Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sultanahmet’te birkaç sene öncesine kadar Tapu ve Kadastro Müdürlüğü olarak kullanılan binayı 'Ayasofya Müzesi' haline getiriyor. Binanın restorasyonu sırasında yapılan çalışmalarda bin 500 yıllık bir yapı bulundu.
Gazeteci Murat Bardakçı, 'Son yılların en büyük arkeolojik keşfi: Sultanahmet'te bin 500 yaşında ve sapasağlam kalmış bir Bizans yapısı bulundu' başlığıyla duyurduğu haberde toprağın metrelerce altından çıkartılan yapının, İstanbul’da Yenikapı kazılarının ardından yapılmış en önemli arkeolojik keşif olduğunu belirtti.
‘5. YÜZYILDA YAPILDIĞI BELİRTİLDİ’
Bardakçı, kazı çalışması ve yapı ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“600 metrekare genişliğinde ve 6 metre 80 santim yüksekliğindeki mekânın bir ihtimal beşinci asırda yapıldığı tahmin ediliyor, bazı eklentilerin mimarî özellikleri altıncı yahut yedinci yüzyılda sarnıç haline getirildiğini gösteriyor ve zemine bugün az miktarda da olsa hâlâ su geliyor.
Sultanahmet Meydanı, malûm, Bizans’ın meşhur Hipodromu, yani o zamanın sosyal hayatında önemli yeri olan atlı araba yarışlarının yapıldığı alandır ve meydanın bazı yerlerinde görünen kalıntılar da Hipodrom’un günümüze ulaşabilen taşlarıdır.
Hipodromdaki imparator locasının Tapu ve Kadastro Müdürlüğü binası ile İslâm Eserleri Müzesi’nin, yani ortaya çıkartılan yapının tam karşısına düştüğü biliniyor. Bu yapının zemininin günümüzün Sultanahmet Meydanı olan hipodromun dört buçuk metre kadar altında kalan asıl zemin ile aynı seviyede olması da kemerli yapının hipodrom ile bağlantılı olarak inşa edildiği kanaatini uyandırıyor.
‘ÇÖPLÜK OLARAK KULLANILMIŞ’
Bin 500 yaşındaki bu yapı hakkında şu anda sahip olunan tek bilgi, mekânın Doğu Roma İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet Türkiyesi’ne uzanan 15 asır boyunca “çöplük” olarak kullanılmış olduğundan ibaret!
Yapının üzerinde artık ciddî şekilde çalışılacak, mekânın ne maksatla inşa edildiği, niçin sarnıça çevrildiği, hipodrom ile hakikaten bir alâkasının bulunup bulunmadığı ve zeminde sonradan kapatılmış olan bir dehlizin nereye uzandığı gibi soruların cevapları da bu araştırmaların neticesinde öğrenilebilecek.”