Mustafa Karaalioğlu: Acele projelerden önce çadır lazım

Depremin yaraları henüz sarılamamışken 20 Şubat günü saat 20.04'te Hatay'ın Defne ilçesinde 6,4, hemen ardından saat 20.07'de Samandağ ilçesinde 5,8 büyüklüğünde iki deprem yaşanmıştı. Depremzedelerin kullanması gereken çadırları, deprem olmasından bu yana geçen 18 günün ardından vatandaşların alabildiğini söyleyen Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu 'Acele projelerden önce çadır lazım' ifadelerine yer verdi.

SEDA ÇAKIR / MERVE ŞİŞMAN

6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketi yüreklere kor gibi düştü. Artçı depremler ise çeşitli illerde devamlılığını sürdürüyor. 20 Şubat günü Hatay'da yaşanan depremin ardından 3 gün geçmesine rağmen bölgedeki çadır eksikliği gözler önüne serildi. Hatay depremindeki son durumu, Karar gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu KARAR TV ekranlarına canlı olarak bağlanarak aktardı.

Depremlerin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum depremlerin yaşandığı illerde inşaat çalışmalarının yapılacağını ifade etmişti. Bakan Kurum, "10 ilimizde inşaat sürecini başlattık. İlk etapta 30 bin konutu şu an projelendirdik. Etap etap hasar tespitlerin tamamlanmasına müteakip de vatandaşlarımıza konutlarını teslim ediyor olacağız. 105 metrekare 3+1 daireler yapacağız" şeklinde konuştu.

Kalıcı konutlar için inşaat alanlarının belirlendiğini kaydeden Bakan Kurum, "TOKİ öncülüğünde, 10 ilde bakanlığımızın tüm iştirakleriyle birlikte inşaat sürecine gireceğiz." demişti.

Ancak jeoloji mühendisleri ve deprem uzmanları, deprem bölgelerinde inşaat yapılmaması gerektiğine vurgu yaptı. Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ise yapılacak olan inşaatlar için uyarıda bulundu. Prof. Naci Görür, "Eğer prekast betonarme kullanmıyorsunuz bir süre o bölgede inşaatlarda beton dökmeyiniz zira çok sık küçüklü büyüklü artçı depremler oluyor. Bu depremler dökülen betonlarda küçük çatlak, kırık ve zafiyet oluşturur." ifadelerine yer verdi.

Deprem bölgelerinde yapılacak olan inşaatların tehlikeli olduğu tartışmaları parti liderleri tarafından da tartışılmaya başlandı. KARAR TV'nin Bi' Karar Ver programına Defne İlçesi'nden bağlanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "her gördüğümüz vatandaşımız bizden çadır talep ediyor. Çadır sorunu büyük ölçüde var. AFAD da bu konuda koordinasyonsuzluk var" demişti.

Karar gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu ise deprem felaketi dolayısıyla yıkımın büyük olduğu Hatay'a gitti. Hatay'dan canlı olarak KARAR TV'nin Ortak Akıl programına bağlanan Karaalioğlu, "Buradaki insanlar hem depremzede hem de gönüllü olarak çalışıyor. Hatay tam anlamıyla yok olmuş. İnsanlar şehri terk ediyor. Terk etmek istemeyenlerin bir kısmı ise çadırların içerisinde yaşam mücadelesi veriyor" şeklinde konuştu.

"PAZARCIK UMDUĞUMUZUN AKSİNE DAHA AZ YIKILMIŞ"

Öncelikli olarak depremin başladığı bölge olan Kahramanmaraş'a gittiğini ifade eden Karaalioğlu Pazarcık'ın beklenenden daha az bir yıkımla karşılaştığını ifade etti. Karaalioğlu, "Dün Kahramanmaraş'taydık, depremin merkez üssü olan Pazarcık'tan başladık. Pazarcık umduğumuzun aksine daha az yıkılmış ve daha az kaybı olan bir yerdi çünkü Pazarcık gurbetçisi çok olan, yurt dışında çalışanı çok olan o kafayla binaların yapıldığı bir yer. Dolayısıyla binaların büyük kısmı sağlam. Şu kadar şöyle söyleyeyim size, 'Allah müteahhitten razı olsun, şu binayı yapan adamın elini öpeceğim' diyen insanlara sadece Pazarcık'ta rastladık." ifadelerini kullandı.

İzlenimlerinden de bahseden Karaalioğlu şu ifadelere yer verdi;

Binaları sağlam yapmışlar, merkez olmasına rağmen kayıp az yine de 600-700 kişilik bir kayıp var ama diğer ilçelerle kıyaslanmayacak kadar az. Yıkım ölümcül değil, şehir yıkılmamış hatta binalar çatlamış ama içerisinde insanlar sağ kurtulmuş.

Maraş'a gelirken, tabii biliyordum yani izliyordum ne kadar yıkıldığını, oradaki arkadaşlarımdan bilgi alıyordum, zaten bizim bir arkadaşımızın kardeşi orada hayatını kaybetti. O açıdan daha bir yakın izledim.

Şehre girerken az yıkım var alçak katlı binalar, yeni yapılmış binalar vs bir umut besliyorsun 'İnşallah şehir de böyledir' diyorsun. Şehir yerle bir...Maraş'ın üçte biri tamamen yıkılmış halde ve muhtemelen en az yarısının da yeni yapılanmayla değişmesi lazım. Büyük kayıp var, büyük yıkım var fakat Hatay bambaşka. Maraş dışında hiçbir yerde enkaz kaldırma işi o kadar hızlı değil. Maraş'ta hızlı bir enkaz kaldırma işi var belki bir pilot bölge olarak Sayın Erdoğan'ın açıkladığı 'Bir an önce bu konutları yapacağız' dediği fikir var ya belki o fikrin gerçekleşecek yer olması nedeniyle bir çaba var. Nurdağı'nda yoktu, Hatay'da çok az bu çaba ama zaten Hatay'ın tamamı yıkılmış yıkılmayanlar kullanılamaz halde enkazların büyük çoğunluğu henüz kaldırılabilmiş değil. Her taraf yıkım. Şehrin caddeleri tamamen yıkılmış durumda.

"STK'LAR OLMASAYDI..."

Karaalioğlu Sivil Toplum Kuruluşu'nun önemine değinerek şu ifadelere yer verdi: "Ortak kanaat hemen her yerde duyduğumuz ilk 3 gün, bugün şu anda mesela olduğumuz yerde güvenlik güçleri var, asker var, bir disiplin var. Çok sayıda STK var. STK'lar olmasa idi bugün hangi trajediyi konuşurduk bilmiyorum. Evet Türkiye depreme çok kötü, çok eksik yakalandı, çok ihmal ettik, göz göre göre yıkılacak binalarda insanları oturttuk, buna ses çıkarmadık, imar afları çıkardık... Bir sürü saçmalık yaptık ama buna rağmen 'iyi tarafından hiç bakamaz mısın?' dersen evet müdahale de kötüydü onu da söyleyelim. İlk 3 gün hiçbir şeye müdahale edilmedi. Az önce bir depremzede ile konuştum, kardeşini, kardeşinin çocuklarını, yakınlarını, komşularının çocuklarını kaybetmiş. Çadırda ablası ile birlikte oturuyordu. Bana dedi ki, 'üç gün evimin arkasındaki yıkıntıda üç genç çocuğun sesi vardı, onları takip ettim, bir tek ben yerlerini biliyordum çünkü, devlet yoktu AFAD yoktu, polis yoktu, asker yoktu. Sonra onlar kaybolmasın diye sürekli onlara 'Sizi kurtaracağım' diye...' Anlatması çok zor."

"YEREL YÖNETİCİLERİN İTİRAZLARI VAR"

'Enkaz kaldırmaya dair bir çalışma ve program gördünüz mü?' sorusuna yanıt veren Karaalioğlu, inşaatların yapımından önce kaygıların olduğunu söyledi. Depremzedelerin evlerin yapımından önce o süreç içerisinde konteyner kentlerinin olması gerektiğine vurgu yaptı. Karaalioğlu, "Böyle bir program açısından problemler var. Hızlı konut yapacağız, yeni konut yapacağız fikrine karşı yerel yöneticilerin itirazları ve farklı düşünceleri var, kaygılar var bu bir. İkincisi mesela Hatay; muhakkak yeniden yapılması gereken bir şehir apaçık ortada. Enkazın toplanması, yeniden imar edilmesi, yani bizim çıplak gözle anlatabileceğimiz haliyle yıllar alabilecek bir şey. Yani bu deprem temposu düşebilir ve bu insanlar uzun aylar boyunca çadırlarda kalmaya mahkum olabilirler. Acilen yeniden yapılanma öncesi düzenli konteyner kentlerin üretilmesi ve kimsenin dışarıda kalmaması lazım hala çadır şikayetleri alınıyor." şeklinde konuştu.

"HAYATIN ISKALANMAMASI LAZIM ÇOK ACI ÇEKERİZ"

Depremzedelerin çadırdaki yaşam mücadelesine dikkat çeken Karaalioğlu, "Bu insanların büyük kısımları şehri terk ettiler, terk edemeyenlerin gidecek yer bulamayanlar veya buradan ayrılmak istemeyenler çadırlarda yaşıyor ve bu çadırlarda yaşamanın bir ömrü var yani bunun kısaltılması, kalıcı konutlardan önce geçici konutların yapılması şart. Bunun çok büyük bir sıkıntısını çekeriz eğer bu hızlı planlanmazsa. Yani 'Bir an önce konut yapacağım, her şeyi halledeceğim' havası siyaseten atılabilir mi? evet atılabilir... itiraz etmiyoruz ama arada asıl problemin yani o konutlar yapılana kadar sürdürülecek devam ettirilecek hayatın ıskalanmaması lazım çok acısını çekeriz. Çünkü duyarlılık çok yüksek insanlar ilk gündeki ihmali de unutmuyorlar sonrasında 'Kaderimiz buymuş ne yapalım şimdi hiç olmazsa yemek yiyoruz'u da takdir ediyorlar. Ama bunun bir ömrü var bunun kalitesinin artırılması iktidarın görevi.

Şimdi çadır kentler, çadır öbekleri görüyor muyuz evet. Hangi şehrin ne kadar çadıra ihtiyacı var ölçülebilmiş değil. Maraş'ta da eksiklik var." ifadelerine yer verdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Bu kadar vicdansızlık olmaz! Depremzedelerin evsiz kalmasını fırsat bildiler, ev kiralarını 3 katına çıkardılar!
Bunlar da İstanbul'un üçkağıtçıları! Deşifre oldular: Deprem fırsatçılarını aratmıyorlar!
Depremde çocuklarını unutup kendilerini sokağa attılar! 7.5'lik ikinci depremde anaokulunda yaşanan panik kamerada

Karar Tv Haberleri