Türkiye edebiyatının büyük ustası Sabahattin Ali’nin öldürülmeden önce adım adım izlendiğini ortaya koyan fişleme belgeleri, cinayete ışık tutacak nitelikte. Yazılarından dolayı iki kez cezaevine giren ve kendisine pasaport verilmeyen Türkiye edebiyatının büyük ustası Sabahattin Ali, üzerinde bitip tükenmek bilmeyen siyasi baskıdan ve takibattan kurtulmak için Bulgaristan sınırından Avrupa’ya geçmek üzere Kırklareli civarında yoldayken, 2 Nisan 1948'de öldürüldü.
Ölümünden önce yayımlanmış dokuz kitabı, Varlık dergisinde tefrika edilmiş Esirler (1936) oyunu ve ayrıca yetmişten fazla şiiri ve Türkçeye kazandırdığı kitapları olan Sabahattin Ali'nin katli bugüne kadar gerçek anlamda aydınlatılamadı.
İSTİHBARAT VE POLİS HER ADIMINI İZLENMİŞ
Sabahattin Ali’nin öldürülmeden önce polis ve istihbarat tarafından adım adım izlendiğini ortaya koyan belgeler ise T24 Ankara Temsilcisi, gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu’nun 8 Eylül’de çıkan, 'Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm' romanıyla gün ışığına çıktı. Kitapta yer alan fişleme belgeleri, Sabahattin Ali’nin ölümünden çok önceden başlayarak takip edildiğini, her adımının izlendiğini, görüştüğü herkesin isim isim bilindiğini açığa çıkardı. Fişleme belgelerinin, Sabahattin Ali’nin ölümünden sonra düzenlenerek yetkili makamlara bilgi amaçlı gönderildiği anlaşıldı.
RESMİ KAYITLAR VE GERÇEK FARKLI
T24'ün aktardığına göre, romanda yer alan emniyet sorgu tutanakları da, Sabahattin Ali’nin öldürülmesiyle sonlanan yolculuktaki kamyon şoförünün konuşmaması için tehdit edildiğini, ünlü yazarın öldürüldüğünün devlet tarafından ilk andan itibaren bilindiğini gösteriyor.Resmi kayıtlarda ise devletin cinayeti aylar sonra, sınırda insan kaçakçılığı yapan Ali Ertekin’in Sabahattin Ali’yi öldürdüğünü söylemesiyle öğrendiği bilgisi yer alıyordu.
SADECE DÖRT YIL CEZA ALMIŞTI
Ali Ertekin adlı ordudan atılan, daha önce de sınırdan Bulgaristan’a insan kaçırdığı anlaşılan kişi, Sabahattin Ali’nin ortadan kaybolmasından aylar sonra polise giderek, yazarı öldürdüğünü söylemişti. Ertekin, Sabahattin Ali’yle, kendisini Bulgaristan sınırından geçirmek için para karşılığı anlaştığını ancak komünist fikirlerini ve ülkeyi bölme arzusunu söylemesi üzerine millî hislerinin galeyana gelmesi nedeniyle cinayeti işlediğini anlattı. Ertekin, yargılama sonrasında sadece dört yıl hapse mahkûm edildi ve iki yıl cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakıldı.
FAİL YILLARCA İSTİHBARATTAN PARA ALMIŞ
Ertekin’e verilen ceza, yargılama sırasında cinayetten yıllar öncesinden başlayarak, farklı nedenlerle, o zamanki ismiyle Milli Emniyet’ten para aldığının ortaya çıkması çeşitli iddiaların ortaya atılmasına yol açtı.
KARAKOLDA İŞKENCEYLE Mİ ÖLDÜRÜLDÜ?
Sabahattin Ali’nin sınırda gözaltına alınarak bir karakola getirildiği, burada işkenceyle öldürüldüğü öne sürüldü. Dönemin önemli isimlerinin bu konudaki tanıklıkları bu iddiaya dayanak gösterildi.
Buna karşılık, Sabahattin Ali’nin nasıl öldürüldüğü aydınlatılamadı. Cinayetten yıllar sonra röportaj yapılan Ali Ertekin, iddialarını sürdürdü. Ertekin’in izi de daha sonra kaybedildi. Ne zaman, nerede öldüğü konusunda kamuoyuna bir bilgi yansımadı. Romanda yer alan belgeler, Sabahattin Ali ve Ali Ertekin’i sınıra kadar götüren kamyonun şoförünün de cinayetten hemen sonra takibe alındığını ve konuşmaması için uyarıldığını da gösteriyor.
Romanda, Ali Ertekin’e ne olduğu, son yıllarını nasıl geçirdiği gibi bilgiler de yer alıyor. Kurmaca romanın girişinde yer verilen bilgiye göre, bu bilgi ve belgelerin tamamı devlet kayıtlarından ve cinayetle ilgili bilgi sahibi olan kritik isimlerden alındı.
Kurmacadan gerçeğe uzanan bölümün, 'yazı dizisi' başlıklı bölümünde, yaklaşık 40 sayfadan oluşan yeni bilgi ve belgelere yer veriliyor. Ayrıca bu belgelerin önemi ve anlamı aktarılıyor. Tahincioğlu’nun özel arşivinde yer alan bu belgeler, romanda, 'millî operasyon cinayeti' olarak tanımlanıyor.