Beyazperdenin çocuklarına hiç böyle bakmamıştık

Esenler Film Günleri’nin üçüncüsü 11-15 Kasım’da geniş yelpazedeki etkinlikleri ile bu yıl festival havasında takipçileriyle buluşacak. 10 kısa filmin ödül için yarışacağı etkinlikte, 10 proje de yapım desteği ödülünün peşinden koşacak. Oscarlı Jim Sheridan’dan Suzan Kardeş’e birçok ismi ağırlayacak etkinlikte, ‘Beyazperdenin Çocukları’ temasıyla gösterilecek filmlerde ve panellerde ise Yeşilçam’ın ve yeni Türkiye’nin çocuk algısına ayna tutulacak.

Esenler Belediyesi’nin düzenlediği Esenler Film Günleri’nin üçüncüsü 11-15 Kasım tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. Bu yılki teması ‘Beyazperdenin Çocukları’ olarak belirlenen etkinlik, yarışma kategorisinden, yapım desteğine, özel seçkilerinden master classa uzanan geniş yelpazedeki etkinlikleriyle adeta bir festival havasında gerçekleşecek.

Etkinliğin detayları dün Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Toplantıda konuşan Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Esenler’in nüfusun en yoğun olduğu ilçelerden biri olduğunun altını çizerek, İstanbul’un ise son yıllarda göç veren bir şehir haline geldiğini kaydetti. Göksu, şu görüşlerini aktardı: “Geçmişte İstanbul’da en fazla nüfusu Sivas doğumlular oluşturuyordu, şimdi ise İstanbul doğumlular. Göçün stabilleşmesiyle de artık kültür üretmek ve tüketmek çok daha anlamlı hale geldi. Çünkü İstanbul kültürü besleyen insanların yaşadığı bir şehir. Biz yerel yöneticiler de bu şehrin ulvi hedeflerine ve sosyolojik yapısına uygun, şehrin ruhu ile bütünleşebilen, onu anlamaya ve anlatmaya gayret eden bir kültürel alt yapı oluşturmalıyız. Bu sebeple Esenler’de kültür konusunu öncelikli işlerimiz arasında. Bunun neticesini de alıyoruz, 2009’da Esenler suç işleme oranında ilk üçte idi, şu an en az suç işlenen ilçelerimizden biri.” Kültür etkinliklerinin şehrin sosyolojisini değiştirdiğine dikkati çeken Göksu, “Bu sebeple bu yıl kültür bütçemizi de yüzde 658 artırdık. Şu an kültürde tam kapasite devam ediyoruz. Teması çocuk olan film günleri de bunlardan biri. Kültürü üretmek, tüketmek ve üretecek insanlara katkı sunmak bizim en önemli görevlerimiz arasında” diye konuştu.

ÇOCUKLARIN DERTLERİ BEYAZPERDEYE YANSIYACAK

Esenler Film Günleri danışmanı, sinema eleştirmeni Suat Köçer de konuşmasında etkinliğin detaylarına dair bilgileri aktardı. Geçen yıl pandeminin gölgesinde kalan etkinliğin bu yıl yeniden canlanarak, Esenler dışına da taştığı bilgisini veren Köçer, temaya dair ise düşüncelerini dile getirdi: “Esenler Film Günlerini geçen yıl ‘Göç’ seçkisi başlığı ile yapmıştık. Bu yıl ‘Beyazperdenin Çocukları’ başlığını seçtik. Çünkü çocuklar dünyada en az yetişkinler kadar hayatın yükünü bazen de yetişkinlerden daha fazla omuzluyorlar. Yaşadıkları ve maruz kaldıkları sorunlar nedeniyle zaman zaman bizi üzen şeylere şahit oluyoruz. Bunları beyazperdeye taşımak, orada görmek ayrı bir anlam kazanıyor. Bu sebeple ‘Beyazperdenin Çocukları’ başlığında çocukları filmlerin başrolleri olarak görelim, nitelikli ortamlarda meseleleri derinlemesine tartışılabilsin düşüncesiyle temamızı çocuk filmleri oldu. Sadece çocukları seyretmek değil, meseleyi konuşmak ve tartışmak da gerek, bu sebeple de düzenleyeceğimiz bir panelde hem Yeşilçam’ın hem de yeni Türkiye’nin çocuk algısını konuşacağız.” Köçer, etkinlik boyunca hem Türkiye’den hem dünyadan çocuk temalı filmlerden seçkilerin yer alacağını kaydederek, etkinliği hayata geçiren ve arkasında duran Esenler Belediyesi’ne teşekkür etti.

Esenler Film Günleri’nde yarışmalar ve film gösterimlerinin yanı sıra Burçak Evren’in özel arşivinden ‘Türk Sinemasında Çocuk’ sergisi ziyaretçilerle buluşacak. Yakın Plan seçkisinde de festivalin teması çerçevesinde Majid Majidi’nin ‘Güneşin Çocukları’, festival jüri başkanı Atalay Taşdiken’in ‘Mommo Kız Kardeşim’ filmleri gösterilecek. Festivalin onur ödülleri ise aynı zamanda festivalin master class konuğu olan Oscarlı yönetmen Jim Sheridan’a, Türk sinemasında kurgu denince akla gelen ilk isimlerden Mevlüt Koçak’a takdim edilecek. Emek ödülü ise 11 Kasım akşamı festivalin açılış konserinde sahne alacak olan aynı zamanda makyöz olarak da bilinen Suzan Kardeş’e takdim edilecek. Festivale dair detaylar belediyenin sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.

10 YAPIM ÖDÜLE KOŞUYOR

Esenler Film Günleri’nde bu yıl kısa film yarışmasında Celal Yücel Tombul’un ‘Meryem’, Nadir Kağan Kocakaya’nın ‘Kodbozumu 13’, Recep Bozgöz’ün ‘Benden Korkmana Gerek Yok’, Volkan Güney Eker’in ‘Larva’, Abdülkadir Kalay’ın ‘Posta’, Emrah Yükselir’in ‘Cezayir Menekşesi’, Göksel Tuzun’un ‘Temassız’, Ömer Dişbudak’ın ‘654 Gram’, Ercan Selim Öngöz’ün ‘İnsan Ne Zaman Ölür’, İlcan Edgar Özuluca’nın ‘Cevher” filmleri yarışacak. Festivalin yapım desteği kategorisinde ise Muhammet Emin Altunkaynak, Hasan Ali Kılıçgün, Mert Erez, Serdar Arslan, İsmail Eren Yalçın, Ahmet Keçili, Ahmet Duvar, Ozan Sertdemir, Celal Yücel Tombul ve Burak Varlık’ın projeleri yarışacak.

TÜRKİYE’DE İLK: KISA FİLMLERE ÖZEL SİNEMA SALONU

Esenler Film Günleri’nin basın toplantısında filmlerine sinema salonlarında yer bulamayan kısa filmcilere ve belgeselcilere de bir müjde geldi. Esenler Belediye Başkanı Göksu, Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’ndeki bir salonu yalnız kısa film ve belgesellerin periyodik olarak gösterileceği aynı zamanda bu alanlarda etkinliklerin yapılacağı bir salona dönüştürdükleri bilgisini verdi. “Esenlerde her bir çocuğumuz kendi geleceğini inşa ederken biz de belediye olarak yanlarında olmak istiyoruz” diyen Göksu, Türkiye’de bir ilke imza atacak salonun gelecek yıl ise inşaatı devam eden ve sadece sinema, sergi etkinliklerinin yer alacağı yeni kültür merkezine taşınacağı bilgisini de aktardı. Köçer ise, projenin fikir babasının oyuncu Hakan Karsak olduğu bilgisini aktardı. Toplantıda yer alan Karsak, hayata geçen fikrine ilişkin şunları kaydetti: “Yıllar önce Suat Köçer ile kurduğumuz bir hayaldi. Bence film sinemada izlenir, kısa filmin de sinemada izlenmesi gerekiyor. Ama bu ülkede kısa filmler ya da belgeseller ancak festivallere seçilirse ya da yönetmenler kendi imkanları ile dijital mecralara taşıyabilirse gösterilebiliyor, izlenebiliyor. Artık böyle bir salon olacak, bu çok önemli bir atılım çünkü sinemacıların izleyicilerin yapımlarını görmesine ve fikirlerine ihtiyacı var. Benim hayalim olmaktan çıkıp koca bir yığının hayali haline gelecek, bundan dolayı çok mutluyum.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Netflix Atatürk'ün yasakladığı filmi vizyona soktu! Atatürk "Türk halkına izletilmesin" demişti
Minyatürün tezhibin sinemayla buluştuğu filmler bir arada
Madem kral öldü çok yaşasın kraliçe

Kültür Sanat Haberleri