KARAR/FRANKURT
Alman Hükümeti, G 20 zirvesine katılacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk konsolosluklarında konuşma yapmasına da yasak getirmek istiyor. Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk konsoloslukları içinde konuşma yapmasının da izne tabi olduğu belirtildi. Federal Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schafer, konsolostaki bir toplantı ya da video konferans yoluyla katılıma dair duyum aldıklarını ve buna “sıcak bakmadıklarını” söyledi. Alman sözcü “Bize yeterince önceden bildirilmesi gerekirdi” dedi. Almanya’nın gerilimi tırmandıran adımları hız kesmeden sürerken Şansölye Merkel’den de Ankara’nın tepkisini çekecek bir açıklama geldi. Merkel, Hristiyan Birlik partilerinin seçim programlarının tanıtım toplantısında Ankara’nın AB’ye tam üyeliğine karşı olduğunu savunarak, Türkiye’deki bazı gelişmelerin endişe verici olduğunu iddia etti.
Alman Hükümeti daha önce ‘Erdoğan Yasağı’ olarak isimlendirilen bir genelge yayınlayarak AB ülkeleri hariç herhangi bir ülkenin siyasetçilerinin Almanya’da konuşma yapmasının hükümetin iznine bağlı olduğunu açıklamıştı. Türk tarafının yaptığı konuşma için izin başvurusu bu genelgeye dayanılarak iptal edilmişti. Konsolosluklarda yapılması muhtemel konuşmanın yeni bir krize neden olma potansiyeli var. Türkiye, konsolosluklarının Türk toprağı olduğu için bir izne gerek olmadığı görüşünde. Ancak Almanya muhtemelen fiilen yasaklaması mümkün olmayan bu konuşmayı siyasi bir polemik haline getireceğinin sinyallerini verdi.
YENİ KRİZ: İSTİHBARAT
Türkiye ve Almanya arasındaki gerilim istihbarat servislerine de sıçradı. Daha önce Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) imamlarını FETÖ’cüleri araştırmakla suçlayıp, onların Türkiye adına casusluk yaptığı iddiası üzerine soruşturma başlatan Almanya’da, Anayasayı Koruma Teşkilatı, Türkiye’nin ülkelerindeki casusluk faaliyetini artırdığını iddia etti. Teşkilatın 300 sayfadan oluşan yıllık raporunda Çin, İran ve Rusya’nın ülkede istihbarat faaliyeti yürüttüğü, Türkiye’nin de bu ülkeler arasında yer aldığı öne sürüldü. Raporda Milli İstihbarat Teşkilatı’nın “Türk muhaliflerin” ve PKK yandaşlarının peşinde olduğu aktarılıyor.