KENAN BUTAKIN / İSTANBUL
İstanbul Ortaköy’de 39 kişinin öldürüldüğü Reina saldırısından sonra aralarında saldırgan Abdulgadir Masharipov’un da yargılandığı dava, İstanbul 27.Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Davada son olarak, saldırgan Masharipov ile bağlantılı olduğu iddia edilen Muhammed Kerim adlı şüpheli için ana davayla birleştirme talepli bir iddianame hazırlandı. İki ay önce adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve kısa bir süre sonra tekrar tutuklanan Kerim için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, DEAŞ terör örgütü adına faaliyet yürüttüğü, örgüt adına para alışverişi ve finansman konularında faaliyet gösterdiği ileri sürüldü. Yapılan tespitlerde, Kerim’in telegram programı üzerinden eylemsel faaliyet amacıyla sahte pasaport düzenlenmesi ile telefonunda para basımına ilişkin videolar ve örgütsel dökümanlar şeklinde içerikler olduğu kaydedildi. İddianamede ayrıca, Kerim’in 2013 yılında İran üzerinden Ağrı’ya kaçak geçiş yaparken yakalandığı ve Jandarmaya ismini Kırgızistan uyruklu İlyas Kari olarak aktardığı öğrenildi. 5 yıl önce parmak izi alınan Kerim’in gerçek kimliğine yönelik tespitlerde de Göç İdaresi Genel Müdürlüğü devreye girdi. Yapılan tespitte de kimliğinin Doğu Türkistanlı Muhammed Kerim olduğu anlaşıldı.
“KIRGIZ İSMİ VERDİM”
Kerim ifadesinde, Reina saldırısından bir süre önce yapılan bir operasyonda gözaltına alındığını ve daha sonra Reina saldırganı ile bağlantılı olduğu iddiasıyla da yargılanmaya başladığını söyledi. Terör örgütü DEAŞ ile bağlantılı olduğu iddiasını kabul etmeyen Kerim, 5 yıl önce Türkiye’ye kaçak giriş yaparken Çin’e sınırdışı edilmemek için ismini ve uyruğunu farklı bir şekilde verdiğini söyledi. Kerim, ifadesinde şunları kaydetti: “Türkiye’ye geldikten 1 yıl sonra babam ile telefondan görüşürken, babam bana senin Türkiye’de olduğunu biliyorlar. Bizi bir daha arama. Bize sıkıntı veriyorlar. Ben de bunun üzerine 3 yıl aramadım. 2016 yılının Aralık ayında nedenini bilmediğim şekilde gözaltına alındım. Daha sonra Reina saldırısı oldu. Ben Doğu Türkistan’da yapılan zulümden dolayı kaçarak geldim. 2013 yılında kaçak olarak giriş yaparken 40 kişi ile birlikte Ağrı’da gözaltına alındım. İsmimi İlyas Kari olarak beyan ettim. Bunun nedeni Çin görevlilerinin takibine girmekten kaçınmaktı. Doğu Türkistan’a gönderilmemek için Kırgızım deyip bu ismi verdim. DEAŞ ile bir bağlantım da yoktur.”