Rusya’nın olası Baltık saldırısına karşı NATO’nun hazırladığı savunma planı Türkiye tarafından YPG’nin terör örgütü olarak kabul edilmesi talebiyle veto edilmişti. Ankara, bu talebinin kabul görmemesi halinde vetosunu da kaldırmayacağı konusunda İttifak’a net mesajlar vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Londra’daki NATO’nun 70’inci kuruluş yıldönüm zirvesine katılmak için yola çıkarken konunun hassasiyetine dikkat çekerek Türkiye’nin bu talebinden geri dönmeyeceğini söylemişti.
Suriye’deki son gelişmeler, S-400 gerilimi gibi kritik dosyaların gündemde olduğu Zirve yüksek tansiyonla başladı. Türkiye’ye karşı bir süredir oldukça sert mesajlar ve, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile İngiltere Başbakanı Jonson, Almanya Şansölyesi Merkel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı dörtlü zirve de sadece bir saat sürmüş zirvenin ardından liderler kısa mesajlar vermekle yetinmişti.
Zirvenin ikinci gününde 29 İttifak üyesi Baltık Ülkeleri’ni Savunma Planı’na onay verdi. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) Londra’da gerçekleştirilen liderler zirvesinde, son dönemdeki ayrışmalara rağmen yayımlanan ortak deklarasyonda dayanışma kararı çıktı. Türkiye, YPG’nin terör örgütü olarak tanımlanmamasına rağmen Polonya ve Baltık Planı’na destek verdi.
Zirvenin ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, basın açıklaması yaparak toplantıyı değerlendirdi. Stoltenberg, YPG/PYD konusunun zirvede görüşülmediğini ancak bu konuda görüş ayrılıklarının var olduğunu belirtti.
Erdoğan, zirve öncesinde yaptığı açıklamada, “NATO, YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmezse Baltık Planı’nın karşısında oluruz” demişti.
Litvanya Cumhurbaşkanı: Türkiye Baltık Planı’na karşılık bir talepte bulunmadı Zirvenin ardından açıklama yapan Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Türkiye’nin Baltık Planı’nı desteklemek için herhangi bir talepte bulunmadığını açıkladı. Nauseda, “Kimse bizden bunun için bir talepte bulunmadı. Hepimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dayanışması için teşekkür ettik” ifadelerini kullandı.
S-400, NATO’YE ENTEGRE EDİLMEYECEK: Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemleri konusuna da değinen Stoltenberg, bu sistemlerin NATO’ya entegre edilmeyeceği vurgusunu yaptı.
Stoltenberg, Türkiye’nin S-400 almasının kendi ulusal kararı olduğunu ifade ederek, “Birçok müttefik endişelerini dile getirdi. Ben de bu kararın sonuçlarına ilişkin endişemi dile getirdim. Rusya hava savunma sistemi S-400’ün asla NATO’ya entegre edilmeyeceğini söyleyebilirim” dedi.
BİLDİRİDEN 'ÇİN' ÇIKTI
1-) Washington Anlaşması’nın 5. Maddesinde belirtilen bir müttefiği karşı saldırının hepimize yapıldığına sadık kalıyoruz. 2-) Savunma Yatırım Taahüt’ü aracılığıyla savunma yatırımımızı yüzde 2 ile yüzde 20 arasında arttırıyor ve daha çok operasyon için katkı sağlıyoruz. 3-) 3. Rusya’nın agresif tutumu Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturuyor, her şekli ve yöntemiyle terör hepimiz için bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Siber saldırılarla karşı karşıya kalıyoruz. 4-) Terörü yenmek için beraber daha güçlü adımlar atıyoruz. Orta Menzilli Kuvvetler Anlaşması’nın sona ermesinin ardından Rusya’nın Avro-Atlantik güvenliğine risk oluşturan yeni orta menzilli silahlar konuşlandırmasına önlem aldık ve önlem almaya devam ediyoruz. Nükleer, geleneksel ve füze ile savunma kapasitemizi ve gücümüzü geliştirmeye devam ediyoruz. Diyaloğa ve Rusya’nın hamleleri bunu mümkün kıldığında Rusya ile yapıcı bir ilişki kurmaya açık olmaya devam ediyoruz. 5-) Afganistan’da uzun süreli güvenlik ve istikrara bağlılığımızı yineliyoruz. İttifakı güçlendiren ve milyonlarca Avrupalı’ya güvenlik sağlayan ‘Açık Kapı politikamıza’ bağlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün Kuzey Makedonya burada bizimle birlikte ve yakın zamanda en yeni müttefiğimiz olacak. 6-) Göreceli otoriteleri uyarınca 5G de dahil olmak üzere iletişimimizin güvenliğini sağlama amacına bağlıdır ve güvenli, dirençli sistemlere güvenme gerekliliğinin farkındadır. Uluslararası hukuka uygun şekilde uzayı operasyonel bir alan ilan ettik. Siber saldırılara cevap vermek için gereken araçları geliştiriyoruz. Çin’in artan etkisinin ve uluslararası politikalarının ittifakın bütünlüklü halde cevap vermesi gereken fırsatlar ve zorluklar yarattığını biliyoruz. 7-) Gelişmekte olan stratejik ortamı dikkate alarak, Genel Sekreter’i dışişleri bakanlarına danışmanlık da dahil olmak üzere NATO’nun gelecekteki politik boyutunu güçlendirecek, ileri dönük bir yansıtma sürecine dair Konsey’in de katıldığı bir teklif sunmaya davet ediyoruz.
TRUMP: TÜRKİYE NATO ÜYESİ OLARAK İYİ İŞ ÇIKARIYOR
Zirvenin ikinci gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Yarım saat süren görüşmede Suriye, S-400 ve ekonomi konuları görüşüldü. Trump daha sonra da Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi. iki lider kısa süren görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Trump, Türkiye´nin NATO için önemli bir ülke olduğunun altını çizerek, “Türkiye, NATO üyesi olarak iyi iş çıkarıyor” dedi. Türkiye´nin NATO üyesi olarak çok iyi işler çıkardığını vurgulayan Trump, “Türkiye, NATO üyesi olarak iyi iş çıkarıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kürtlerin (YPG) durumunu ele aldık. Güvenli bölge ve sınırda herhangi bir problem yok. Erdoğan´ı bundan dolayı tebrik ediyorum” sözlerini kullandı. Öte yandan ABD Başkanı Trump , zirveyi erken terk edeceğini açıkladı. Kanada Başbakanı Trudeau ile diğer liderlerin Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la basın toplantısı hakkında alay ettiği videoya kızan Trump, sonraki basın toplantısını iptal etme ve zirveyi erken terk etme kararı aldı.
ŞUBAT’TA İKİNCİ DÖRTLÜ ZİRVE YAPILACAK
Londra’daki dörtlü zirve sonrasında açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Suriye ve Libya konularını ele aldıklarını söyledi. Merkel, zirveyi “anlamlı ama uzun bir tartışma sürecinin başlangıcı” olarak nitelendirdi. Merkel’in açıklamalarını hükümet sözcüsü Steffen Seibert resmi Twitter hesabından paylaştı. Merkel tarafların ilk olarak Suriye’deki IŞİD’e karşı mücadelenin sürdürülmesi ve bitirilmesi gerektiği konusunda mutabık kaldığını “bunun nasıl olacağı konusunda temasın ise sürdürüleceğini” söyledi. Merkel ayrıca tüm tarafların BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in Suriye’de yeni bir anayasanın oluşturulması için gösterdiği çabaları aktif olarak desteklediğini belirtti. “Üçüncü olarak Suriyeli sığınmacıların Türkiye’nin Rusya ile birlikte güvenlik garantisi verdiği bölgeye gönüllü bir biçimde dönüp dönmeyecekleri konusuna gelirsek, bu ancak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Birleşmiş Milletler’in katılımıyla mümkün olabilir” diyen Merkel bu konuda tarafların diyalogu sürdüreceklerini ifade etti. Zirvede Libya’nın da gündeme geldiğini belirten Merkel “Berlin sürecinin övüldüğünü ve bu formatta çalışmaların sürdürüleceğini” ifade etti. Merkel dört ülke liderinin şubat ayında tekrar biraraya geleceğini söyledi. Merkel zirveye ilişkin “İyi, anlamlı bir buluşmaydı ama ancak uzun bir tartışma sürecinin başlangıcı olabilir. Bu bakımdan zaman bir sınırlıydı” ifadelerini kullandı.