CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV'de katıldığı canlı yayında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin soruları cevapladı, değerlendirmelerde bulundu. Seçim çalışmaları kapsamında farklı çevrelerin kanaat önderleriyle ve çeşitli meslek gruplarıyla bir araya geldiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, toplumun her kesimiyle ilgilendiklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, vatandaşların CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'a güzel hizmetler yapacağına olan inancını gördüğünü ve mutlu olduğunu ifade etti.
İnanç, kimlik ve yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmanın yanlış olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bunun toplumu ayrıştıracağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, siyasetin adalet ekseni üzerinde topluma huzur getirmesi gerektiğini vurguladı.
"BEN TOPLUMUN FERASETİNE, VİCDANINA GÜVENİYORUM"
İstanbulluların yarın neden Ekrem İmamoğlu'na oy vermesi gerektiği yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, bunun birden fazla nedeni bulunduğunu belirterek, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"En temel nedeni şu, Ekrem Bey'i İstanbullular seçtiler. Sayımlar yapıldı, geçersiz oylar sayıldı, sondaj usulüyle sayımlar yapıldı, 'Efendim şu sandıklarda oyların tamamını sayacağız' hayhay, tamam sayıldı, sonra bakıldı ki kazanmış gerçekten. Götürüldü mazbatası verildi, 18 gün büyükşehir belediye başkanlığı yaptı. 19'uncu gün Ankara'da oturdular, kapalı kapılar ardında, siyasetin baskısıyla 7 yargıç çoğunlukla 'Bu mazbatayı geri alacağız' dediler ve mazbata geri alındı. Haklı olan birisinin elinden haksız şekilde mazbatası geri alındı. Ben toplumun ferasetine, vicdanına güveniyorum. Bu haksızlığın telafi edilmesi lazım. Bu haksızlığı nedir telafi edecek olan? Sandığa gidildiği zaman geçmişte Binali Bey'e veya bir başkasına oy vermiş vatandaşın, artık bu seçimde Ekrem Bey'e oy vermesi lazım. Haksızlığı telafi etmesi lazım. Güzel bir sözdür, 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.' Dolayısıyla İstanbulluların yarın sandığa gidip Ekrem Bey'e oy vermeleri, bozulan adalet terazisini yeniden düzeltmeleri gerekiyor. Çünkü milli irade çok önemli bir kavramdır, sıradan bir kavram değildir."
"EKREM BEY'E BAKINCA UFKU VE GELECEĞİ GÖRÜYORUM"
Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu, bu kuralın 1921'den bu yana Anayasa'da da yer aldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra bütün Türkiye'yi donatmışlardı 'Egemenlik milletindir' diye. Egemenlik milletin ise egemenliği niye milletin elinden aldılar, 7 hakim hangi gerekçeyle aldı? Hiçbir gerekçe göstermediler, gösteremediler zaten." diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu'nun genç, dinamik, enerjik ve çok şeyler beklenen, umut vadeden, geriye dönüp bakan değil, geleceği hedefleyen, geleceği planlayan bir isim olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Binali Bey'e bakınca ben geçmişi hatırlıyorum, Ekrem Bey'e bakınca ufku ve geleceği görüyorum. Genç, dinamik birisi, siyasette yeni bir isim, yeni, parlak bir genç, yerel yönetimlerde başarılara imza atmış, kent kültürünü içselleştirmiş bir genç." değerlendirmesinde bulundu.
İmamoğlu'nun bütün projeleriyle insana dokunduğunu, Beylikdüzü'nde 1 milyon metrekarelik alanı yeşil alana dönüştürdüğünü, ilçeyi muhtarlarla yönettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, aynı şeyi İstanbul'da yapacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun İstanbullular arasında ayrım yapmadığına, kimseyi ötekileştirmediğine işaret ederek, "Hani sloganı 'Çok güzel şeyler olacak', gerçekten de çok güzel şeyler olacak." dedi.
"HİÇBİR ŞEY OLMAZ, NE YAPTI EKREM BEY?"
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ordu Valisi ile arada geçen olaydan dolayı ceza alacak, önü kesilecek, hukuk önünü kesecektir' diyor. Ne diyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hiçbir şey olmaz. Ne yaptı Ekrem Bey? Hiçbir şey yapmadı. Haksızlığa uğradı orada. Gelenlerin bir kısmını xray cihazından geçireceksiniz, VİP'e alacaksınız, sonra diyeceksiniz ki 'Beyler buradan çıkın, Vali izin vermiyor, öbür yerden gideceksiniz.' Kapıda en baştan söylersiniz. Polis gelir, 'Kusura bakmayın Vali Bey'in talimatı var, milletvekilleri dahil burayı kullanamayacaksınız öbür kapıdan gidin.' Öbür kapıdan gidilir, niye gitmesin bir engel mi var, hiçbir engel yok. Dolayısıyla Trabzon ve Ordu'da Karadenizlilerin Ekrem Bey'e gösterdiği sempatiyi gölgelemek için böyle bir kumpas kuruldu. Hiç önemli değil. Nitekim hep günlerce bu tartışıldı, havuz medyası bunu tartıştı, gündeme getirdi. Bunlar sonucu etkilemez. Bu halkın, bu milletin bir vicdanı var. Gidecektir oyunu kullanacaktır, Ekrem Başkan'ı yeniden seçecektir. Hangi kumpası yaparlarsa yapsınlar. Tabii biz de sandıklarda her türlü önlemi aldık."
"TAKSİM'İN ORTASINDA GİZLİ GÖRÜŞME Mİ OLUR"
"Yarın ki seçim neyi ifade ediyor" sorusunu Kılıçdaroğlu, şöyle cevapladı: "İki şey ifade ediyor bana göre. Birincisi şu, İstanbullu, hakkı elinden alınan bir kişiye hakkını teslim etti. Bu çok önemli. Haksızlığa karşı toplumun bir tepkisi olacak ve haksızlığı gidermiş olacak, bozulan adalet terazisi yeniden düzelmiş olacak. İkincisi şu, siyasetin yargı üzerindeki bütün baskısına rağmen, seçimin iptal edilmesine rağmen, tek adam rejimine rağmen İstanbul'da halk demokrasiden yana oy kullandı. Bu çok önemlidir. Bütün dünya Türkiye'de her türlü baskıya rağmen halkın demokrasiden yana oy kullandığını görecek. Türkiye'deki demokrasi kültürünün kökleşmesi açısından dünyaya verilen bu mesaj çok değerli bir mesajdır."
Yıldırım-İmamoğlu ortak yayınına da değinen Kılıçdaroğlu, yayının ertesi günü bazı gazetelerin "Yıldırım çarptı", "İmamoğlu yerle bir oldu" gibi manşetlerle çıktığını ancak toplumun bunu kabul etmediğini, çünkü insanların yayını izlediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Sonra baktılar ki tutmadı bu, arkasından 'Niye gizli görüşme yaptın?' Taksim'in ortasında gizli görüşme mi olur? Çocuk gibiler. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış gibi güzel bir atasözümüz var. Bunlar da 'Mızıkçılık yaparak acaba bir şey yapabilir miyiz?' Siyasette mızıkçılık olmaz. Siyasette, ilkeler, kurallar, objektiflik olur. Biz İstanbul'u yönetmeye talipsiniz. Evi bile yönetirken mızıkçılık yapmazsınız." diye konuştu.
"KESİNLEŞMİŞ SEÇMEN LİSTELERİ HENÜZ GELMEDİ ELİMİZE"
Bir başka soru üzerine sandık güvenliği konusundaki çalışmaları anlatan Kılıçdaroğlu, bazı sandık kurullarına yine memur olmayanların konulduğunu, buna itiraz ettiklerini ve değiştirildiğini belirtti. Seçmen listelerinin geldiğini, bazı eksiklikler bulunduğunu aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, gerekli uyarıların yapıldığını bildirdi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Kesinleşmiş seçmen listeleri henüz gelmedi elimize, bugün çözülmesi lazım. Bazı sandık görevlilerinin bulunduğu sandıkla oy kullanacağı sandık farklı. Bulunduğu sandıkta kullanacak, sandığı terk etmemesi lazım, öbür sandığa da yanına not düşecek bu sandıkta bu kişi oy kullanamaz diye. Bu şekliyle 17 bin kişinin bir pozisyonu var. Onunla ilgili YSK uyarıldı. Hatta dedik ki YSK teknik olarak bunu yapamıyorsa biz istiyorlarsa içeriden istiyorlarsa dışarıdan her türlü teknik yardımı yapabiliriz. Bu işi yapacak olan dünya kadar insan var, üniversitelerde çalışan akademisyenler var gelip bunu süratle yapabilirler, basit bir şey. Bunu düzeltmeye çalışıyorlar. Biz geçen dönem oy kullanan, o sandıkta oy kullanan herkesin baskılarını yapıyoruz ve karşılaştırıyoruz. Yeni bir ilave, silinme var mı, yok mu? Bütün bunları karşılaştırıyoruz ve sandık görevlimiz YSK seçmen listesi ayrıca bizim bastırdığımız seçim listesiyle de gidecek. Son ana kadar değişim var mı yok mu, kontrol edilecek ve denetlenecek."
Kılıçdaroğlu, kendisinin erken seçim istemeyeceğini söylediği hatırlatılarak, "Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Erken seçime' gidiyoruz derse CHP buna hazır mı?" sorusu üzerine "Biz her zaman hazırız. Biz yarın seçim olacakmış gibi bütün çalışmalarımızı yapıyoruz." dedi.
"ÜZÜNTÜM YARGININ İÇİNE DÜŞTÜĞÜ DURUM"
"Ekrem Bey'in hakkı teslim edilmediği için içinizde burukluk var mı?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, "Üzüntüm Ekrem Bey'in mazbatasının iptal edilmesi değil aslında, üzüntüm yargının içine düştüğü durum. Adaleti dağıtan kurumun adalete ihanet etmesi, yargıya olan güvenin temelden sarsılmış olması. Sorun 'Bu ülkede adalet var mı?' diye AK Parti'liler bile 'Hayır, adalet yok' diyorlar. Hangi adalet, nerede adalet? Yargıya olan güven temelden sarsılıyorsa bu olay Ekrem Bey'i, siyaseti çok aşan bir olay. Bu, toplum vicdanının kanaması demektir. Toplum adaletsizliğe isyan ediyor." diye konuştu.
Son anketlerin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bugün akşam seçim yasaklarına kadar her birimiz çalışacağız. Durma lüksümüz yok. Anket şöyle der, böyle der o ayrı bir şey ama biz çalışmak zorundayız." dedi. Kılıçdaroğlu, seçimi Ankara'dan izleyeceğini bildirdi.
İSTANBUL/AA