EDA SANĞU
Omicron atlatanların tekrar enfeksiyon geçirme oranının yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Necla Tülek, “Geçmişte yapılan iki doz aşılamanın şu an etkisi yok. Omicron’da hastalığı geçirme yoluyla toplumsal bağışıklığın oluşması mümkün değil. Toplumun en az yüzde 90’ının aşılanması gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Tufan Tükek ise “4-5 ay içerisinde Kovid, artık sıradan üst solunum yolu infeksiyonu gibi olacak. PCR testlerinin de yapılmasına gerek olmayacak. Hastalığın 2 yılda evrildiği yer, aslında beklediğimiz bir nokta” görüşünü ileri sürdü.
Türkiye’de vaka sayılarını üç kattan daha fazla artıran Dünyayı etki altına alan Omicron varyantının ardından Türkiye’de vaka sayıları günlük 100 bine yaklaşırken uzmanların salgının seyrine dair görüşleri ikiye bölünmüş durumda. Varyantın toplumsal bağışıklık sağlamadığı görüşünü ileri süren Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Necla Tülek, Omicron’a yakalanan kişilerin tekrar enfeksiyon geçirme oranlarının yüksek olduğunu belirtti.
Tülek, “Bu yeterli bağışıklık bırakmadığını gösteriyor. Dolayısıyla Omicron’da hastalığı geçirme yoluyla toplumsal bağışıklığın oluşması mümkün değil” dedi. Ancak çok sayıda kişinin aşılanması veya hastalığı geçirmesiyle toplumsal bağışıklığın oluşabileceğini hatırlatan Tülek, “Örneğin, iki ay içerisinde Avrupa kıtasının en az yarısının Omicron enfeksiyonunu geçireceği öngörülüyor. Fakat buradaki sorun Omicron’un bağışıklık bırakıp bırakmadığı. Eldeki veriler kısıtlı ama biz biliyoruz ki Omicron’da tekrar enfeksiyon oranı yüksek” diye konuştu. Omicon ile toplumsal bağışıklığa ulaşılamayacağını ifade eden Tülek, toplumsal bağışıklığın tek yolunun aşılanma olduğunu şu ifadelerle vurguladı:
‘Kovid-19 açısından da toplumun en az yüzde 90’ının aşılanması gerekiyor. Fakat aşılanmada da farklılıklar var. Daha önceki aşıların koruyuculuk oranı yüksek ama birkaç ay sonra bağışıklamanın düştüğünü görüyoruz. Bu nedenle bizim toplumsal bağışıklığa ulaşabilmemiz için toplumun en az yüzde 90’ının çok hızlı bir şekilde aşılanması lazım. Çünkü virüsler mutasyona çok uygun, bu oranda aşılanmayı sağlayamazsak virüsün çoğalması, toplumda yayılması yeni mutasyonların, varyantların ortaya çıkmasına yol açacak. Bu nedenle toplumda çok yüksek düzeyde, hızlı aşılama gerekiyor. Aşılamada da sadece iki doz yetmiyor, artık hatırlatma dozunun da mutlaka olması lazım.”
‘PCR TESTLERİNE GEREK OLMAYACAK’
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek ise Kovid-19’un, beklendiği gibi ‘sıradan’ bir hastalığa dönüştüğünü iddia etti. Prof. Dr. Tükek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Aşıları tam olarak yapılmış toplumlarda 4-5 ay içerisinde Kovid, artık sıradan üst solunum yolu infeksiyonu gibi olacak. PCR testlerinin de yapılmasına gerek olmayacak. Hastalığın 2 yılda evrildiği yer, aslında beklediğimiz bir nokta” diyerek Kovid-19’un bir süre sonra sıradan bir hastalığa dönüşeceği görüşünü aktardı. Prof. Dr. açıklamasında gelinen noktada aşının çok büyük bir önemi olduğunun da altını çizdi. Tüm aşıları tamamlananların nüfusun yüzde 62,1 olduğu Türkiye’de, 52,4 milyon kişiye toplamda 142 milyon doz aşı uygulandı.