CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdardoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında, AK Parti grup toplantısındaki “haysiyetsiz, onursuz, şerefsiz, alçak, hain” şeklindeki sözleriyle hakaret ettiği gerekçesiyle 5 kuruşluk manevi tazminat davası açtı.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde, “Cumhurbaşkanı sıfatını taşımakla birlikte tarafsızlığını tartışmasız bir şekilde yitiren ve sürekli olarak vekil eden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren davalı; bu kez AKP Grup toplantısında yapmış olduğu 04.03.2020 tarihli konuşma ile vekil edene açıkça hakaretler etmiştir” denildi.
Dilekçede, Erdoğan’ın her zaman olduğu gibi “kurguladığı mizansen çerçevesinde” Kılıçdaroğlu’na “gerçekliği bulunmayan tamamen yalan ve iftira kapsamlı olgular yüklemeye çalıştığı” kaydedilerek, şöyle denildi:
“Yalancılık, fitnecilik, hainlik” suçlamasını Genel Başkanımıza yöneltmekte; sonrasında (yalan olmakla birlikte) güncel durumla bağ kurmaya çalışarak (İdlip’deki yanlışlarının altında yaşadığı eziklik duygusu ile olsa gerek) Genel Başkan’ın “Türkiye’nin tarihi mücadelesini fitneyle, yalanla, iftirayla lekelemeye” çalıştığını ileri sürmüş; sonrasında da hazırladığı bu kurgunun sonucu olarak Genel Başkanı, haysiyetsiz, onursuz, şerefsiz, alçak, hain olmakla suçlamıştır! Davalının; Ülkeyi bölen, insanları ayrıştıran, insanların onuruyla oynayan bu davranış ve yaklaşımlarının daha ötesi yalan ve iftiralarının, seviyesiz hakaretlerinin elbette hukuksal bir yaptırımı olacaktır!”
Erdoğan’ın anayasa gereği tarafsızlık yemini ettiğine dikkat çekilen dilekçcede, “Yemin eden davalı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeminine hiçbir biçimde bağlı kalmadığını görmek, aksine sadece dava konusu konuşmasıyla bile yeminine konu tüm olguları çiğnediğine tanık olmak tarafımızdan ironik bulunmuştur” ifadesi yer aldı.
Erdoğan’ın grup konuşmasındaki ifadelerinden örnekler verilen dava dilekçesinde, Erdoğan’ın CHP liderine yönelik suçlamaları şöyle sıralandı:
- “Ülkeyi düşmana teslim etmeğe; Milletin boynuna esaret zinciri geçirmeye; Ülkenin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini bozmaya çalışmakla
- Vatanın karşısında; Düşmanın, Esad’ın, İsrail’in, PKK’nın, FETÖ’nün yanında ve daha ötesi bunların destekçisi olmakla,
- Şuursuz olmakla
- Sinsi olmakla
- Cahil olmakla
- İhanet içinde olmakla
- Yalancı olmakla
- İftiracı olmakla
- Fitne çıkaran olmakla
- Ülkeye ve Millete kini bulunmakla
- Haysiyetsiz olmakla
- Onursuz olmakla
- Şerefsiz olmakla
- Hain olmakla”
Dilekçede, “tamamıyla siyasileştiği, davalı Recep Tayyip Erdoğan’ın güdümüne girdiği, siyasi baskıların altında ezildiği eleştirisine muhatap olan Türk Yargısının bile dava konusu bu söz ve yakıştırmaları eleştiri kapsamında görebilme şansı bulunmadığı” kaydedilen dilekçede, aynı sözleri söyleyen Grup başkanvekili Engin Özkoç hakkında fezleke hazırlanarak bunun “ifade özgürlüğü kapmasında değerlendirilmediği” vurgulandı.