Türk futbolunun geleceğini bile tehdit eder hale gelen kulüplerin borçları konusunda devlet devreye giriyor... Borçların Ziraat Bankası tarafından ödenip, yeniden yapılandırılmasını öngören sistemle yüzde 30 dolayında faiz ile alınan borçlar yüzde 8 gibi düşük bir oranla uzun vadeye yayılacak. UEFA’nın finansal fair kriterlerini andıran kurallarla denetlenecek kulüplerin yeniden borç sarmalına girmesi önlenecek. Tarihi adım, Süper Lig’in yanı sıra alt liglerdeki kulüpleri de kapsayacak...
Birkaç istisna dışında Türkiye’deki tüm profesyonel futbol kulüplerinin en büyük sorunu olan borçlar konusuna devlet el atıyor, ‘milat’ sayılabilecek bir uygulama geliyor... Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Ziraat Bankası arasında bir süredir devam görüşmelerde varılan mutabakata göre, borçlar Ziraat Bankası tarafından ödenecek ve yeniden yapılandırılacak. Zaman zaman ödeme sıkıntısı nedeniyle UEFA’dan lisans almakta zorlanan kulüpler, borçlarını taksitler halinde ödeyerek nefes alacak. 31 Ocak’a kadar Ziraat Bankası’na bildirim yapacak kulüpler bu uygulamadan yararlanabilecek. Sistem sadece Süper Lig’i değil, alt ligleri de kapsayacak. Konuyla ilgili detaylar bugün TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın tarafından kamuoyuna aktarılacak...
Bu uygulama, toplam borcu 10 milyar liraya dayanan ve son birkaç yıldır UEFA’nın finansal fair play kıskacında olan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’a da nefes aldıracak. Geçmişte Galatasaray, Bursaspor, Beşiktaş, Kardemir Karabükspor ve Gaziantepspor’a Avrupa’dan men cezası getiren, bugün de Fenerbahçe’yi bu ceza ile karşı karşıya bırakan mali tablonun yeni bir şablona oturtulması, bundan sonraki süreçte kulüp ekonomisinin iyi yönetilmesi halinde kurtuluş reçetesi olabilecek.
Son olarak 2 milyar 495 milyon 267 bin lira borç, 376 milyon 157 bin lira alacak açıklayen Beşiktaş, 2 milyar 689 milyon lira borç, 1 milyar 226 milyon lira alacak bildiren Galatasaray, toplam borcu 4 milyar liraya dayanan Fenerbahçe ve kasım ayında yapılan divan kurulu toplantısında 987 milyon lira borç açıklayan Trabzonspor, en azından kısa vadede yapması gereken ödemeleri daha uzun bir takvime yaymış olacak. Yüzde 30 dolayında faiz ile alınan borçlar kapatılarak yüzde 8 gibi düşük bir oran ile yeniden yapılandırılacağı için kulüpler büyük bir avantaja sahip olacak.
Geçmişte olduğu gibi borcu borçla ödeme, öteleme ya da üzerine koyarak ilerleme yöntemine başvurulmasının önüne geçmek için de bir kurul oluşturulacak. Bu kurul, UEFA’nın finansal fair play kriterlerine benzer kurallarla yeni dönemde kulüplerin mali yapısını denetim altında tutacak. Kurallara uymayan kulüplere ise geçmişte olduğu gibi anlayış gösterilmeyecek ve TFF kanalıyla ciddi cezalar uygulanacak. Yöneticiler, ayağını yorganına göre uzatmak, kulübü kendi kaynakları ile çevirmek zorunda kalacak. Sürdürebilir bir ekonomiya kavuşmak zorunda kalacak kulüpler, başkan ya da yöneticilerin kişisel servetlerinden aktardığı borçlardan da kurtulacak. Konuyla ilgili diğer detaylar ise Yıldırım Demirören ve Hüseyin Aydın’ın bugün yapacağı açıklamalar ile aydınlığa kavuşacak.
YAŞATMAK MI, İYİLEŞTİRMEK Mİ?
Futbolda deniz bitmişti. Faizin faizini ödeyemez hale gelmişti, getirilmişti kulüpler. TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın’ın hafta içinde bir araya gelmesi işaret fişeğiydi. Devlet, sonunda uçuruma doğru yuvarlanan Türk futboluna Ziraat Bankası ile el uzattı. Türk futbolunun yeniden yapılandırılması sürecinin ayrıntıları da yavaş yavaş belli olmaya başladı. Çeşitli bankalara olan ve toplamı 11 milyar TL’yi bulan borçları Ziraat Bankası üstlenecek. Ardından da 10 yıla yayılacak bir ödeme planına yıllık yüzde 8 gibi düşük bir faiz uygulanacak, borçlar ödenebilir hale getirilecek. Tabii “Devletin kulüpleri kurtarma operasyonunda ne işi var?” denebilir. Bu eleştiri haklı da olabilir. Ama ekonomik olarak bakıldığında, kurtarma operasyonunda üstlenilen borç, 2019 bütçesi 1 trilyon TL’ye ulaşan devlet için üstesinden gelinebilecek bir meblağ ve sonuçta kulüplerden de geri alınacak. Yani bu adım kulüpler için büyük ama devlet için küçük bir adım bu. Tabii asıl mesele, sonrasının doğru planlanmasında çünkü “TL gelirli-döviz giderli” mevcut kulüp düzeni, bir süre sonra aynı borç sarmalını yaratacaktır. TFF’nin bir finans birimi oluşturarak tüm kulüpleri ekonomik olarak denetleyeceği ve yaptırım uygulayacağı söyleniyor. İlk adım ağır yaralı hastanın kanamasını önleyecektir, bu kesin ama hastayı ayağa kaldıracak olan, TL- döviz ikileminde dağılan kulüplere doğru bir yönetim planı oluşturmaktır. Umarım TFF doğru planlama ile bir doğru model açıklayacaktır. Yoksa hastalığı iyileştirmiş olmayız, yaşatmış oluruz. -BÜLENT TUNCAY
BUGÜNÜ ARARKAN, YARIN KAYBOLMASIN?
Kulüpleri giderek daha da büyüyen bir girdabın içine çeken borç sarmalının ortadan kaldırılmasına yönelik atılacak tarihi adım, bir babanın oğluna yapacağı türden bir jest... Bu noktada devletin ‘babalık’ yaptığını söylemek gerek. Zaten kulüplerin borç batağından kurtulmasının başka bir yolu da yoktu... Şimdi sıra kulüplere geldi. ‘Hayırlı’ ya da ‘hayırsız’ evlat profili çizmek artık yöneticilere kalmış durumda. Her fırsatta borç yükünün altıdan kalkmanın en azından kısa vadede mümkün olmadığını dile getiren yöneticiler, öncelikle sorumluluklarının arttığını ve sunulan bu fırsatın önemini idrak etmeli. Bir çok kulüp iş hayatında son derece başarılı olan başkanlar tarafından yönetiliyor. Artık kimse yarını harap etme pahasına bugünü kurtarmaya çalışmamalı. Yıllar sonraki gelirleri bile temlik altına alınan kulüpler, yüksek faizli borçlardan kurtulmanın avantajını iyi kullanmalı. Transferde ‘çilek’ peşinde koşmak yerine sonradan hazımsızlığa neden olmayacak meyveler tercih edilmeli. Sıradan yabancılara ödenen milyon euroların hesabı iyi yapılmalı, hiçbir şey veremeyen oyunculara para harcamanın önüne geçilmeli. Dillerden düşürülmeyen altyapı, vakit kaybetmeden yeniden hak ettiği değeri bulmalı. Aidiyet duygusundan yoksun oyunculara yapılan yatırımın en azından bir kısmı taşıdığı forma için tekmeye kafa uzatacak futbolculara aktarılmalı. Aksi durumda bugün devlet eli ile ortadan kaldırılmaya çalışılan borç sarmalı çok da uzun olmayan bir sürede yeniden Türk futbolunun en önemli sorunu haline gelebilir. Ve bu kez hiçbir yöneticinin kimseye dert yanacak yüzü olmaz. - SELİM YILDIRIM