SALİHA SULTAN / KARAR
Önemli sergilerin ev sahibi UniqExpo ‘Sanat Pazaryeri’ projesiyle 1500 metrelik alanının kapılarını pandemiden olumsuz etkilenen sanatçılara açıyor. Resimden heykele, modernden geleneksele her türde eser üreten yüzlerce sanatçı, bir ilke imza atacak pazarda eserlerini doğrudan sanatseverlerle buluşturacak, UniqExpo ziyaretçileri orijinal sanat eserlerine ‘aracısız’ sahip olacak.
UniqExpo sanat dünyasında bir ilke imza atacak ‘Sanat Pazaryeri’ projesine hazırlanıyor. Pandemi sürecini Kovid-19’un sanat sektörüne yaşattığı krizi gözlemleyerek geçiren ve bu süreçte düzenlediği ‘Korona Günlükleri’ temalı yarışmasıyla da sanatçıların nabzını tutan UniqExpo, cesur bir adım attı ve 1500 metrekarelik alanını krizin mağdur ettiği sanatçılara açmaya karar verdi. McArt.ist, Faruk Saraç MYO Sürekli Eğitim Merkezi, MPozitif Ajans, Herdem Law, Başpınar&Partners, HOPİ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi kurumların desteğiyle hayata geçecek ve sanat dünyasında büyük yankı uyandıracak projeyi, projenin yaratıcısı ekiple, UniqExpo’nun kurucusu Alper Eyüpoğlu, McArtİst’in kurucusu Cem Bülent Ünal ve MPozitif Ajans Başkanı Gizem Tatlıcı ile konuştum.
UniqExpo’yu bir ‘sanat pazarına’ dönüştürme fikri nasıl ortaya çıktı?
Günümüzde sanat anlayışını oluşturan temel yargılardan biri çağdaş sanatın erişebilir olması ve geniş kitlelere hitap etmesi. Son sergimiz Andy Warhol Sergisi ve çağdaşlarının eserleri belirtilen bu kavramsal anlayışın gerçekliğini ön plana çıkarmış oldu. Buradan hareketle, yeni neslin önemli sanatçılarını bünyesinde toplayan ve farklı alanlarda çalışan McArt.ist Art Incubation Center İstanbul’un projelendirdiği ‘Sanat Pazaryeri’ fikri, UniqExpo ve TTLC Sanat deneyimi ile birleşerek yeni bir sanat platformu yaratılmış oldu.
Peki sanatçı için bu pazara çıkmanın şartları neler? Modern sanat ya da geleneksel sanatlar kategorilerinde bir sınırlama var mı?
Art.Ist Sauna Sanat Pazaryeri içerik ve hitap ettiği hedef kitleler bağlamında sanatın her alanında multidisipliner her sanatçıya açık şekilde faaliyet göstermeyi ön görüyor. Sanatçının pazara çıkmasının şartları aslında niteliksel ve niceliksel olarak belirli kriterlere sahip olmasından çok sanatını ve üretimini sürdürebilir açıdan devamlılık sağlayan, koleksiyon değeri taşıyan, eserleri ile bir davayı , inancı ifade edebilme gücü olan, estetik ve zaman kavramının dışında içinde samimiyeti olan, bunu sanatsevere sanatçı olarak yansıtabilme yetisine sahip sanatçılara açık bir alan olarak tasarlandı.
‘Sanat zabıtalarından’ çekinmiyor musunuz? Sanat piyasası bir takım dengelerin olduğu bir alan sonuçta. Basmasınlar pazarı?
Sanatın birleştirici gücü ile birlikte tüm bu önyargıların ortadan kalkacağını, 1500 metrekare alanda ve yüzlerce sanat eserleri arasında herkesin ve her kesimin kendinden bir şeyler bulacağı, ortak değer ve yargıları birlikte paylaşacağı bir pazaryeri olacak. İlgili dengelerin korunacağı ve herkesin kendisin ifade edeceği çok boyutlu bir alan olacağı için bu tip bir okasyonun olmayacağını öngörebiliriz şimdiden.
SANATÇI DAHA GENİŞ KİTLELERE ULAŞACAK
Güzel ve önemli bir soru, teşekkürler konuyu gündeme taşıdığınız için. Buradaki esas oluşturulmak istenen, sanatın farklı ve daha geniş kitlelere erişebilir, yeni ve kendi içinde sürekli yenilikçi gelişmeye açık ekosistem ile kurgulanan bir sanat pazaryeri olması. Bu açıdan sanatçıya en önemli katma değeri, belirli bir kesim dışında çok daha geniş bir kalabalığa ulaşabilecek olması, mentörlük gibi faaliyetler ile desteklenen iletişim, pazarlama, halkla ilişkilere bağlamında optimize edilerek daha efektif lanse ediliyor olması, pazaryerinde kendi ismi ve marka değeri ile yer alması ve diğer bir katma değeri olarak doğrudan sanatseverlere hitap etmesi. Sanat eserlerini daha bağımsız ve önceden belirlenmiş temalara, başlıklara dayandırmadan özgürce üretim yapabilir ve sergileyebilir olması. Ekonomik açıdan eserlerinin daha uygun şartlarda yaratılan yeni sanatsever ekosistemin arz etmesi gibi temel farklılıkları olarak sıralayabiliriz.