Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ermeni Tehciri’ni konu ettiği belirtilen ‘Kervan 1915’ geçen hafta izleyiciyle buluştu. Ancak filmin senaristi ve yönetmeni İsmail Güneş, dün filmin sinema salonlarından çekildiğini açıkladı. Güneş’e göre bunun nedenleri arasında tekelleşen sinema dağıtım ağı ile filmin ortaya çıkmasını istemeyen gizli güçler var. “Film birilerini rahatsız etmiş olmalı ki tavır getirdiler. Tarihin derinliklerine gömmek istediler. Ama ben buna müsade etmeyeceğim” diyen Güneş’le konuştuk.
Filmi 3 yılda bin 500 kişilik bir ekiple binbir zorlukla çektiğinizi söylediniz. Bu zorlukları biraz açar mısınız?
Ülkenin sayılı tüm oyuncularıyla diyalog kurmaya gayret gösterdik ama menajerleri filmimizde oynamalarını istemedi. İlk etapta filmin bir güç taraf tarafından başlatılamaması arzu edildi. Ama bulduğumuz oyuncu Murat Han’a mani olamadılar. Ancak bu defa da bana Murat Han’ı kötülemeye başladılar. ‘Agresiftir, kavga çıkarır’ dediler. Ayrıca çekim aşamasında ise film ekibi yapımı bitirmek yerine filmin yarım kalması için elinden geleni yaptı.
Kimdi bunlar?
Piyasa ekipleri... Bunlar birlikte çalıştığımız kişilerdi. Filmin tamamlanmamasını istediler. Bitirmeyi sekiz hafta olarak planlamıştık, 12 hafta sürdü.
Yaptığınız açıklamada “Sinema salonlarından kötü niyet ve dağıtım sorunları nedeniyle filmi geri çektik” dediniz. Bunları anlatır mısınız?
Filmimizi istemediler. Sanki gizli bir güç filmin ortaya çıkmasını istemiyor. Bu büyüklükte izleyiciyle buluşacak bir filmin gösterime gireceği salon sayısı en az 400’dür. 54 salon bulabildik. İtiraz ettik. 84 salona çıkardılar. Bu da bizi maddi ve manevi yordu... Dahası sonra fark ettik ki bize verilen salonlarda filmimiz yalnızca 10.30 seansında gösteriliyordu.
Nasıl fark ettiniz?
Seyircilerden şikayetler geldi. Filmimizi takip edenler bize ulaştı, sinemaların fotoğraflarını çekip gönderdiler. Bu bir çocuk filmi değil ki sabah saatine koyuyorsunuz. Duruma itiraz ettik. Ama bu defa da fark ettik ki internetteki afişlerde bütün seanslara filmi koymuşlar ancak sadece 10.30 seansına bilet satıyorlar. Bizim seanslarda başka filmleri gösteriyorlar... Nedenler böyle olunca filmi sadece bin 200 kişi seyretti. Üç çocuk iPhone’la film çekse yine bu rakama ulaşılırdı!
Dağıtımcıların filmin içeriğinin rahatsız olduğunu mu söylüyorsunuz?
Film birilerini rahatsız etmiş olmalı ki tavır koydular. Tarihin derinliklerine gömmek istediler. Ama buna müsade etmeyeceğim. Ortada emek var. Ortalamanın beğendiği ve ezberleri bozan bir film ortaya koyduğumuzu düşünüyoruz.
Şimdi ne yapacaksınız?
Bundan sonraki mücadelem özellikle bu dağıtım ağıyla olacak. Sinema Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanı ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşmaya çalışacağım. Bize sanki ‘Sadece komedi filmi çekin, başka bir film çekerseniz biz bunu burada göstermeyiz’ diyorlar. Bunun anlamı böyle.
1 MİLYON SEYİRCİYE ULAŞMALIYDI
Filmin gişe rakamı olarak ne bekliyordunuz? Sonuç ne oldu?
Bu hesaptaki bir filmin hiç olmazsa 500 bin ile 1 milyon arası bir seyirciye ulaşması gerekirdi. Benim 5 milyon, 6 milyon olsun diye bir hedefim yok. ‘Cumali Ceber’in 450 bin seyirci yaptığı bir ülkede böyle bir filmin 1 milyon seyirci yapmasını istemek abartılı değil. Şu zamana kadar yani ilk üç günkü izleyici sayısı bin 200 oldu. Rakam en fazla 2 bin 500’e ulaşacak. Sinemaseverler filmi bulamıyor. Sonuç gayet normal.
ÇETELER VAR
Bu sizi sinemaya küstürdü mü?
Savaş başlatıyorum çünkü ciddi problem var. Türkiye bir gün bu tarz filmlere seyirci oluşturabilecek ağla karşılaşmalı. Amacım filmi geniş kitlelere ulaştırmak. Bu konuda bir çeteleşme var. Herkesi bu mücadeleye davet ediyorum. Gerçek sinemaseverlere bir çağrıda bulunuyorum. Hem sinema salonu hem de sinema siteleri çeteleriyle mücadele etmek umarım bizi ayakta tutar.