Kırıkkale İHH Temsilcisi İsmail Kösal, Kırıkkale Kardeş Dernek ve Vakıflar Birliği adına yaptığı yazılı açıklamada, 3 Temmuz 2013’te Mısır’da darbeci cuntanın yönetimi ele geçirmesinden bu yana katliamların, haksız ve hukuksuz hürriyet kısıtlamalarının ve hapishanedeki Müslümanlara zulümlerin sürdüğünü belirtti.
"Daha da kuvvetleniyor"
Kösal, darbeden bu yana darbecilere ve cuntacılara karşı mazlum Mısır halkının direncinin kırılmadığını ve darbe karşıtı gösterilerin her geçen gün daha kuvvetli ve dirençli şekilde arttığını vurguladı.
"Onbinlerce kişi zindanlara atıldı"
Mısır halkının çoğunun oylarıyla seçilen meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve binlerce dava arkadaşının haksız ve hukuksuz şekilde Mısır zindanlarında tutsak edildiğini anımsatan Kösal, "Darbe karşıtı binlerce kardeşimiz darbe karşıtı gösterilerde şehit edilmiş veya yaralanmıştır. On binlerce darbe karşıtı muhalif zindanlara atılmıştır. Darbeciler kurmuş oldukları hukuksuz mahkemelerde binlerce kardeşimiz için idam, müebbet ve hapis kararı vermiştir" ifadesini kullandı.
İslam aleminin Mısır'da yaşananlara duyarsız kaldığını, hatta Körfez ülkelerinin darbeci yönetimi destekleyerek zulme ortak olduğunu öne süren Kösal, darbeyi destekleyen, meşru kılan tüm unsurları ve darbeden ortaya çıkan tüm zalimane eserleri kınadı.
"Kararı tanımıyor ve reddediyoruz"
Malatya İHH Şube Başkanı Ömer Derin de Mısır'da cunta mahkemelerini ve kararlarını tanımadıklarını, reddettiklerini ifade etti. Derin, yaptığı açıklamada, ürettikleri kavramları kutsallaştırıp yeryüzünü dizayn etmeye çalışan Batı ve küresel güçlerin, bunları sadece ülkeleri sömürme amacına hizmet eden birer maske olarak kullandığının bugün yeniden tescil edildiğini söyledi.
"Batı ve yerli uşakları..."
Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, henüz görevinin bir yılı dolmadan askeri darbeyle mahkum edildiğini anımsatan Derin, darbeyi protesto eden ve böylece iradelerine sahip çıkan yüzlerce sivil ve silahsız Mısırlının katledildiğini, "demokrasi ihracatçısı Batı ve yerli uşakları diktatörlerin" askeri darbeyi sahiplendiğini öne sürdü.
Derin, şunları kaydetti:
"Bangladeş Mahkemesi de Cemaat-i İslami liderlerinden Ali Ahsan Muhammad Mücahid için idam kararı verdi. Müslümanlar Suriye, Irak, Doğu Türkistan, Filistin, Çeçenistan, Afganistan, Orta Afrika, Arakan ve diğer coğrafyalarda mazlum, mağdur, mülteci hale düşürülmüşken bunlarla kalınmayarak bir darbe de Bangladeş ve Mısır örneklerinde olduğu gibi Müslüman liderleri idam etme ve onların şahsında İslamı sindirme stratejisine girişilmiştir."
"Bir kez daha Batı'nın her zaman olduğu gibi demokrasi mevzusunda da iki yüzlü ve çıkarcı davrandığını, insanlık, hak ve adalet yerine çıkarını öncelediği ve tercih ettiğini görmüş oluyoruz. Malatya İHH olarak Mısır cunta mahkemelerini ve kararlarını tanımıyor ve reddediyoruz. Hukuksuzluklarının karşısında olduğumuzu ilan ediyor, darbeye karşı durduğu için katledilen kardeşlerimize rahmet, zulüm altında yaşayanlara sabır diliyoruz."
"Darbecilerin ihtirasına mahkum edilemez"
İHH Tokat Şube Başkan Yardımcısı Hacı Ahmet Arslan da Mursi'nin idama mahkum edilmesine tepki gösterdi. Arslan, yaptığı açıklamada, halkın iradesinin darbecilerin ihtirasına mahkum edilemeyeceğini belirtti.
"Kabul etmemiz mümkün değil"
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci ve Hayrat Şatır'ın darbe mahkemesi tarafından idama mahkum edildiğini hatırlatan Arslan, "Bu idamları kabul etmemiz mümkün değildir. Mısır'daki mazlumların ve mağdurların yanındayız. Onları şiddete çekmeye çalışan, darbecilerin oyunlarını bozan ve izzetli bir şekilde duran oradaki insanların iradelerine saygı duyulması gerekir. Asla darbeciler yapmak istediklerinde başarılı olmayacaklar. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Eninde sonunda darbeciler kaybedecektir" ifadesini kullandı.