASINA ‘ÖNCE OKU’DAN DİVAN-I ALİ’YE
BİR AYLIK POLEMİK
14 EYLÜL
Şehirlararası gösteri ve yürüyüş yasağının kaldırılması, kamuda güvenlik soruşturmasının iptal edilmesiyle başlayan bir aylık polemikte farklı bir evreye girildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tepki gösterdiği bu kararlar için “Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Özgürüz ya. Ben varım sen var mısın, Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı?” dedi. 14 Eylül’deki bu çıkışa bir gün sonra AYM üyesi Engin Yıldırım’dan fotoğraflı yanıt geldi. Sosyal medya hesabından bisikletli fotoğrafını paylaşan Yıldırım, Anayasa’nın 138. maddesini hatırlatarak “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorunda” ifadelerini kullandı.
23 EYLÜL
AYM Başkanı Zühtü Arslan ise 23 Eylül’de Soylu’ya yanıt verdi. İsim vermeyen Arslan “Eleştirinin eleştirilenler bakımından etkili ve faydalı olabilmesi büyük ölçüde kullanılan üsluba bağlıdır. Herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir” dedi. Polemiği sürdüren Soylu, bir gün sonra Arslan’ın Polis Akademisi Başkanı olduğu döneme işaret etti. Güvenlik soruşturmasının gerekliliğini savunarak “Anayasa Mahkemesi Başkanımızın aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini ben FETÖ’den ihraç ettim. Demek ki devlete adam alınırken dikkat edilmesi lazım. Ben bilerek aldığını söylemiyorum” diye konuştu.
30 EYLÜL
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır” dedi. Bahçeli, Meclis’e çağrı yaparak “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle çelişmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışmaların odağı olmaktan çıkarılmış bir ‘Yüce Mahkeme’, deyim yerindeyse bir ‘Divan-ı Ali’ kurulması Türkiye’nin gücüne güç katacak” açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ekim’de Bahçeli’nin çağrısı için ‘’Parlamento yeni bir adım atarsa seve seve ben de varım” dedi.