Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Geçmişte devlet baskısına ve tek parti uygulamalarına ne kadar karşı çıkıyor idiysek bugün HDP’nin de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da seçmenin üzerinde bir baskı kurmasını, silahla, terörle baskı kurmasını asla kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında memleketi Ordu'da bulunan Kurtulmuş, Altınordu ilçesinde Sırrıpaşa Caddesi'ndeki esnafı ziyaret etti.
Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, 7 Haziran seçimlerinin büyük bir demokratik olgunluk, huzur ve güven içinde yapılmasını arzu ettiklerini söyledi.
Kimsenin tehdidi olmasın
"Seçimlerde her vatandaş zihninden ve gönlünden geçirdiklerini özgürce ortaya koysun" diyen Kurtulmuş, "Bu anlamda kimsenin baskısı olmasın, kimsenin tehdidi olmasın. Silahların gölgesi altında bir seçime gitmeyelim. Herkes rahat bir şekilde gönlünden geçen, aklına uygun gelen aday, parti kimse gitsin ona oy versin. Demokrasi ve oyunun kuralı budur" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Türkiye'de senelerdir demokrasinin yükseltilmesi için mücadele verdiklerini, geçmişte, tek parti döneminde devlet tehdidi altında insanların seçime gittiğini belirtti. 1946 yılında açık oy, kapalı tasniflerle seçimler yapıldığını, 1982 Anayasası'nın açık oy, gizli tasniflerle yapıldığını söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
Silahla terörle baskı kurmasını
"Geçmişte devlet baskısına ve tek parti uygulamalarına ne kadar karşı çıkıyor idiysek bugün HDP’nin de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da seçmenin üzerinde bir baskı kurmasını, silahla terörle baskı kurmasını asla kabul etmemiz mümkün değildir. Siz o bölge insanının sizi tercih edeceğine inanıyorsanız niye tehdit ediyorsunuz. Niye insanları baskı altına alıyorsunuz. Niye insanları terörle şiddetle yıldırarak başka partilere oy vermemesini sağlamaya çalışıyorsunuz."
Kurtulmuş, 6-7 Ekim olaylarında 41 gencecik insanın öldüğünü, o olaylarda sokakları ateşe verenlere en büyük tepkiyi başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkının verdiğini dile getirdi.
"Baskılar sürdüğü takdirde doğu ve güneydoğuda en büyük cevabı verecek olanlar da Kürt kardeşlerimizdir. Kürt kardeşlerimiz, bölge halkımız bu tehditlere karşı gider ve sandıkta gerekli cevabı verir" diyen Kurtulmuş, "Eğer insanlara tehdit ve şantaj varsa bu son derece yanlıştır, asla kabul edilemez. En büyük zararı bölge halkına, Türkiye demokrasisine zarar verir. Dolayısıyla herkes attığı adıma dikkat etsin. Huzur, barış ve özgürlük içerisinde bir seçime gidelim. Halk kime oy veriyorsa başımız üstüne koyup onu saygıyla karşılayalım" diye konuştu.
"Baskının, şantajın insanı tehdit..."
Kurtulmuş, HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı konusunda ise hayatı boyunca barajlara karşı olduğunu ancak kendilerinin de bu barajlarla mücadele ederek buralara geldiklerini aktardı.
Oyunun kurallarını kendilerinin koymadığını, karşı olmalarına rağmen maalesef barajların Türkiye’de devam ettiğini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bugün baraja karşı olan, diyelim ki HDP. 30 Eylül 2013’te Sayın Cumhurbaşkanımız, o zaman başbakanken ‘Gelin dar bölge sistemi yapalım, barajı sıfırlayalım’ dedi. Bu teklife niçin olumlu bir cevap vermedi muhalefet partileri? Eğer 2013’te bunu yapsaydık şu anda barajın olmadığı seçimle gidecektik. Şimdi oyun oynanıyor. Bu oyunun kuralları belli, tahmini belli. Diyelim ki futbol oynuyorsunuz, maçın 50. dakikasına gelmişsiniz. Takımlardan biri diyor ki 'ben artık bu futbol oyununu ayakla oynamayacağım, elle oynayacağım' diyor. Kuralı değiştirelim diyor. Böyle bir şey olmaz. Bunu yapacaklarına otursunlar gerçekten demokrasiye inandıklarını göstersinler. Gerçekten terörle aralarına büyük bir mesafe koyduklarını göstersinler. Gerçekten baskının, şantajın insanı tehdit altında tutmanın demokrasiye aykırı olduğunu açıkça ifade etsinler."
Barajı aşamazsa kıyamet kopmaz
Kurtulmuş, HDP'nin sadece dar bir bölgenin partisi değil, bütün Türkiye’nin partisi olduğunu ispatlaması gerektiğini belirterek, "Parlamentoya gelsinler halk oy veriyorsa iktidar olsunlar. Bunların hiç birisine sesimizi çıkarmayız ama başlamış olan bir demokrasi oyunu var. Evet, keşke baraj olmasaydı. Geçmiş dönemlerde bazı partiler barajın altında kaldı ama sonuçta kıyamet kopmadı. HDP ya da başka bir parti barajı aşamazsa Türkiye’de kıyamet kopmaz" şeklinde konuştu.
"Çözüm süreci akamete uğrar"
"Çözüm süreci akamete uğrar" diyenler olduğunu aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hiç merak etmesinler. Hiç kimse çözüm sürecini istemese bile bu millet çözüm sürecini benimsemiştir. Bu ülkede insanlar bir daha evlatlarını şehit vermek istemiyor. Bir daha bu insanlar on binlerce gencimizin teröre kaybedilmesini istemiyor. Bir daha kardeş kanı dökülsün istemiyor. Herkes 30 yıldır 'artık bu iş bitsin' diyor. Dolayısıyla çözüm sürecini akamete uğratacak bir söz ve bir tavır gibi herhangi bir hareket olursa buna öncelikle halkımız cevap verir, halkımız karşı çıkar, asla çözüm sürecinin akamete uğramasına müsaade etmez."
ORDU/AA