BİRGÜL TEKÇE | KARAR
KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan Ekonomist İbrahim Turhan, iktidarın politika çerçevesini değiştirmediği müddetçe enflasyonun düşmeyeceğini belirtirken Ekim'de enflasyonda yüzde 80'i göreceğimizi dile getirdi.
Enflasyonu 2001 krizinden önceki düzeyine getirdiğimizin altını çizen Turan, ''Enflasyon bir katılık oluşturur. Bir süre sonra insanlar kendisini, varlıklarını korumaya çalışacak, bu fırsatçılık değil. Hükümet olgusal gerçekliği reddediyor'' diyerek uyarılarda bulundu:
EKİM'DE YÜZDE 80'İ GÖRECEĞİZ
''Geçen yıl Mayıs'ta 0.89 olan enflasyon bu yıl benim tahminim yıllık en az bir 4 puan daha artacak. Geçen ay yıllık enflasyon yüzde yetmişi gördü. 74-75'e yakın bir düzeye gelecek. Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül'de 70'li düzeylerde seyredecek. Ekim'de enflasyonda yüzde 80'i göreceğiz. Aralık'ta 13 bir sonraki ay Ocak'ta da 11 gibi 2 ayda da 25 puanlık bir enflasyon var. Halbuki enflasyon şu anda aylık %5 bandına oturmuş durumda, şu anda demek ki yıllık enflasyonda bir 15 puanlık düşme görebiliriz. Bu hükümet enflasyonla mücadelede başarılı olduğu için değil. Tamamen bir istatistik hesaplama yönteminden kaynaklı bir şey olacak. Demek ki 80'lerdeki enflasyon 60'lara düşecek. Ondan sonra da ben 2023 yılı itibariyle en iyi ihtimalle enflasyonun geçtiğimiz 10 yıldaki ortalamalarına yakın gerçekleşse bile %50 düzeyinde bir katılık kazanacağını düşünüyorum. Dolayısıyla Bu saatten sonra seçimlerde gelecek hükümetin işi de çok kolay değil. Seçim sisteminde hükümet olabilmek için yüzde 50'nin üzerinde bir oy almak gerekiyor. Enflasyonun, işsizliğin, hayat pahalının bu kadar yüksek olduğu, ekonomide durumun bu kadar hızlı bozulmaya devam ettiği bir ortamda normal koşullar altında iktidardaki hükümet seçimi kaybeder'' şeklinde konuştu.
İKTİDAR ENFLASYONU DÜŞÜREBİLİR Mİ?
Geçmişte enflasyonun yüzde 90'lı seviyelerden tek hanelere yüzde 5-6'lara düştüğünü hatırlatan Turhan, ''Bu hükümet düşürdü, demek ki bu yapılabilir ama bu politika çerçevesini değiştirmediği müddetçe olamaz. Bu sadece ekonomi ile ilgili değil hukukla da ilgili, Osman Kavala'ya işlemediği bir suçtan dolayı ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası verip bunu savunan bir zihniyet, temel insan haklarını kısıtlamayı son derece olağan gören bir zihniyet, nefret suçunu çok rahatlıkla üyelerinin ve destekçilerinin işleyebildiği bir hükümet, kurumların bağımsızlığına, kurumsal hafızaya, kurumsal akla değer vermeyen bir hükümet, görevlendirmelerde ehliyet ve liyakate değil tamamen sadakate bakarak karar veren bir hükümet, bu liste uzayabilir bahsettiğiniz ekonomideki toparlanmayı yapamaz'' dedi.
CUMHURBAŞKANI NASIL OLMALI?
Uygar olmayan toplumlar sürekli kurtarıcı beklerler, bir kurtarıcı, bir Mehdi bekleme psikolojisinden çıkmamız gerektiğini belirten Turhan, ''Ortak aklın bulduğu çözümleri o çözüme ulaşmak zor olsa da daha kalıcı sonuçlar verdiğini düşünmek lazım. Superman gibi bir cumhurbaşkanı adayı yerine daha fazla açık, daha fazla katılımcı, farklı kesimlerin taleplerini önerilerini beklentilerine daha acık, adeta bir orkestra şefi gibi davranacak bir cumhurbaşkanının Türkiye gerçekliğine ve ihtiyacına daha uygun olacağını düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.