Cahit Zarifoğlu, Arvasi tarikatından Seyyid Kasım Arvasi'nin kızı Berat Hanım ile evlendi ve bu evlilikten üç kız, bir erkek olmak üzere dört çocuğu oldu. Nikahında şahitliğini şair Necip Fazıl Kısakürek yaptı. 1973 yılında Sarıkamış'ta vatani görevine başladı, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'na katıldı ve 1975 yılında askerliğini tamamladı.
CAHİT ZARİFOĞLU'NUN HAYAT HİKAYESİ
1940 yılında Ankara'da dünyaya geldi. Cahit Zarifoğlu aslen Kahramanmaraşlıdır. Babasının memuriyeti dolayısıyla ilk ve orta öğrenimini Şanlıurfa Siverek, Ankara Kızılcahamam ve Kahramanmaraş'ta tamamladı.
İçe kapanıklığına, dalgınlığına, zeki olmasına karşın alabildiğine inatçıydı. Lise yıllarında arkadaşlarına matematik, geometri dersleri verdi. Fakat bir yıl edebiyat ve matematik derslerinden, iki yıl da yalnız cebir dersinden sınıfta kaldı. İnat etti ve kitapların kapağını açmadı. Edebiyat sınavına girdi, hiç bir soruya cevap vermedi. Cebir sınavlarında da aynı tutumu sürdürdü. İşte bu süreçte bir yandan şiir yazarken bir yandan da mahalli gazetelerde çalışmaya başladı.
PİLOT EĞİTİMİ ALDI, UÇAK UÇURDU, AVRUPA'YI GEZDİ
Yine lise yıllarında güreş sporuna ilgi duydu ve Maraş Güreş Kulübü'ne kaydoldu. Çok iyi güreş tutan Cahit Zarifoğlu, lise son sınıfta pilotluğa merak saldı. Pilot olma sevdasıyla bir yolunu bulup Türk Kuşu Kampı'na katıldı. Üç ay kurs gördü ve C brövesini aldı. Planörle uçtu ve motorsuz uçak kullanmaya başladı.
Ayrıca lise yıllarında okul dergisi olan 'Hamle'de şiirleri yayımlandı, sonra da İstanbul'daki edebiyat dergilerinde yayımlanmaya başladı. 1959 yılında Kahramanmaraş'ta bir yıl vekil öğretmenlik yapan Cahit Zarifoğlu, akabinde Maraş Lisesi'ni arkadaşlarından 3 yıl gecikmeyle bitirdi ve 1961 yılında İstanbul'a geldi.
İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümüne kaydoldu. Bir yandan üniversite öğreniminin yanı sıra şiir yazmayı da sürdürdü, bir yandan da çalışmaya başladı. 1964 yılında Yol Dergisi'nde musahhihlik (Matbaada basılan prova baskılarını orijinalleriyle karşılaştırıp, hataları belirleyerek düzeltilmesini sağlayan kişi) yaptı. 1967 yılında Bab-ı Ali'de Sabah gazetesinde teknik sekreter olarak çalıştı.
CAHİT ZARİFOĞLU'NUN KİŞİLİĞİ
Cahit Zarifoğlu'nun, kendine ait tutkuyla bağlandığı çok şey vardı. İnsanlara kayıtsızlığına, umursamazlığına karşı sevdiklerini de tutku derecesinde sevdi. Şair; serüvenci, girişimci ve gezginci bir ruha sahipti. 1967 yılında bu süreçte otostopla Avrupa'nın belli başlı ülkelerini bir uçtan diğer uca gezdi, dolaştı, dostlar edindi.
Şiirlerini Papirüs, Yeni Dergi, Türk Dili ve Soyut gibi edebiyat dergilerinde yayımladı. Söz konusu edebiyat dergilerinde yayınlanmış olan şiirlerini kitaplaştırmak istedi. Borç alarak aç kalma pahasına 1967 yılında şiirlerini 'İşaret Çocukları' adıyla kitaplaştırdı.
Cahit Zarifoğlu'nun 'İşaret Çocukları'yla başlayan şiir serüveni 'Yedi Güzel Adam' ile sürdü ve 'Menziller' ile zirve yaptı.
1986 yılında, hayatın bütün inceliklerini kuşanmış bir zarif yürek olarak 'Korku ve Yakarış'ın şiirini yazdı. Yaşamak ile ölüm arasında korku ve ümidi bir yay gibi geren, gerdikçe daha bir zarifleşen, şiirleşen ve gizemli bir dünyanın fotoğrafını çekmeye başlayan şair, ermiş katmanlarında yol aldı.
SOBADA KÜLE DÖNEN İLK ŞİİR KİTABI
Cahit Zarifoğlu, ilk şiir kitabı olan İşaret Çocukları'nı baskıya yolladı. Fakat bu kitap ekonomik anlamda onun çöküşü oldu. Tüm parasını İşaret Çocukları için harcayan şair, ne yazık ki bunun keyfini süremedi. Zira çok az kısmını dağıtabildiği kitabının büyük bir kısmını aracı olan bir arkadaşının dayısının yazıhanesine bırakmak zorunda kaldı. Emaneten bıraktığı kitapları birkaç ay boyunca almayan Cahit Zarifoğlu, bir süre sonra kitaplarının işgüzar dayı tarafından ısınmak için yakıldığını öğrendi. Genç şairin tüm sanatı bir sobanın içinde küle dönüştü.
CAHİT ZARİFOĞLU'NUN VEFATI
Cahit Zarifoğlu, 1987 yılının ilk aylarında hastalandı ve 7 Haziran 1987 günü pankreas kanseri hastalığı nedeniyle 46 yaşında hayatını kaybetti. Yaşasaydı 2020 yılı itibarıyla 81 yaşında olacaktı. Cahit Zarifoğlu'nun cenazesi, İstanbul'un Asya Yakası'ndaki Üsküdar ilçesinde yer alan Küplüce Mezarlığı'na defnedildi.
Şairin cenazesine katılanlar arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yer aldı. O yıl 33 yaşında olan Erdoğan, Refah Partisi'nde genç bir siyasetçiydi. Muhafazakar kesimin ilgiyle takip ettiği biri edebiyatçı olan Zarifoğlu, Necip Fazıl Kısakürek'in yakın dostlarından biriydi. Erdoğan'ın zamanında Kısakürek'in öğrencisi olması vasıtasıyla Erdoğan ile Zarifoğlu'nun da tanışıklığı bulunuyordu.
Türk edebiyatına damga vuran Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay'ın dostluklarının anlatıldığı 'Yedi Güzel Adam' dizisi, 2014-2015 yılları arasında TRT 1'de yayınlandı.
CEMAL SÜREYA, CAHİT ZARİFOĞLU'NUN MEKTUBUNU YANITSIZ BIRAKTI
Cahit Zarifoğlu, dönemin en meşhur şairlerinden biri olan Cemal Süreya'ya bir mektup yazar. Cemal Süreya bu sırada Paris'tedir. Mektupta şöyle bir soru sormaktadır Zarifoğlu, Cemal Süreya'ya: "İstanbul'a döndüğünüzde sizinle ev tutup birlikte oturabilir miyiz?" Paris'te bunaltılı bir ruh haliyle yaşayan Cemal Süreya tanımadığı bu genç adamın mektubunun ölçüsüz olduğunu düşünerek cevap vermez. Ancak Zarifoğlu öldükten sonra kaleme aldığı günlüğünde onunla ve yolladığı mektupla ilgili şunları söylemektedir:
"Cahit Zarifoğlu ölmüş. Bugünün adı bu olacakmış... İyi şairdi. İlk şiirleri de iyiydi. (Sezai) Karakoç çevresinden. Daha yüz yüze gelmeden, 1962'de bana, Paris'e bir mektup yollamıştı. Adresimi Sezai'den (Karakoç) almış. Saklamamışım o mektubu. Zarifoğlu, o sıra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğrenci. Yurtlardan sıkılmış herhal, İstanbul'a dönüşümde, birlikte ev tutup oturmayı öneriyordu mektubunda. Bende bir tuhafım o günler. Bir ölçüsüzlük görmüştüm bu öneride. O ara otuz yaşı dönmüşüm. İyi sayılan bir aylığım var. Ne yani, bu çocuk öğrenci hayat koşuluna mı indirmek istiyor beni?
Dönüşte yeniden tanıştık. Zaman zaman vapurda, yolda, Sezo'nun (Sezai Karakoç) evinde bürosunda rastlaştıkça konuşurduk, (ama her şeyden)..."
Recep Tayyip Erdoğan, Cahit Zarifoğlu'nun cenazesinde / 1987
CAHİT ZARİFOĞLU'NUN ESERLERİ
ŞİİR
İşaret Çocukları
Yedi Güzel Adam
Menziller
Korku ve Yakarış
HİKAYE
İns
ÇOCUK HİKAYELERİ
Serçekuş
Katıraslan
Ağaçkakanlar
Yürekdede ile Padişah
Küçük Şehzade
Motorlu Kuş
Kuşların Dili
ÇOCUK ŞİİRLERİ
Gülücük
Ağaçokul (Çocuklara Afganistan Şiirleri)
ROMAN
Savaş Ritimleri
Ana
GÜNLÜK
Yaşamak
DENEME
Bir Değirmendir Bu Dünya
Zengin Hayaller Peşinde
TİYATRO
Sütçü İmam
CAHİT ZARİFOĞLU ACZ ŞİİRİ
Tam adı Abdurrahman Cahit Zarifoğlu olan şair tüm benliğini isminin baş harfleriyle 'ACZ' ile sınırlamıştı. Sultan şiirinde bu durumu ifade eden şair naiflikte ve tevazuda bir kez daha sınırları aşıyordu.
Seçkin bir kimse değilim
ismimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı
diliyorum