Sanat dünyası 'Maden' filminde sömürüye karşı emekçinin duruşunu resmeden, Yeşilçam'ın aşk romantik komedilerindeki jönlüğü ile Hollywood yıldızlarına taş çıkaran Cüneyt Arkın'ı kaybetmenin acısını yaşıyor.
Kahreden haberin ardından bir televizyon kanalına konuşan Orhan Gencebay, duygularını, "Bir devir kapandı, Cüneyt Arkın'ı takdir etmeyen yoktur, aslanlar gibi istisna biridir, görevini fevkalade yapan biridir, Allah gani gani rahmet eylesin" sözleriyle dile getirdi.
Arkın'ın vefatıyla ilgili olarak BBC Türkçe'den Burak Atabay'a açıklama yapan Türk tiyatrosunun usta isimlerinden Müjdat Gezen ise, "Sadece Türk sinemasının bir ferdini değil; abimi, dostumu kaybettim. Bu ülkeye çok faydası olmuş bir insanı kaybettik" dedi.
Arkın ile son olarak iki gün öncesinde konuştuğunu belirten Gezen, ''Çok iyi nefes alamıyorum Müjdat' dedi. Ona doktorumu gönderdim. 'Merak etme, Gündüz Bey seni iyileştirecek' dedim. Şimdi çok üzgünüm" diye konuştu.
'YAHU MÜJDAT HİÇ Mİ ÖLMEDİN?'
Gezen, "kariyerim boyunca hep bir şeyler öğrendim" dediği Arkın'ın sanat hayatından övgülerle bahsetti.
Üç oyunda usta aktörle tiyatro sahnelerini de paylaştıklarını söyleyen Gezen, o yıllarda Arkın'ın kendisine, "Neden daha önce tiyatroya başlamadım? Çok ihmal etmişim" dediğini aktardı.
Gezen, 1966 yılında beraber bir film çektiklerini ancak bu filmin bir yangında yandığını da şu sözlerle anlattı:
"Filmin yönetmeni Süreyya Duru idi. Film maalesef yandı. Ama sette bana çok şeyler öğretmişti. Ölüp attan düşme sahnesi vardı. Bana yazılmıştı. Deniyorum deniyorum olmuyordu. Yere minderler koyuyorlardı, yavaşlatıyorlardı ama bir türlü attan atlayamıyordum. Sonra bana gelip, 'Yahu Müjdat hayatında hiç mi ölmedin?' demişti. Bana öğrettiği çok şeyden birisiydi bu."
Gezen, Arkın'ın sahnede ne büyük bir hava yarattığını ise şu sözlerle dile getirdi:
"Sahneye çıktığında bütün alkışı o alıyordu. Bir gün yanına gidip, şakayla 'Abi sana tiyatroda rol vermeyeceğim daha fazla' dedim. 'Niye?' diye sordu. 'Bütün alkışı sen alıyorsun, bize hiç kalmıyor' dedim. Gülüştük, eğlendik."
'ÖYLESİ DERİN İZLER BIRAKTI Kİ...'
Senarist ve yönetmen Gani Müjde, Arkın'ın kaybının Türk sineması için "yeri doldurulamaz bir boşluk olduğunu" söyledi. Müjde, bir tür "nefret ilişkisiyle" başladığını söylediği dostluklarını şu sözlerle anlattı:
"Kahpe Bizans'ı çekmiştik. Türk sinemasıyla ilgili olduğunu öğrenince bu hoşuna gitmemiş. Onun söylemleri de kötü bir intiba bırakacaktı film için. Onu ikna etmemiz gerekiyordu. Arayıp görüşmek istedik. Kabul etti, filmi beraber izledik. Sonra filmi beğendi. O günden sonra da dost olduk."
Türkiye'de Yaşar Kemal, Tarık Akan ve Uğur Mumcu gibi bazı ölümlerin sadece bir kayıp olmadığını ifade eden Müjde sözlerini şöyle sürdürdü:
"O bir köşe taşı. Nitekim ölmedi, ardından bir boşluk bıraktı. Öylesi bir hacmi vardı ki, öylesi derin izler bıraktı ki, bunun sadece bir ölüm olduğunu söyleyemeyiz. Derin bir boşluk. Bu nedenle çok üzgünüm."