Dün oğlu Kerim ve iki kızıyla Hatay'a getirilen baba Ebu Muhammed, Beşşar Esed rejimi tarafından 7 yıldır kuşatma altında oldukları Doğu Guta'da çok zor günler yaşadıklarını söyledi.
Muhammed, Doğu Guta'da insanların ve özellikle çocukların her şeyden mahrum şekilde yaşam mücadelesi verdiklerini belirterek, "Doğu Guta'da 7 yıldır kuşatma içindeydik. 6 ay önce rejim güçlerinin saldırılarında eşim hayatını kaybetti. Oğlum Kerim de yaralandı. Kısıtlı imkanlarla oğlumun tedavisi yapıldı. Şartlarımız çok zordu" diye konuştu.
"KAYIP OĞLUMUN BULUNMASINI İSTİYORUM"
Eşini kaybettikten sonra 3'ü kız, 2'si erkek 5 çocuğuyla hayatta kalmaya çalıştıklarını anlatan Muhammed, yaklaşık 20 gün önce de bir saldırının daha hedefi olduklarını kaydetti.
Muhammed, gece saatlerinde savaş uçakları tarafından bulundukları sığınağın bombalandığını söyledi. "Bombalama sırasında aydınlatmamız kesildi ve karanlıkta kaldık" diyen Muhammed, şunları ifade etti:
"O an ben yaralandım. Bize yardıma gelenler beni bulunduğum yerden çıkardılar. Bir sonraki gün kendime geldiğimde tedavim yapılmaya çalışılıyordu. Kızımın saldırıda öldüğünü öğrendim. Oğlum Mehmet de yaralanmış fakat tedavi için nereye götürdüklerini öğrenemedim. Kerim ve diğer çocuklarım amcamın eşinin yanındaydılar. Oğlum Mehmet'in nerede olduğunu bilmiyorum. İlk aldığım haberde yaralı olan oğlumun Suriye Kızılayı tarafından götürüldüğünü söylediler ama doğrulayamadım.
Oğlum Kerim'in tedavisinin yapılmasının yanı sıra Suriye'de kayıp olan diğer oğlum Mehmet'in bulunması ve yanıma getirilmesini çok istiyorum."
ERDOĞAN VE TÜRK KIZILAYI'NA TEŞEKKÜR
Doğu Guta'dan tahliyelerin başlamasının ardından Türk Kızılayının kendisi ve çocuklarını İdlib'e getirdiğini, burada da Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık tarafından karşılandıklarını anımsatan Muhammed, "Öncelikle Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum. Türk Kızılayı ve bize destek olan herkese teşekkür ediyorum." dedi.
YARALARI TÜRKİYE'DE SARILACAK
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık da Kerim bebeğin Doğu Guta'da yaşananların dünyaya duyurulması noktasında sembol isim olduğunu söyledi.
Türk Kızılayı olarak kuşatma içindeki Doğu Guta'ya imkanlar ölçüsünde ellerinden geldiğince yardım götürmeye çalıştıklarını ifade eden Kınık, şunları dile getirdi:
"Kerim bebek, Suriye'nin içinde güvensiz yaşayan, hayat tehlikesi olan tek bebek değil. Suriye'nin içinde yüz binlerce çocuk, Kerim bebeğin kaderini yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Kerim bebeğin şahsında bütün Suriyeli çocukların, dünyanın bütün savaş bölgelerinde yaşayan çocukların derdini insanların artık dert edinmesi gerekiyor.
Biz de bunu duyurabilmek açısından onu koruma altına alıp Türkiye'de yaralarını tedavi ederek güvenli bir gelecek sağlamak için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz."
HATAY/AA