YAZI DİZİSİ: SAMİ BAYRAKTAR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından, FETÖ’nün Kırgızistan’da da darbe yapabileceğini söyledi, Bişkek yönetimini uyardıklarını duyurdu. Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in Çavuşoğlu’na verdiği cevap diplomatik nezaket sınırlarını zorlayacak nitelikteydi. Darbe uyarısını ‘absürd’ olarak nitelendiren Atambayev, “Şayet kendileri bu kadar akıllıysa, o zaman neden kendi ülkelerindeki darbeyi zamanında fark edemediler” karşılığını verdi. Peki, birkaç yıl öncesine kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ‘Tayyip Abi bize para ver’ diyecek kadar ‘samimi’ olan Atanbey’i FETÖ için Türkiye ile köprüleri atmaya sevk eden neydi? Aymazlık mı, kendine güven mi yoksa ‘yapacak bir şey kalmadı’ rahatlığı mı?
Kırgızistan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında nüfus bakımından en küçük ve aynı zamanda en fakir olanı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra etnik ve siyasi sorunlarla boğuşan ülke, ekonomik krizlerden de bir türlü kurtulamadı. FETÖ, 5 buçuk milyon nüfuslu bu küçük ülkeye adımını 1992 yılında okul açarak attı. Gazeteci Agil Alesger, 24 yılda gelinen noktayı, ‘Zaten olan olmuş’ sözleri ile özetliyor.
Azerbaycanlı gazeteci Agil Alesger, FETÖ’nün Azerbaycan ve Orta Asya örgütlenmesi üzerine yaptığı araştırmalar ve yazdığı kitaplarla tanınıyor. FETÖ’nün ülkedeki faaliyetlerini ekonomi ve eğitim olmak üzere iki kanaldan yürüttüğünü kaydeden Alesger, ekonomideki tabloyu şu sözlerle ortaya koyuyor: “Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Kırgızistan’a çivi çakılmadı. Bu boşluğu FETÖ doldurdu. Şu anda Kırgızistan’da dış destek denince akla ilk gelen FETÖ’cüler oluyor. Ekonomiye tamamen hakim oldular.”
DARBE ZATEN YAPILMIŞ
FETÖ, Kırgızistan’da eğtim sistemine de hakim. Ülkede faaliyet gösteren FETÖ’ye ait okullar, yaklaşık 30 bin öğrenciye eğitim veriyor. Bu, 5 buçuk milyon nüfuslu bir ülke için yüksek bir oran. Ülkenin varlıklı kesiminin ve yöneticilerin çocuklarını eğiten FETÖ, bu yolla devlet kadrolarına kolayca sızma imkanı buluyor. Genç neslin yüzde 60’ının FETÖ okullarında eğitim aldığını belirten Alesger, ‘Sadece devlet dairelerinde değil. Özel sektörde de nereye gitsen bunlarla karşılayıyorsun’ diyerek örgütün ülkenin kılcal damarlarına kadar yerleştiğini vurguluyor.
Agil Alesger, Atambayev’in, birkaç yıl önce para isterken şimdi Ankara’ya rest çekecek pozisyona gelmesini, ‘Kırgızistan’da darbe zaten olmuş’ sözleriyle açıklıyor. Kırgızistan’ın FETÖ’ye göbekten bağlı olduğunu kaydeden Alesger, ülkenin içinde bulunduğu durumu şöyle özetliyor: “FETÖ Türkiye’den daha fazla para verdiği için örgütün darbe yapmasına gerek kalmadı. Neden darbe yapsın ki, Kırgızistan zaten kendi kontrollerinde. Aslında darbe çoktan olmuş gibi. Atanbayev’in darbe uyarısını absürd bulmasının sebebi, kıpırdayamaz hale gelmesidir. Burada artık devlet çıkarı söz konusu. Çünkü devlet ciddi bir fakirlik tehlikesiyle yüzyüze. Para da FETÖ’de. FETÖ elini çekerse çökeceğini görüyor. Ülkenin Afrika ülkelerinden beter bir açlıkla karşıya karşıya kalabileceğini görüyor.”
KRİPTO FETÖCÜLER
İlhami Demirci, bölge ülkelerinde faaliyet gösteren Orta Asya Gençlik Vakfı’nın Başkanı. 10 yıldır Kırgızistan’da imamlara yönelik eğitim faaliyetleri yürütüyor. FETÖ’nün ülkede nasıl örgütlendiğini sahada gözlemleyen Demirci, 2005 yılından sonra Türkiye’nin gücünü de arkalarına alarak etkilerini artırdıklarını, Türk hükümetiyle yakınlıklarını kullanıp devlet içindeki güçlerini meşrulaştırdıklarını belirtiyor. Demirci, 17/25 Aralık’tan sonra kadrolaşmanın daha da hız kazandığını söylerken ‘Kripto FETÖ’cülere dikkat çekiyor: “TİKA,Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Diyanet gibi kurumlara atamalarını yaptırıp bu bölgelere daha hızlı ve daha ciddi bir şekilde girmeye başladılar. Türkiye’den gelen müfettişlerin etrafı onlar tarafından kuşatıldı. Müfettiş geldiğinde paralel yapıya hakaret ettiler ama onlar gittikten sonra yine FETÖ için çalışmaya başladılar. Ankara’dan teftiş için gelenleri uyarmaya çalıştık ama çabalarımız sonuç vermedi.”
KIRGIZİSTAN MUHTAÇ
Demirci, FETÖ’nün Kırgızistan eğitim sistemindeki varlığının birden ortadan kaldırılamayacağı görüşünde. Okulların kapatılması halinde çok büyük bir boşluk doğacağını, devletin bu boşluğu dolduracak gücü olmadığını belirten Demirci, Kırgızistan’ın sadece ekonomide değil eğitim alanında da FETÖ’ye mahkum olduğu gerçeğinin altını çiziyor.
HER KAPIYI AÇAN KART
FETÖ, Kırgızistan’da Sebat Uluslararası Eğitim Kurumları adı altında faaliyet gösteriyor. Sebat okulları bünyesinde bugün, 9 ilk ve ortaokul, 16 lise, Silk Road ve Cambridge adı altında iki uluslararası okul ile Uluslararası Atatürk Alatoo Üniversitesi bulunuyor. Örgüt üyelerine ve okullarında okuyan öğrencilere ‘Sebat Kimlik Kartı’ adında bir kart veriliyor ve bu kart her kapıyı açıyor. Mesela trafik polisi bu kartı gördüğünde sahibi hakkında işlem yapmıyor.
FETÖ’NÜN ORTA ASYA ÜSSÜ
Kırgızistan’ı üs olarak kullanan FETÖ, bölge ülkelerindeki faaliyetlerini buradan yönlendiriyor. FETÖ’nün Kırgızistan’da 100 milyon doları aşkın malvarlığının olduğu hesaplanıyor. Örgüt, ülke ekonomisini Kırgız Türk İş Adamları Derneği (KİTİAD) aracılığıyla elinde tutuyor. İşadamları, himmet adı altında FETÖ’ye rüşvet vermeye zorlanıyor, vermeyenler mağaza bile açamıyor. Büyük alışveriş merkezleri ve otellerin tamamı FETÖ üyeleri tarafından işletiliyor.
YARIN: FETÖ’NÜN AZERBEYCAN YAPILANMASI 2000 YILINDA BAŞLADI. CUMHURBAŞKANI ALIYEV FETÖ İLE MÜCADELEDE YALNIZ KALDI