Şair ve gazeteci Sina Akyol (72) İzmir’de vefat etti. Kalp krizi nedeniyle yaşama veda ettiği öğrenilen Akyol’un vefat haberini şair Gökhan Arslan, “Ölüm bir kez yola çıktı mı önüne kim gelirse alıp götürüyor. Şiirimizin en az sözcükle en çok şey anlatan şairi Sina Akyol’u da kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun” ifadeleriyle duyurdu. Akyol’un vefat haberinin ardından binlerce okuru şaire sosyal medyadan dizeleriyle veda etti.
52 yıllık edebiyat geçmişi ve 19 eseri ile çağdaş Türk edebiyatına önemli ölçüde tanıklık eden ve katkıda bulunan olan şair Akyol, yalın bir dil ile yazılmış yoğun anlamlar içeren şiirleri ile edebiyat dünyasında kendine özgü bir yer edinmişti. Akyol, 1995’te Halil Kocagöz Şiir, 1996’da Yunus Nadi, 1997’de Altın Portakal, 1997’de Cemal Süreya şiir ödüllerine layık görüldü. 1973’te vefat eden şair Arkadaş Z. Özger ile yakın dostluğu ile de bilinen şair son olarak ‘Merhaba Canım: Arkadaş’ın Şiiri’ belgeselinde Özger ile dostluğunun hikayesini anlatmıştı. Akyol’un cenazesi bugün İzmir’de toprağa verilecek.
SİNA AKYOL KİMDİR?
Sina Akyol, 1950’de Ankara’da doğdu. Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu’nu bitirdi. TRT’de program yapımcısı olarak çalıştı. Şiirleri Adam Sanat, Dost, Varlık, Yazko Edebiyat gibi dergilerde yayınlandı. Şair ardında Su Tadında, Lokmanla Geçen Şen Günlerim, Haytalar Hatmiler, Ayda Tümör İzleri, Avluda, Belki Çiçek Dağına, İkindi Kitabı, Yetinmek Sevindirir, Meğer Söz Gümüş, Olmanın Halleri kitaplarını bıraktı.
ARDINDA KALAN 11 KİTAPLIK MİRAS
‘ŞAİRLERİN YAPRAK DÖKÜMÜ’
Şair Sina Akyol’un vefat haberinin ardından edebiyat dünyasından başsağlığı mesajları art arda geldi:
HASAN ÖZTOPRAK: Maalesef Sina Akyol’u da kaybettik, şairlerin yaprak dökümü... acımız katmerlendi. Şairlerle hayat arasında bir kavga gibi bu ama her zaman şairler kazanır, çünkü şiir ölümsüzdür. Has şair Sina Akyol da şimdi şiirli yolda, şiirleriyle yaşamayı sürdürecek.
ALTAY ÖKTEM: “Bu ölümlere alışamıyorum, artık kabullenemiyorum, ailem dağılmış gibi. Her ölüm haberinde kendi gurbetime daha da çekiliyorum. Sina ne büyük bir kalpti o, durmazdı…”
ZEYNEP UZUNBAY: Sevgili Sina Akyol, Sesin belki çiçek dağına, Gitsin gitsin gitsin...
UMAY UMAY: Güle güle Sina Akyol.. Başımız sağ ama göğsümüz göl...
GONCA ÖZMEN: Ne çok öldük - Ne çok! İyi ki haytalık ettik beraber. Varlığına hürmetle.
TUĞRUL KESKİN: Nasıl böyle ölümlerle kuşatıldık biz! Salih’in acısı taptazeyken üstüne Sina Akyol! Kalbim paramparça! Dün sabah, telefondaki sesin kulağımda Sina… Dedim sana; iyi ki şu yemek oldu (aşağıdaki; iki hafta önce, İsmail ağabeyi uğurladığımız…) iyi ki Sina… Çünkü ‘ömür dediğimiz karşı tepeye vurmuş gün gibi/ şöyle böyle derken geçiyor neyleyim…’ Her zaman şiirlerin usumda olacak; kıskanma sakın sen de kardeşim, hep kalbimde!
ASUMAN SUSAM: Son konuşmamızda taptazeydi sesi. Şiiri üzerine yazılmış metinlere çalışıyordu. “İyiyim, çok iyi.” Bu son cümleyle hatırımda tutacağım onu, o sesle. Çok üzgünüm.
NİHAT ÖZDAL: Sabah denizini, kar serçelerini izliyorum, usta Sina Akyol’u kaybettik. Bir kayıp haberinde, daha çok sözcüklere sarılırım. Haberi alır almaz da O’nun kitaplarında dolaştım. ‘Salyangoz İlmi’nde, mezar taşı için not bırakmış: “Aman be Sina, önünde sonunda tüyeceksin.”