Profesyonel boks dünyasının 'asrın müsabakası' olarak ilan ettiği ABD'li Floyd Mayweather ile Filipinli Manny Pacquiao arasında yapılan yarı orta sıklet unvan karşılaşması, tarihin en yüksek ödüllü boks maçı oldu. Pazar günü ABD’nin Las Vegas kentinde yapılan ve Mayweather'ın puan üstünlüğüyle kazanarak yenilmezlik unvanını sürdürdüğü maç için iki boksöre dağıtılan ödül miktarı 300 milyon doları buldu. Karşılaşmadan bilet satışları, yayın ücretleri ve sponsporluk anlaşmalarıyla beraber 400 milyon doların üstünde hasılat elde edildi.
Eskiden Allah vergisi gücü olan kazanırdı. Şimdi gözü açık olan kazanıyor."
Koyunun olmadığı yerde keçiler Abdurrahman Çelebi oldu
Radyolu zamanların efsane boks ve futbol maçı anlatıcısı Orhan Ayhan ile şova dönüşen servetlik maçlar ve boksörler hakkında konuştuk. İlk maçını 1963 yılında anlatan radyo duayeni, o zamandan bu yana boksör kalitesinde ciddi bir düşüş olduğunu belirterek, “Koyunun olmadığı yerde keçilere Abdurrahman Çelebi deniyor” dedi.
Şovu Muhammed Ali başlattı
Boksun Muhammed Ali ile popüler bir spor haline geldiğini hatırlatan Orhan Ayhan, “Muhammed Ali aslında 5 tane mağlubiyeti olan bir olimpiyat şampiyonu. İnişleri ve çıkışları var. Ondan bir önce Joe Louis vardır. Ağır sıklet dünya boks şampiyonluğunu tam 13 yıl kimseye kaptırmadı. Yine aynı devirlerde çok büyük bir rekortmen var; Rocky Marciano. Bu da tam 49 defa dünya ağır sıklet boks şampiyonluk ünvan maçına çıktı ve hiç mağlup olmadı. Bu üstün başarılı boksörlere rağmen Muhammed Ali sivri dili, askere gitmemesi, ona buna laf etmesi ve şovları ile efsane yazdı. Şimdi de aynı şov pazarı devam ediyor” diye konuştu.
Mayweather ile Pacquiao arasındaki karşılaşma, boks tarihinin en yüksek ödüllü maçı oldu
Şimdi ilaçlarla herkes güçlü, daha zeki olan kazanıyor
Ancak bugünkü boksörlerin sadece şov ile gündemde olduklarını, kalite olarak eski boksörlerle kıyaslanamayacaklarını belirten Ayhan, “Koyunu bulamayan keçiye Abdurrahman Çelebi diyor. Eski zamandaki boksörler ormana gidip ağaç keserek antrenman yapar, protein için sabahtan akşama kadar biftek yerdi. Şimdi adamlar eczane deposu gibi, sabahtan akşama kadar ilaç alıyorlar, destek tozları alıyorlar. Eskilerin ise doğal gıdalar nedeniyle Allah vergisi bir güçleri vardı. Maçlar şimdiki gibi 12 değil 15 rount devam ederdi. Şimdi ilaçları, protein tozlarını herkes alıyor. Bir güç dengesi var. Haliyle biraz daha gözünü açıp aklını kullanan, azıcık daha zeki olan birkaç yumrukla işi alıp bitiriyor. Eskiden böyle bir denge yoktu. Gerçekten Allah vergisi gücü olan kazanırdı” açıklamasında bulundu.