YEŞİM GÖKÇE
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, KARAR TV'de Taha Akyol ve Elif Çakır ile "Gündem Özel'' programında gündemi değerlendirdi. Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın "Türk Milleti’nin cumhurbaşkanı adayı ile ilgili beklentisinin 3 ölçüsü var: 20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak, seçilebilirlik, ve seçim sonrası 20 yılda AK Parti tarafından ‘devr-i sabık’ muamelesine maruz kalan TC Devleti’ni kurucu bir ruhla yeniden tesis etme yetisi" sözlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, "Ben bunun düşünülerek, planlı bir tarzda söylenen bir söz olduğu kanaatinde değilim. İnşallah öyledir" dedi. Seçim kanununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, "Yeni yollar aramak icabet eder. Üçüncü ittifak olabilir" ifadelerini kullandı. Altılı ittifakın cumhurbaşkanı adayına ilişkin açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, "Mantıklı olan aday, halkın çoğunluğunun tasvip edeceği, ister sağda olsun, ister solda, ister milliyetçi olsun, toplumda güven telkin ediyor olması önemlidir." şeklinde konuştu.
Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
"DÜŞÜNÜLEREK SÖYLENEN BİR SÖZ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın cumhurbaşkanı adayıyla ilgili açıklamalarına ilişkin Karamollaoğlu, "Ben bunun düşünülerek, planlı bir tarzda söylenen bir söz olduğu kanaatinde değilim. İnşallah öyledir. Biz bilemeyiz kendisinin ne düşündüğünü. Ani bir çıkış. Kendisine göre bazı değerlerin önemli olduğunu ifade etmek istiyor. Bunu irdelemenin şu andaki ortama bir faydası olmayacağı kanaatindeyim. Kendisi de şöyle veya böyle bir düzeltme yapmış. 'Benim kastım altılı masa değil' demiş." ifadelerini kullandı.
"ERDEM OLARAK KABUL ETMELİYİZ"
"Davutoğlu ve Babacan isimlerini gündeme getirerek söylemiyorum. Geçmişte AK Parti içerisinde bulunmuş ve o dönemde birtakım endişe yaşayan insanlar tepki göstermemişler, beklemişler, sonuç ne olacak diye beklemişler. Arkasından da 'bu iş böyle olmayacak' demişler. Bundan dolayı arkadaşlarımızı itham etmek yerine bu yanlışlıkları görüp bunu bir erdem olarak kabul etmemiz gerekir."
"HÜKÜMET 'BEN SEÇİMLERE MÜDAHALE EDECEĞİM' DİYOR"
"Biz Türkiye'nin içine sürüklenmiş olduğu problemlerden bütünüyle kurtulması noktasında değiliz. Biz bu sistemin değişmesi üzerine ittifak yaptık. Hükümet bugünkü son yaptığı değişikliklerle 'ben seçimlere müdahale edeceğim' diyor. Bu kelimeleri kullanmıyor ancak tavrı ve tarzı bu yönde. Ben seçimlerin dürüst yapıldığı kanaatinde değilim. Altılı masada bu konu gündeme geldi. Seçim güvenliği önümüzdeki seçimin bir numaralı meselesi. Sandıklara hakim olmak şart. Seçime giren partiler sandık kurullarında temsil edilecekler. Bunu sağlayamazsak problem çıkar. Her yerde en az 3 temsilcinin bulunmasını teminat altına alacağız. Son toplantıda bu bizim bir numaralı meselemiz olarak gündeme geldi."
"YÜZDE 15'LİK AK PARTİ'DEN KOPMUŞ BİR KİTLE VAR"
"Bu normal bir seçim olacak. Herkesin oyu kendisine. 3 oy almışsa 3, 300 oy almışsa 300 oy hesaba katılacak. Bu iktidarın kendi aleyhine olacağını düşündüğü için yaptığı bir değişiklik. Dün öyle düşünmüyordu. Kendisinin bundan yararlanamayacağını gördüğü için değiştirdi. Korkunun ölüme faydası yok. Korkuyorlarsa artık dikiş tutturamazlar. Şu an seçime gitse kazanamayacakları gözüküyor. Seçime kadar ben şartları düzelteyim diye düşünüyor. Ama her geçen gün ekonomi kötüleşiyor, işsizlik artıyor, enflasyon yükseliyor, dış borç artıyor, dış ticaret açığı artıyor. Düzelen bir şey yok. Rusya ve Ukrayna'nın arasını bulayım diyerek de kimseden bir alkış almıyor. Yüzde 15'lik AK Parti'den kopmuş bir kitle var. Bunlar neden koptuklarını tam olarak bilmiyor ama ekonomi en önemli etken gibi gözüküyor. Adalet önemli bir etken olarak gözüküyor. Dış politika önemli bir etken değildir. Ama siz elinizdeki bütün kanalları, gazeteleri, televizyonları bu yönde kullanırsanız bunun bir etkisi olacaktır. Ama bu AK Parti'yi kurtarmayacaktır. Tayyip Bey resmi gayri resmi bir yol bulmaya gidiyor."
"ÜÇÜNCÜ İTTİFAK OLABİLİR"
"AK Parti'den kopan yüzde 15'lik kesim AK Parti'nin memleketin sorunlarını çözemediğini gördü. Herkes yanlışı gördü ancak bunu düzeltme konusunda bir ittifak sağlayamadı. Biz de dahil olmak üzere arayışta olacağız. Zaman içerisinde bir neticeye varacağız. Eski sistemde, ittifak eden partiler önce tek oymuş gibi ittifaklar arasında bölünüyor sonra milletvekilleri çıkıyor ve milletvekilleri kendi aralarında pay ediliyordu. Şimdi o avantaj kalktı. Yeni yollar aramak icabet eder. Seçim kanunuyla şartlar değişti. 3. ittifak olabilir. Bunu kamuoyuna ilk defa söylüyorum."
"ZİLLET İTTİFAKI DİYEN ÖNCE ZİLLETE BULAŞMIŞTIR"
"Türkiye çok fazla kutuplaştı. Ahlaki olmayan, gerçeklerle bağdaşmayan ve bir politikacıya yakışmayan ifadeler kullanılıyor. Ne demek zillet ittifakı? Ağızdan çıkan laf, o sözü söyleyeni temsil eder. Zillet ittifakı diyen kendisi önce zillete batmış demektir. Siz bunu başkalarını kötülemek için söylerseniz bunun hiçbir kıymeti olmaz, bu siyasi ahlaka yakışmaz. Siyasetin de bir ahlakı var. Ağzınıza gelen her şeyi söylemek caiz değildir. Bu Müslümanlığa hiç yakışmaz. Bir de yalan ve iftira. Hayret ediyorum, bu kadar yalanı devletin tepesindeki adamlar nasıl söylüyor? Bu masanın altında PKK da var diyorlar. Bu kadar şerefsizlik olmaz. Eğer bir insan iddia eder ve ispat edemezse her türlü hakarete layık demektir. Siyasette bu kadar adi ifadeler kullanılmaz. Kendilerini bitiriyorlar. Allah yalan söyleyenin belasını verir. Ben bu tavrı anlayamıyorum. İnançlı olduklarını iddia ediyorlar, cami yapıyorlar, imam hatipleri artırıyorlar. Neden orada öğrendiklerini uygulamıyorsun."
"O GÜNKÜ ARKADAŞLARDAN ERDOĞAN'IN YANINDA KALAN KİMSE YOK"
"İtaat marufadır yani doğru olanıdır. Bir lider doğru kararlar aldığı zaman veya alenen temel hükümlere karşı gelmemek kaydıyla bir karar aldığı zaman ona itaat edilir. Birlik böyle sağlanır ama alenen hakkı, hukuku çiğniyorsa, yolsuzluklar kural haline gelmişse, israfı bir prensip olarak benimsemiş ise bir iktidar onun aldığı kararlar beni bağlamaz. Koparken nasıl koptular tam tersi koparken bu sebepten korkmadılar Amerika ile olan münasebetten koptular. Kaparken Erbakan hocanın yaptığı yanlışlardan dolayı değil özellikle Amerika ile olan münasebetler, özellikle Filistin'de İsrail'le olan münasebetler, özellikle büyük Ortadoğu projesi ki bunun adı büyük İsrail projesidir dedim bu tavırları onların kopmasına vesile oldu.
Bunların görüşülmesi genel manada ben tek tek görüşüldü böyle bir karar alındı demiyorum ama Erbakan'la biz bu yolu böyle gidemeyiz dediler. Esas itibarıyla da burada emre itaati onlar kabullenmenin doğru olmadığını söyleyerek ayrıldılar. O zaman emre itaat doğru değildi şimdi emre itaat doğru oldu. Şimdiki politikalarda ne ekonomi politikaları konusunda ne dış politikada bizimle ulaşamayacakları ortaya koydular. Çok farklı kesimler var. O günkü arkadaşlara bakıyorum sayın Erdoğan'ın etrafında kalan neredeyse hiç kimse yok."
KAŞIKÇI DAVASININ SUUDİ ARABİSTAN'A DEVREDİLMESİ
"Bir suç nerede işlenmişse oradaki yerel mahkemeler tarafından araştırılır, mahkeme ona göre karar verir. Ekonomide ipin ucunu kaçırdık. Acaba Suudi Arabistan'dan bize bir şey gelir mi diye düşünülüyor. Tek bir endişe var, acaba İslam ülkelerinden bize bir kaynak gelir mi?"
İKTİDARIN FAİZ POLİTİKASI
"19 yıldır iktidardalar. Faiz haramdır. Bugüne kadar devlet politikasında bunu nas olarak görmeden bugüne kadar getirdiler. Tayyip Bey'in fikirleri gündeme göre değişiyor. Bunlar oy kaygısıyla seçmene verilen mesajlar."
ALTILI MASANIN CUMHURBAŞKANI ADAYI
"Herkesi kucaklayacak, ayrım yapmayacak, insanların tamamının geçim sıkıntısını ortadan kaldıracak bir insana ihtiyaç var. Altılı masa bugün cumhurbaşkanı adayını açıklarsa bu 'ben varım beni paramparça edin' demek olur. Niye cumhur ittifakı kendi adayını açıklamıyor? Erken buluyor. Hiçbir parti 14 ay önceden adayı açıklamaz. Hiç bilinmeyen bir kişiyi getirip bu bizim adayımız demek olmaz. Benim kanaatim bu yönde. Mantıklı olan aday, halkın çoğunluğunu tasvip edeceği ister sağda olsun, ister solda olsun, ister milliyetçi olsun, toplumda güven telkin ediyor olması önemlidir. Toplum, 'bu şahsın yönettiği ülkede ben haksızlığa uğramam' demeli. İlk turda aday gösterdiğimiz kişinin seçimi kazanması kanaatindeyim."
"TAYYİP BEY SEÇİMİ KAZANAMADIĞI ZAMAN BÜTÜN GÜCÜNÜ KAYBEDER"
Tayyip Bey artık Meclis'te yok. Genel başkanlığı da elinde iktidar gücü olmadan hiçbir şey ifade etmez. Tayyip Bey seçimi kazanamadığı zaman bütün gücünü kaybeder. Gücü devlet imkanlarından geliyor. Önümüzdeki seçimler öyle ya da böyle Türkiye'yi değiştirecek. Ya despotik yola gireceğiz ya demokratik ortamı el birliğiyle inşa edeceğiz. "