İzmir'de geçtiğimiz cuma günü yaşanan 6,9 şiddetindeki depremin ardından, enkaz kaldırma çalışmaları sürerken, 98 santimetre boyu ile 4 gündür arama ve kurtarma çalışmalarına katılan ve dirilmesi mümkün görünmeyen delhizlere korkusuzca sürünerek dalan Rıdvan Çelik'in (29) küçük bedeniyle verdiği mücadele duygulandırdı.
Depremin ardından yurdun birçok bölgesinde bölgeye gelen arama kurtarma ekipleri, kurtardıkları canlar ile bir kez daha gönüllerde taht kurdu. Arama kurtarma görevlileri, yaşanan acılara rağmen enkazdan çıkarttıkları her canlı kişi ile umutları yeşertirken, yarattıkları mucizelerle de alkış aldılar. Enkaz altındakilere can olan görevliler, yakınlarından haber bekleyecen depremzedelerin ise umudu oldu.
BOYU KISA, YÜREĞİ KOCAMAN
Depremin ardından arama kurtarma çalışmalarına İstanbul'dan gelen ekip içerisinde yer alan Rıdvan Çelik, 98 santimetre boyu ile dikkati üzerine çekti.
Beraberindeki ekip ile Bayraklı'da yıkılan Doğanlar apartmanı enkazında kurtarma çalışmalarına başlayan Çelik, bedeninin avantajını kullanarak, cesaret isteyen boşluklarda canlı araması yaptı. Ekip arkadaşıyla korkusuzca enkazın içerisine giren Çelik, moloz yığınları arasında girilmesi mümkün olmayan dehlizlerde sürünerek, hayat kurtarmak için canını ortaya koydu.
Küçük bededine rağmen kocaman yüreği olan Rıdvan Çelik, depremin ilk gününden itibaren 4 gündür uyumadan çalışmalara katıldı. Çelik'i görenler şaşkınlık yaşarken, küçük bedeniyle verdiği mücadele nedeniyle takdir etti.
'ENKAZ ALTINDAKİLERİ DÜŞÜNÜNCE VAZİFEYE ATILDIM'
Depremin ardından enkaz altında kalanlara yardım etmek için gönüllü olarak bölgeye gelen Rıdvan Çelik, "İstanbul'da depremi duyduğumda, kendi biletimi kendim alarak İzmir'e geldim. Burada ekip arkadaşlarımızla buluştuk. Doğanlar apartmanına geldiğimizde durum içler acısıydı. Enkazda arama yapmaya başladık" dedi.
"O anda insanların benim için ne düşündüğü gerçekten hiçbir anlam ifade etmiyor" diyen Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben 1999 depreminde geçen anılarım ve yaşantılarla enkaz altında olabilecek çocuk ve anneleri düşündüm. Belki biz de o enkazın altında olabiliriz düşüncesiyle hemen vazifeye atladım. Hiç çekinmedim. Ellerim daha çamurlu. Gönül isterdi ki hiçbir vatandaşımızı kaybetmeyelim. İnsanların tepkisi çok iyiydi. Üzerimde arama kurtarma kıyafetini gören insanlar bana senin yüreğin kocaman diyorlar"