[Karar]
Et fiyatları cebimizi yakıyor. Sürekli artan et fiyatlarına müdahale edilmeye çalışılıyor ancak etkili ve istikrarlı olmayan çözümler bir süre sonra yeniden bir fiyat krizi çıkarıyor.
Geçtiğimiz günlerde Karkas eti ithalatı yapılması gündeme getirildi ve ithalat yapıldı. Kurban Bayramı yaklaşırken fiyat artışı durdurulamayan ette Tarım Bakanlığı, uzun zamandır başvurulmayan karkas ithalatı silahını çekti. AB kotası kapsamında, geçtiğimiz hafta 500 ton için ihale yapıldı.
Karkas etiyle fiyatların makul bir seviyeye çekilip çekilmeyeceği tartışıla dursun bu konuda daha önemli bir nokta var Karkas eti uzun vadede çözüm olacak mı olmayacak mı?
Karkas eti ithalatı konuyla ilgilenenleri ikiye böldü. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, ithal edilen 200 bin besilik hayvanın bu aydan itibaren kesime gireceğine dikkat çekerek, “Fiyatların stabil hale geleceğin düşünüyoruz” demişti.
Türkiye'de et fiyatları sürekli olarak yüksek olmasıyla gündemde. Bir çok yol denensede alım gücüne uygun istikrarlı bir fiyat yakalanamıyor. Kırmızı ette zam yaklaşık yüzde 30 civarında. Fiyat artışları da yaşanmaya devam ediyor.
Avrupa et ihtiyacının büyük bir bölümünü domuz etinden karşıladığı için et fiyatları orada daha makul gözüksede yine de Türkiye'de et fiyatları alım gücünün üzerinde.
Karkas etinin bir diğer destekçisi de Et ve Süt Kurumu genel müdürü Kasım Piral. Piral, karkas et ithalatı sonrası fiyat yükselişlerinin yavaşladığını, sonraki aşamada fiyatların durağanlaşması ile yüzde 10'a yakın düşüş hedeflediklerini açıklamıştı.
Et fiyatlarındaki artış trendinin üç temel sebebi olduğuna işaret eden Piral, mevsimsel olarak turizmin de etkisiyle yaz aylarındaki et tüketiminin artmasının et fiyatlarının yükselişinin birinci nedeni olduğunu söylemişti.
Fiyat artışının ikinci sebebinin de spekülasyonların olduğunu dile getiren Piral, ithalat baskısını artırmak için spekülasyonların yapıldığını söylemişti
Piral, refah düzeyinin artışı ile beraber piyasa talebindeki artışların da üçüncü etkeni oluşturduğunun altını çizerek, halihazırda oluşan piyasa ortalama fiyatlarının sürdürülebilir olmadığı noktasında üreticilerle toplantılar yaptıklarını vurgulamıştı.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz'da konuya ilişkin açıklamasında yem bitkileri ve yem hammaddelerinin üretiminin artırılmasını, hayvancılık politikalarının belirlenmesinde en önemli faktör olan tarım istatistiklerinin gözden geçirilmesini önerdiklerini vurgulamıştı.
Besiciler şu anda 1-2 seneden beri altın senesini yaşıyor. Ama besiciler altın senesini yaşayacak diye, tüketiciye Avrupa Birliği ve dünyadaki et fiyatlarının iki kat, üç kat üzerinde et yedirmemeliyiz." demişti.
İthalata izin verilirse yüzlerce besici batar" diyor. Besi yapılan danaların 1-2 ay içinde kesime gönderileceğine vurgu yapan besiciler, fiyatların da kilo başına 2 TL düşmesini beklediklerini aktardı.
Türkiye’nin önde gelen besicilerinden Adanalı Şahbazlar Hayvancılık A.Ş.’nin sahibi Mehmet Şahbaz, piyasanın bilinçli olarak manipüle edildiği görüşünde.
Çiftliğinde 13 bin besilik dananın bulunduğunu aktaran Şahbaz, Türkiye’de ‘et lobisinin’ etkin olduğunu savundu. Sorunun çözümünün karkas et ithalatı olmadığını aktaran Şahbaz “Tek kurtuluşumuz üretim, üretim, üretim… '' dedi.
Yalan yanlış bilgilerle piyasanın karıştırıldığını ve bundan birilerinin ciddi anlamda kar ettiğini de vurgulayan Şahbaz, üretimi bırakıp ithalata yönelmek içerdeki küçük üreticiyi de büyük üreticiyi de vurur. Bakın bu sektör zor bir sektör.Bu sektöre küsen bir daha dönmüyor” dedi.
Üreticilerden ithalata karşı tepkiler geliyor ancak bügün et fiyatlarına baktığımızda fiyatlar tüketicinin alım gücünü zorluyor.
Et ithalatını onaylamayan bir başka isim ise Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar. Bayraktar, kırmızı ette fiyatları aşağı çekmenin yolunun ithalat olmadığını belirterek, "Üretim maliyetleri düşürülemez ve buna bağlı olarak verimlilik artırılamazsa et fiyatların gerilemesi mümkün değildir" ifadesini kullandı.
Bayraktar, yazılı açıklamasında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, genel enflasyon oranının üzerinde artış gösteren tüm gıda fiyatlarının yakından takibi ve bu konuda gerekli tedbirlerin gecikmeksizin alınması talimatını hatırlattı.
Kırmızı et üretiminin son 5 yıldır sürekli artmasına rağmen, burada yaşanan sıkıntının tam anlamıyla atlatılamadığına dikkati çeken Bayraktar, "Geçen yıl toplam kırmızı et üretimimiz, yüzde 1,2 artışla 1 milyon tonu aştı. Bu yılın ilk 3 aylık döneminde de üretim, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 13,8 artışla 210 bin 475 tona yükseldi.
"Üretim maliyetleri düşürülüp verimlilik artırılmalı"
"Üretici maliyetlerini dikkate almayan çevreler, karar vericileri tedirgin ederek ithalatı açtırma, tatlı para kazanma yoluna sürekli başvurmaktadırlar. Sorunun temelinde girdi maliyetleri ve verimlilik yatmaktadır. Üretim maliyetleri düşürülemez ve buna bağlı olarak verimlilik artırılamazsa et fiyatların gerilemesi mümkün değildir.
Et fiyatları, üreticiden tüketiciye ulaşana kadar önemli oranda artmaktadır. Dana karkasın, temmuz ayı itibarıyla 25 lira 35 kuruş olan üretici kilogram fiyatı, tüketiciye ulaşana kadar 12 lira 3 kuruş artarak, 37 lira 38 kuruşa çıkmaktadır. Kuzu karkasın aynı ay itibarıyla 23 lira 25 kuruş olan üretici kilogram fiyatı, tüketiciye 18 lira 39 kuruş fazlasıyla 41 lira 54 kuruştan satılmaktadır.
Temmuz itibarıyla son bir yılda, üreticinin sattığı dana karkasın kilogram fiyatı 6 lira artarak 19 lira 35 kuruştan 25 lira 35 kuruşa yükselmiştir. Bu dönemde tüketici fiyatları da 6 lira 61 kuruş artmış ve 30 lira 77 kuruştan 37 lira 38 kuruşa çıkmıştır.
"Besi hayvanı fiyatları geçen yıla göre pahalandı"
TZOB Başkanı Bayraktar, üretici et fiyatlarının artmasındaki en önemli faktörlerin besi hayvanı ve yemdeki fiyat artışları olduğunu anlatarak, "Maliyetin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan besi hayvanı fiyatları, geçen yıla göre yüzde 50'lere varan oranlarda pahalandı. Yem fiyatları da son 5 yılda yüzde 65,3 artışla enflasyonun üzerinde arttı. Ucuz besi hayvanı sağlamak ve yem fiyatlarını düşürmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
Et ithal etmenin ülke hayvancılığına ve perakende fiyat düşüşlerine etki etmediğini belirten Bayraktar, bu durumun birçok işletmenin kapanmasına neden olduğunun geçmiş tecrübelerle sabit olduğunu kaydetti.
Kurbanlık fiyatları bu yıl da yüksek olacak
Kurbanlık büyükbaş hayvan fiyatları : 5 bin ile 8 bin arası
Kurbanlık kuzu, koyun, koç küçükbaş hayvan fiyatları : 700 ile 1200 TL arasında
Canlı hayvan kilosu 10-15 TL arası olacağı düşünülüyor.
Büyükbaşta fiyat 5 bin ile 8 bin TL arasında, küçükbaşta ise 700 TL ile 1.100 TL arasında değişecek.
Canlı hayvanın kilosunun 10-15 TL arasında olacağı tahmin ediliyor.
Geçen yıl 250 TL den başlayan küçükbaş fiyatları bu yıl 450 TL den başlıyor.
Et ve Süt Kurumu, mağazalarında satılan ürünlerde bugünden itibaren ortalama yüzde 5 oranında indirime gitti.
İndirimli fiyatlar bugünden itibaren geçerli olmaya başladı
Piyasa fiyatlarına oranla yüzde 23 daha ucuz satış yapan ESK mağazalarında yeni indirimli fiyatlarla birlikte, kıyma, kuşbaşı gibi parça dana etleri yüzde 27 daha ucuza tüketiciye ulaştırılmış olacak.
Konu ile ilgili açıklama yapan Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Kasım Piral, kırmızı et fiyatlarını düzenlemeye yönelik tedbirler almaya devam edeceklerini söyledi.
Üreticiyi bekleyen asıl büyük tehlike: ''Şarbon''
Üretici et ithalatını kendilerinin bir sonu olarak görsede üreticiyi asıl bitiren, önlem alınmadığı takdirde, kapımızda bekleyen şarbon tehlikesi olur. Şarbonun yayılması tıpkı bir zamanlar kuş gribinin tavukçuluk sektörünü vurduğu gibi et sektörünü de bitirir.
Etle ilgili sınır komşumuzda da olumsuz gelişmeler yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Bulgaristan'da Varna'nın Bozveliysko köyünde bir koyun şarbon hastalığından öldü ve bu bilgi medyadan saklandı. Geçtiğimiz günlerde yine Bulgaristan'da şarbon virüsüne rastlanmış ve Varna şehrine bağlı Mlada Gvardiya köyünden şarbonlu inek eti yediği tespit edilen bir kişi hayatını kaybetmişti.
Şarbon nedir ?
Şarbon ot yiyen hayvanlarda görülen bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır.Hastalığa yol açan mikrop toprakta ve meralarda bulunur.
Mikrop hayvanın sindirim sistemine oradan da kana karışır hayvanın tüm organlarının iflas etmesine sebep olur Şarbon mikrobunun en önemli özelliği “spor” denilen ve dış ortama son derece dayanıklı yapılar oluşturmasıdır.bu sporlar doğada toprakta yaygın olarak bulunurlar ve çevre koşullarına oldukça dirençlidir. Dış ortamlarda yıllarca yaşayabilirler .
Şarbon nasıl bulaşır ?
Şarbonun insandan insana bulaşması çok küçük bür ihtimaldir hastalıklı hayvandan insana geçişi ise şöyle olur :
Hayvanda oluşan şarbon yarasına temas ile
Şarbonlu hayvanın etinin yenmesi ile
Şarbon sporlarının bulunduğu havayı soluyarak
Şarbon mikrobu 120 ºC’lik ısıya kadar yaşıyabilir, hastalık insana 120 ºC’nin üstünde pişirilen etlerden geçmez. Şarbon sporları genellikle 1 ile 10 mikron büyüklüğünde olduğu için uzun süre havada asılı kalabilir ve solunum yoluyla havadan insana geçer.Dünyayı sarsan şarbon teröründe kullanılan mikrop ise laboratuvarda özel olarak üretilip toz haline getirilen türdendir.