Babasına ve büyüklerine danışmasının FETÖ'cülerin gerçek yüzünü anlaması için önemli bir etken olduğunu belirten Sofuoğlu, "Yurt dışındaki yarışmalarda bu grupla temasım olmuştu. Yarışlarımı izler, ibadetlerim için yardımcı olurlardı. O zaman 'Bu parayı bizim Kimse Yok Mu Derneğimize ver' dediler. Çok fazla ısrarcı oldular. İddaa parası için bana neredeyse baskı yapan arkadaşların tavırlarından huylandım. Sonra kıvırıp parayı Almanya'da bir kuruma vereceklerini söyleyip yurt dışında bir hesaba yatırmamı istediler. Ben onlara, 'Türkiye'deki ihtiyaç sahipleri dururken ben bu parayı Almanya'ya yollamam. İnsanlara da bunu açıklayamam' dedim. Parayı tabii ki vermedim ama onların gerçek yüzlerini gördüğüm ilk olay buydu. Bu tarihten sonra bu gruba mesafe koydum. Takip eden yıllarda da ne oldukları zaten ortaya çıktı" dedi.
ERDOĞAN İSTEDİ
Şu anki çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Sofuoğlu şöyle konuştu: "Ben şu an 15 tane sporcuyu Akyazı'daki pistimde yetiştiriyorum. Bunların 8 tanesi şu an Avrupa'da yarışıyor. Onlara abilik, hocalık yapıyorum. Hiçbir maddi beklentim de yok. Peki neden bunu yapıyorum, çünkü Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan benden sporcu yetiştirmemi istedi. İlk olarak Toprak Razgatlıoğlu'yla başladık. Avrupa Superstock'ta şampiyon oldu. Onun arkasından çok yetenekli gençler geliyor. Türkiye'de pek çok şey değişti. Federasyona gittiğimde 'Bahattin, Can, Deniz... Bunlar yetenekli çocuklar, destek vermemiz lazım' deyince sonuç alabiliyoruz. Federasyon da sağolsun, ne gerekirse yapıyorlar..."
SEVİYORUM DİYE...
Haber7'nin haberine göre, sponsorluk konusuna değinen milli motosikletçi Sofuoğlu, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için babam, sevgisinden ölürdü. Ben de bu duygularla büyüdüm. Ben onu seviyorum ama onu seviyorum diye benden nefret edenler var. Bir kısım da onu seviyorum diye bana hayran oluyor. İkisi de doğru değil. Ben Erdoğan'ı seviyorum diye beni sevmeyecek, sponsorum olmayacaklarsa canları sağolsun. Benim çizgim bellidir. Prensiplerimden taviz vermem. 15 Temmuz gecesi sokağa çıkarken ölmeye hazırdık, canını veren 248 insanımız var. Daha sonra meydanlara, Taksim'e Kızılay'a çağırdılar... Ama gitmedim. Gitsem şov yapıyor derlerdi. İki gün sonra şehit cenazesindeydim. Önlerde değildim ama Sayın Bakan Berat Albayrak beni gördü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına götürdü. O da bana 'O gece yaptıklarından haberdarım' dedi. Bizi bilen biliyor, kimseye yapmacık davranmam" dedi.
YOBAZ İLAN EDİLDİK
Türkiye'nin değiştiğini ifade eden Kenan Sofuoğlu, "Ben ilk yarışmaya başladığım yıllarda Türkiye bugünkü Türkiye değildi. 2001 yılında Balkan şampiyonasını kazanıp üç kardeş kürsüye çıktığımızda şampanya patlatmadık diye eleştirildik. Oysa bu Avrupa'nın bir alışkanlığı idi. Biz bunu yapmayınca yobaz ilan edildik. Ben Avrupa'da yüzlerce yarışa katıldım ve hemen hemen tamamında kürsüye çıktım. Hiçbir zaman şampanya patlatmadım. İnancım gereği olduğunu bildiklerinden sponsorlar bile saygı duyup ısrar etmediler. Bugün Türkiye farklı bir noktaya geldi ve artık bu davranışım ayıplanmıyor. Ben yetişme tarzım, ailem böyle. Dedelerim hacı, hoca, hafız... Soyadımdan ne olduğumuz belli. Ben bugün böyle olmadım ki, hep böyleydim" şeklinde konuştu.
REKORUN HİKAYESİ
Sofuoğlu, Osmangazi Köprüsü'nün açılışında yaptığı 400 km'lik hızın hikayesini ise şu şekilde anlattı: "Osmangazi Köprüsü'nün açılışı öncesi bir hız denemesi yaptık ve 400 km'yi geçip rekor kırdık. Birkaç kez deneme yaptım ve 390'ı gördüm ama Osmangazi Köprüsü'nde 400'ü geçmek çok zordu. Teklifimizi Cumhurbaşkanımıza ilettik. Memnuniyetle karşıladı ve başardık. Kolay olmadı ama günlerce orada çalışanlarla konuşup uygun rüzgarı bekledik. Yandan geldi 280'i geçemedim, önden gelince 340-350'yi göremedim. Bana lazım olan arkadan gelmesiydi. Rekoru kırmak için 2-3 gün bekledik. Sabah 5-6 gibi Allah nasip etti 400 km'yi geçtik. Türkiye'de de gündeme geldi ama Avrupa'da yankısı daha büyük oldu. Günlerce 400 kilometreyi konuştular.".