FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde ‘yurtta sulh konseyi’ üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı ‘çatı’ davada tanıklar ve müştekiler konuştu. Sincan’da görülen duruşmada söz alan gazi Üsame Özkaya, Abdurrahman Altun, Turan Gökdağ ve Müşteki Gökdağ, darbecilerin açtığı ateşle Genelkurmay önünde yaralandıklarını söyledi. Gökdağ, kendisini yaralayan kurşunların gizlenen bir keskin nişancı tarafından sıkıldığını belirterek şikayetçi olduklarını söyledi. Gazi Fehmi Tokçu da “Genelkurmay önündeyken helikopterden atışı yapıldı. Genelkurmay’a sığınmaya çalıştık ama içerden çatışma sesleri geliyordu. Sırtımda bayrak vardı, bizi vurmazlar diye düşündüm ama bu hainler bizlere ateş etti. Yaralıları almaya çalışan ambulanslara da ateş ettiler. Bunlar yaşanırken helikopterler Genelkurmay’a silah getiriyordu. Dışarıya doğru çıkarken bacağı kopmuş bir vatandaş gördüm. Çok kan kaybetmişti, kurtaramadık. Olaylar esnasında ben de yaralandım. Bu hainlerden sonuna kadar şikayetçiyim”dedi.
Duruşmada darbecilerin açtığı ateşe yaralanıp gazi olan diğer müştekilerden Mustafa Ateş, bir kuzeninin kucağında şehit olduğunu ifade ederken, İbrahim Emrebaş ise Meclis Kavşağı köprüsünün altına gizlenmeye gittiğinde her yerin kan gölüne dönüştüğünü belirtti. Söz alan başka gaziler de cuntacıların verdiği emirlerle nasıl kurşunların hedefi olduklarını tek tek anlatarak adaletin yerini bulması için şikeyetçi olduklarını ifade ettiler.
Gazisi Muhsin Türkmen, Yenimahalle’deki MİT yerleşkesini helikopterin taradığını görmesinden sonra Genelkurmay’ın önüne gittiğini ifade ederek “Burada tanklar bizi sıkıştırarak köprüden aşağıya atmaya çalıştı. Saat 02.15 sıralarında Genelkurmay’ın önündeki 2 tankın üzerini örtüp manevra yapmasını engelledik. Ama bu kez de helikopter halkı taramaya başladı. Bir taraftan da bombalar atılıyordu. Patlayan bombalar beni de yaraladı. Darbecilerden şikayetçiyim” diye diye ifade verdi.
TÜRKSAT çalışanı müşteki Halil Yeşilçimen de darbecilerin herhangi bir uyarı yapmadan kurumu ateş altına aldıklarını ifade etti ve ekledi: “Sonra bizi rehin alıp televizyon yayınlarını kesmeye çalıştılar, ama biz kabul etmedik. Duruşmanın öğleden sonraki kısmında söz alan gazi Muammer Polat, şehit Bülent Aydın’ın kızı Esra Aydın, müşteki Hakan İlhan, Hasan Raşit Yüce, Emin Baki Sancak ve 9 kurşunla yaralanan Mesut Zeybek FETÖ’cü cuntanın vahşetini anlatarak şikayetçi olduklarını beyan ettiler.