Piyasaları yakından takip edenler 'resesyon' kelimesiyle karşılaşıyor. Bu tabir kullanıldığında, genel bir karamsar hava hakimdir. Makro ekonomi göstergeleri; reel gelir, istihdam, üretim, tüm ticaret verileri bu ölçümleme çerçevesine alınır.
Ülkelerin resesyon süreci yaşaması sık görülmese de 1960-2007 yıl aralığında 21 gelişmiş ülke ekonomisi 122 resesyon yaşadığı bilinmektedir.
RESESYON NEDİR?
Resesyon, makroekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarak da adlandırılabilir.
Ekonomik büyümenin belirli bir süreliğine negatif olmasını olarak tanımlanan resesyon, ekonomide atıl kapasitenin bulunması ya da ekonominin uzun vadeli büyüme oranlarından daha düşük oranlarda büyümesi şeklinde açıklanır.
RESESYON NEDEN OLUR? RESESYONUN NEDENLERİ
* Ekonomik büyümenin nüfus artış hızının altına inmesi
* Kişi başına düşen milli gelirin gerileyen ya da durağan bir hale dönüşmesi
* İşsizlik artışı
* Ekonomik faaliyetlerde meydana gelen duraklama ya da gerileme
* Üretim faaliyetlerinde düşüş
RESESYON OLURSA NE OLUR?
Resesyon ekonomik alanında duraklama dönemleri için kullanılan ifadedir. Bu dönemlerde toplam üretim miktarında gerileme olur. Bununla birlikte, işsizlik artar ve milli gelir düşer. Resesyon sonucunda ülkelerin ekonomik şartlarında negatif değişimler yaşanır.
RESESYON NE KADAR SÜRER?
Resesyon genellikle 6 ay veya daha uzun sürdüğü için uzmanlar popüler bir tanım olarak ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının üst üste iki çeyrekte düşmesini kullanıyor.
RESESYON NASIL ÖNLENİR?
Resesyon, istihdam oranı arttırılmalı ve üretim, ticaret sektörleri teşvikleri verilmelidir. Enflasyon ile mücadele politikaları benimsenmeli ve ani ekonomik kriz durumlarına karşın ekonomik önlem modelleri bulundurulmalıdır. Bu sayede resesyon önlenir.
RESESYON ÖNCEDEN TAHMİN EDİLEBİLİR Mİ?
Ekonomik tahminlerin tamamının ele alırsak eğer resesyonu önceden tahmin etmek mümkün değil. Örneğin, koronavirüs salgınını kimse öngörememişti.
Bununla birlikte, zorlu zamanların yaklaştığına işaret eden bazı göstergeler bulunuyor. Tüketici güveninde düşüş, borsalarda sert kayıplar, işsizliğin yükselmesi, takibe düşen alacakların artması gibi etkenler yaklaşan bir durgunluğun (resesyon) en büyük göstergelerinden bazıları.