SALİHA SULTAN
Sanatçı Ahmet Güneştekin’in Diyarbakır’daki Keçi Burcu’nda 16 Ekim’de açtığı ve 30 Aralık’a kadar açık kalacağı duyurulan ‘Hafıza Odası’ sergisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Diyarbakır Ticaret ve sanayi Odası’nın (DTSO) mekanı işletme sözleşmesini uzatmaması nedeniyle dün itibariyle kapatıldı.
Serginin kapatıldığı haberini sanatçı Güneştekin sosyal medya hesabından duyurdu. Açılışında da birçok tartışmayla gündeme gelen serginin iki hafta erken kapanması ise kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Serginin kapatılma haberinin ardından telefonla ulaştığım sanatçı Güneştekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın serginin kapanması hakkında kendisi ile hiçbir görüşme yapmadığını belirterek “Haberim yoktu. Direkt ticaret odasına yazı yollamışlar, onlar da uzatma talebinde bulunmuş ama Bakanlık kabul etmemiş” dedi. Güneştekin bir sanatçı olarak durumu nasıl karşıladığı soruma ise şu cevabı verdi:
“Önceden planlanmış bir program olsa haklı olurlar, demek ki biz tarihten vazgeçmeyince, geri adım atmayınca böyle bir yola başvurulmuş. İlk haftalarda olaylar oldu biliyorsunuz sergiyle ilgili ama biz geri adım atmadık, Süleyman Soylu’dan birçok isme uzanan tepkiler oluştu. Bu tepkiler, sergiyi görmeden ön yargı ile yapıldı. Benim tahminim tabii açılışta Ekrem İmamoğlu, Mithat Sancar gibi isimlerin yer alması üzerine bu önyargılı tepkilerin oluştuğu. Yani devlet çok mutlu olmadı bu serginin açılmasından. Halbuki 20 yıl önce bütün vaadleri ‘Hafıza Odası’nda ele alınan konulardı, bu konularla seçim kazandılar, bugün ne oldu anlamadım.”
‘ÜLKEME BORCUMU ÖDEDİM, SANAT DURUŞUMU GÖSTERDİM’:
Sanatçı Güneştekin, yaşananların ardından nasıl bir yol izleyeceksiniz sorumu ise şöyle cevapladı: “Ben uluslararası bir sanatçıyım, birçok ülkede, kurumlarda, müzelerde sergilerim var. Sanat yoluma devam edeceğim. ‘Hafıza Odası’ hem ülkeme hem kendi coğrafyama bir borçtu, bu anlamda görevimi yerine getirdim. Kişisel hafızamda da en azından ülkenin karanlık döneminde bu adam bir duruş göstermedi denilmemesi için sanat yoluyla tepkimi gösterdim. Sanat eseri bir belgedir aynı zamanda, ben de sanat eserlerimle yaşananları bir belge olarak sonraki nesillere bırakmış oldum.” Türkiye’nin dört bir yanından insanların akın akın sergiyi ziyaret ettiğini hatırlatan Güneştekin, şu düşüncelerini paylaştı:
“Milyona yakın insanın sergiyi görmüş olması da ne kadar doğru bir iş olduğunu, halka ulaştığını gösteren, benim açımdan olumlu bir durum. Bu yüzden hiç pişmanlığım yok. Sergiye övgüler kadar eleştiriler de oldu, hepsine saygı duyuyorum. Sonuçta bugün yaşananlar geçici ama sanat kalıcı. Bir gün belki ‘Hafıza Odası’nın hafızası da yeni bir sergi konusu olarak kalır birilerine. Ülkenin ayıbı ne diyeyim… Yıllardır bir kültür politikası oluşmadı diyordum zaten, bu yaşananla da bu düşüncem tescillenmiş oldu.”