MUSTAFA SİVİŞ
Türkiye ve dünya gündemine dair öne çıkan haber başlıklarının değerlendirildiği ‘Buradan Bakınca’ programı gündemin nabzını tutmaya devam ediyor. Ahmet Taşgetiren, Fehmi Koru, Gülay Erdemli ve Mehmet Ocaktan’ın sunduğu yapımda, Hrant Dink cinayeti, tetikçi Ogün Samast’ın tahliyesi ve Türkiye’nin acı gerçeği olan faili meçhul cinayetler hakkında kritik yorumlarda bulunuldu. Dink’in öldürülmesinin ülkede nasıl bir atmosfer yarattığına ilişkin yorumlarda bulunan Koru, ‘Hrant Dink’in öldürülmesi Türkiye’de çok büyük bir boşluk doğurdu’ dedi. Programa dair önemli satır aralarını sizin için haberimizin devamında derledik.
HRANT DİNK’İN KATLEDİLMESİ TÜRKİYE’YE NELER KAYBETTİRDİ?
Hala tam olarak aydınlatılamamış ve karanlıkta kalan pek çok detayı bulunan Dink cinayetinin Türkiye’ye neler kaybettirdiğine ilişkin konuşan Fehmi Koru, ‘Hrant Dink’in formülleri aslında hem Türkiye’de yaşayan iki toplumu hem de iki devleti, Türkiye ve Ermenistan’ı birbirine yaklaştırmayı ve daha iyi kabullenmeyi sağlayacak bir etkinliğin içerisindeydi. Onun katledilmesi aslında Türkiye’de çok büyük bir boşluk doğurdu. Bugün hala o boşluk kapatılmış değil. Ermenistan ile sınırımız hala kapalı. Hala Ermenistan ve Türkiye arasında yaşanan milli takım futbol maçlarında bile sorun yaşanıyor.’ dedi.
Konuşmasının devamında Dink’in Türkiye’deki barış ortamı için nasıl bir önem taşıdığına da değinen Koru, ‘Aslında Hrant Dink, Türkiye’nin bu tür sorunların asla yaşanmayacağı bir ortama gitmesi için Ermeni olarak ağırlığını koyan figürdü. Bundan yaralanamadık aksine birileri onu tehdit olarak gördü. Aslında Ermenileri kasteden bir ifadesini sanki Türklere yönelikmiş gibi gösteren gazete manşetleri atıldı. Bu manşetlerden yola çıkarak hakkında çok sayıda dava açıldı ve davalar sürerken aynı gazeteler, aynı medya organları Hrant Dink’i farklı yansıtan yayınlarına devam ettiler. Böylece bir atmosfer doğdu. Kendisinin mahkum edilmesini gerektirecek bir sözü olmamasına rağmen ona karşı bir husumete ortamı yaratıldı. Trabzon’daki bu örgütlenmeyi kullanarak Hrant Dink’i öldürdüler.’ şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE’DE ÖRTÜLÜ BİR ALAN VAR’
Bugüne kadar işlenen pek çok faili meçhul cinayetin aydınlatılamadığını belirten Ahmet Taşgetiren, aynı durumun Hrant Dink katliamında da görüldüğünü vurguladı. Taşgetiren konuya ilişkin, ‘Hrant Dink cinayetinde olaya karışan ve mahkum olanlardan bir tanesi de istihbarat elemanı. Faili teşvik edenlerin arasında bunlar da vardı. Yılar geçti konu ve dava sürüncemede kaldı. Yıllar sürdü ve hala da tamamen kapatılmış değil. Niye olduğunu anlayamıyorsunuz. Sanki oradan devlet içerisindeki bazı odaklar ortaya çıkacak gibi bir endişe bazı alanları, yargıyı da soruşturma kurumlarını etkiliyor, başka şeyler de var. Daha önce mecliste de faili meçhulleri çözmek için komisyonlar kurulmuştu ama bir sonuç çıkmıyor ve Türkiye’de örtülü bir alan var.’ cümlelerini kurdu.
YENİ BAKAN DÖNEMİNDE MAFYALARA OPERASYON
Geçmiş dönemlerde operasyon yapılmayan, yakalanmayan, cezalandırılmayan suç örgütlerine, Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanlığına gelmesinin ardından teker teker operasyon yapıldığına dikkat çeken Fehmi Koru, ‘Bakın şimdi İçişleri Bakanı değişti. Yeni İçişleri Bakanı’nın döneminde mafya ile bir biçimde hesaplaşılıyor. Yani birileri örgütlenmiş insanları öldürmüş, kara para da aklamışlar her şey yapılabilmiş. Peki o örgütler bugün ve geçmişte acaba bunları yaparlarken bir koruma altındaysalar ve koruma kalktığında rahatlıkla yakalanabiliyorlarsa, demek ki geçmişte koruma altındaydılar. Bu durumda, “Koruma altında tutanlar onları kendileri için bazı amaçlar için kullanmış olabilirler mi?” diye düşünmemiz lazım.’ dedi.