Saray terzisinin evi artık tasarımcıların evi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstiklal Caddesi’nin kaderine terkedilmiş sembol yapılarından Botter Apartmanı’nı restore ederek, ‘Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’ adıyla kültür hayatımıza kazandırdı. Osmanlı’nın ilk ‘Art Nouveau’ üslubundaki yapısı olan bina 2017’de UNESCO tarafından ‘Tasarım Şehri’ unvanına layık görülen İstanbul’un bu misyonuna uygun olarak tasarım dünyasının sanatsal çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Merkezin kapıları yarın ‘Düşler, Hakikatler’ sergisiyle açılacak.

SALİHA SULTAN

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Beyoğlu İstiklal Caddesi’nin kaderine terkedilmiş sembol yapılarından tarihi Botter Apartmanı’nı İstanbullulara kazandırdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Miras eliyle restore edilerek şehrin kültür hayatına eklemlenen Osmanlı’nın ilk ‘Art Nouveau’ üslubundaki yapısı, ‘Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’ olarak Cuma gününden itibaren sanatseverlerin ziyaretine açılacak.

Bina, 2017’de UNESCO tarafından ‘Tasarım Şehri’ unvanına layık görülen İstanbul’un bu misyonuna uygun olarak tasarım dünyasını ağırlayan sanatsal sergilere ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Mekan İstanbullulara, küratörlüğünü Melike Bayık’ın üstlendiği ve 13 sanatçının çalışmalarının yer aldığı ‘Düşler, Hakikatler’ sergisi ile merhaba diyecek.

‘SARAY TERZİSİ İLE SARAY MİMARININ BULUŞTUĞU BİR DEĞER’

Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’nin açılışı öncesi basın mensuplarıyla buluşan ve mekanın restorasyon süreci ile yapılacak etkinlikler hakkında bilgileri aktaran İBB Genel Sanat Yardımcısı Mahir Polat, Sultan II. Abdülhamid tarafından sarayın resmi terzisi Hollandalı Maison Jean Botter için yaptırılan apartmanın İstanbullularla buluşacak olmasından duyulan heyecanı dile getirdi. Polat, İstiklal Caddesi’nin son yıllarda bir çöküntü yaşadığını vurgulayarak, “Botter Apartmanı da İstiklal üzerindeki önemli yapı stokları arasında yer alıyor. Cadde geçmişte bizi kültüre çeken bir alandı, tarihinde de böyleydi. Ne yazık ki zamanla kültür merkezleri çekildi ve bu kimliği kaybolarak yeme içme kültürünün baskın geldiği bir cadde oldu. Bu yeme içme alanlarının üst katları boş kaldı” dedi.

İhmaller nedeniyle İstanbul’un birçok değerini kaybettiği gibi Botter Apartmanı’nın da uzun yıllar atıl kaldığını hatırlatan Polat, “Botter bir saray mimarı ile saray terzisinin buluştuğu bir değer ve miras. Farklı coğrafyalardan, uygun yaşamların yan yana geldiğinde ortaya nasıl güzel çalışmalar çıkabildiğinin örneklerinden birisi olarak öne çıkıyor” diye konuştu. Sembol yapının mülkiyet sorununu çözmek için mülkün sahibi aile ile uzun süren görüşmeler yaptıklarını kaydeden Polat, şu düşüncelerini aktardı: “En sonunda uzun süre kamunun kullanımına sunacağımız bir anlaşma sağladık ve bir kısmını İstanbullularla buluşturmaya hazırlanıyor. Bu proje bizim için iyileşmenin, bir şeylerin iyiye gidebileceğini göstermesi açısından da anlamlı.”

‘AÇIK RESTORASYONU HERKES İNCELEYEBİLECEK’

Polat, binanın dış cephesinin açılışını iki hafta önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığını vurgulayarak, yapının bir an önce İstanbullularla buluşması için ilk iki katının restorasyonunun tamamlandığını, diğer bölümlerinde ise çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Mekanın, İstiklal Caddesi’nde gezinenlerin düz ayak girebileceği bir mekan olduğunun altını çizen Polat, restorasyon çalışmasının ise diğer çalışmalarda olduğu gibi ‘açık restorasyon’ ilkesi ile süreceğini, dileyen herkesin çalışmaları yakından görebileceğini söyledi.

İstiklal Caddesi’nde İsveç ve Rus konsoloslukları arasında yer alan, ‘Pera’nın ilk modaevi’ olarak bilinen Botter Apartmanı, 19. yüzyılda saray mimarı Raimondo d’Aronco tarafından sarayın resmi terzisi Hollandalı Jean Botter için inşa edildi.

‘TOPHANE’DEKİ BİNA GİBİ ÇÖKMEK ÜZEREYDİ’

Polat, konuşmasında, bütün uyarılara rağmen geçtiğimiz günlerde Tophane’de çöken tarihi binaya da değinerek, “Resmen bir otel rantı nedeniyle çöküşe şahit olduk. Bunun unutmamamız gerekiyor. İstiklal Caddesi’nde de birçok yapı ilgi bekliyor. Botter Apartmanı da çökmek üzereydi, çökmemesi için elimizden geleni yaptık. Çünkü biz İstanbul’da yönetimi devraldığımızda ‘İstanbul Anka kuşudur, geri dönecektir’ demiştik, bugün de bu geri dönüş hikayelerinden birisini yaşıyoruz.” Polat, son olarak ‘Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’nin bütün tasarımcılara ve projelerini açık olduğunu vurgulayarak, sözlerini “Tasarımcıların bundan sonra İstiklal Caddesi’nde bir evi var” ifadeleriyle tamamladı.

KAPISI CAM SESİYLE AÇILAN ‘DÜŞLER, HAKİKATLER’

‘Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’ yarın küratörlüğünü Melike Bayık’ın üstlendiği ve 13 sanatçının çalışmalarının yer aldığı ‘Düşler, Hakikatler’ sergisi ile İstanbullulara merhaba diyecek. Girişte Cevdet Erek’in cam kadehlerden hazırladığı ‘çan sesi ve bardak ilişkisi’nin ortaya çıktığı yerleştirme ile ziyaretçilerini karşılayan serginin ikinci adımında Mehtap Baydu’nun da kendi portre heykeli yer alıyor.

Sergide çalışmaları yer alan diğer sanatçılar ise şunlar:

Larissa Araz, Sena Başöz, Orhan Cem Çetin, Ulaş Eryavuz, Ece Gökalp, Berat Işık, Ali HMiharbi, Studio Pinprick, Güneş Terkol, Erdem Varol ve Emir Yağmurca. İBB Kültür ve İBB Miras’ın ev sahipliği yaptığı sergi, 16 Temmuz’a kadar görülebilecek.

‘İNSANLARIMIZI MAHRUM KALDIKLARI ETKİNLİKLERLE BULUŞTURACAĞIZ’

‘Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’ açılışında İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile, İstiklal Caddesi’nde yer alan, İBB ve Kültür Bakanlığı arasında tartışmalara neden olan Tarık Zafer Tunaya gibi kültürel mekanlara dair çekişmeler üzerine de konuştuk.

Polat, “Metro Han ve Casa Botter ile İBB İstiklal Caddesi’ne geri döndü diyebilir miyiz?” soruma şu cevabı verdi:

“Evet. Biliyorsunuz, İstiklal Caddesi üzerinde Tarık Zafer Tunaya gibi 1990’larda kültür hayatını belirleyen, kar amacı gütmeyen, sinemadan söyleşiye hepimiz için bir okula dönüşmüş, farklı dünyalardan insanların kendilerine ses alanı bulmuş bir yerin bir ofise dönüşmesinin trajedisini yaşıyoruz. İBB, elinde olan bir kültür merkezi ne yazık ki süresi geçmiş olan tahsisini iptal edip kullanamıyor, birinci kayıp bu. Biz Tarık Zafer’i tekrar kültür merkezi olarak hayata geçirmek için çok çabaladık, ne yazık ki elimizde olmayan nedenlerle yol alamayınca, caddedeki diğer projeleri hayata geçirmeye odaklandık.

Şu an iki önemli mekan hayata geçiyor, evet birisi ‘düz ayak’ bir mekan olan Casa Botter, diğeri en az burası kadar da önemli ve büyük bir proje olan Metro Han. Bildiğiniz gibi orada etkinlik ve sergilere başladık. Konserler ve diğer etkinlikler için de çalışmalarımız sürüyor. Burada olduğu gibi restorasyonu tamamlanmış alanları kültüre açmaya başladık. İnsanlar İBB Kültür hesabımızı takip ederek, buradaki çalışmaları görebilir ve katılabilirler.”

‘İSTİKLAL CADDESİ HAK ETMEDİĞİ SEVİYEDE

Polat, cadde üzerinde İstanbulluları bekleyen tamamlanmış ve yeni projelere dair de şu bilgileri verdi: “Beyoğlu Sineması’nı da hayata geçiriyoruz, bir ay gibi bir süre içerisinde insanlarla buluşturmayı hedefliyoruz. İnsanlarımızı mahrum kaldıkları kültür etkinlikleriyle buluşturmak için yoğun bir çabamız var. İstiklal Caddesi’nin sonunda da beş katlı Sevgi Soysal Kütüphane’mizi kazandırdık, Atatürk Kitaplığı’na bağlanıyor. Meydan girişinde de MAKSEM’i Cumhuriyet Müzesi olarak hazırlıyoruz. Tabii İstiklal’de bunlarla yetinmeyeceğiz, sürprizlerimiz sürecek. Çünkü İstiklal Caddesi hak etmediği kadar çok kötü bir aşamaya düşürüldü. İstiklal kentin çoksesli yüzünü temsil ediyor, bütün düşüncelerin, Cumhuriyetin 100. Yılında, Cumhuriyetin ana duygusu olacak şekilde yatay ve çok seslilik konusunun temsil alanı olabilir, entelektüel birikim burada kendisine ses bulabilir. Bu bizim için bir an önce geri gelmesi gereken bir iş.”

‘KURUM İÇİN DEĞİL KAMU İÇİN ÇALIŞIYORUZ’

Kültürel mekanlardaki çalışmaları İBB Kültür Dairesi’nin yürüttüğünün altını çizen Polat, işleyişe dair de şunları kaydetti:

“Çalışmalarda dileyen herkes projelerini bize getirebilir, getiriyorlar da. Mekanların amacına uygun olan bütün projelere açığız tabii burada önemli olan metedoloji. Çünkü şöyle bir sorun var, mekan ve buluşma yeri neresi? İstiklal gibi bir yerde yeriniz yoksa buna cevap veremiyorsunuz. İşte burası artık var. Botter Apartmanı’nda mesela sadece sergi olmayacak, küçük bir söyleşi alanı da oluşturduk, insanların kendilerine özgü ya da kolektif çalışmalarına, kurumların özgün işlerine açık bir mekan.”

Polat son olarak şunları sözlerine ekledi:

“Bizim kritik konumuz şu, biz bir merkez yaptığımızda onu kuruma değil kamuya yapıyoruz. İBB kamu kurumu olabilir ama kendi başına icra edeceği hiçbir şey yeterince kamusal olmaz. Bu kentin kültür insanları var, sanatçıları, tasarımcıları, yenilikçi insanları, hayal gücü var. Hayal gücünün mekanlara sıkışmaktan çok daha büyük potansiyeli var. Biz bu mekanların tamamında hayal gücüne alan açıyoruz. Casa Botter’de bunun en önemli mekanlarından biri olacak.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Memur olmak isteyenler dikkat! Kamuya düşük KPSS puanıyla 5 bin personel alınıyor
Sürücüler dikkat! Araç sahipleri 16 bin 431 TL ödeyecek, Resmi Gazete'de yayımlandı

Kültür Sanat Haberleri