Ankara'da Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı bir karakola, bir ay önce atanan teknisyen yardımcısı D.Y., iddiaya göre, amirlerinin 'Temizlik işlerini yap' talimatını, 'Görev tanımımın içinde değil' diyerek reddetti. Durumu dilekçeyle de üstlerine ileten D.Y.'ye daha sonra karakolda hiçbir görev verilmedi.
Görev tanımı yapılmayan ve 'sorunlu personel' ilan edilen D.Y., üstlerinin talimatıyla 20 gündür çalıştığı birime alınmadığını söyledi.
TEKNİSYEN İYİ PARTİLİ YOKUŞ'A KONUŞTU
D.Y. ile çalıştığı karakolun önünde görüşen İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, teknisyen D.Y.'nin yaşadıklarını kamuoyu ile paylaştı. D.Y. amirlerinin kendisi hakkında bugüne kadar 4 kez rapor tuttuğunu ve bu raporları tutmaya devam edecekleri belirtti.
Yeniden tayin istediğini ifade eden D.Y. görev tanımı yapılıncaya ya da tayini çıkıncaya kadar karakol önünde mesai yapmaya devam edeceğini ifade etti.
"HEP BU ŞEKİLDE MUAMELE GÖRDÜK"
Psikolojik olarak yıprandığını da kaydeden D.Y. şunları söyledi: "Biz yetiştirme yurtlarından geldiğimiz ve devlet bize bu işi verdiği için 'Nasıl olsa bedavadan iş sahibi oluyorsunuz, her işi yaparsınız' deniliyor. Hep bu şekilde muamele gördük. Devlet baktı ya bize borçluyuz. Tuvaleti de temizleriz, emniyet amirinin yemeğini, kahvaltısını da hazırlarız, çayını kahvesini de yaparız.
Biz neyiz? Biz de ağaç kavuğundan çıkmadık. Benim 13 yaşında kız çocuğum var. 20 gündür babaannesine bıraktım yanına gidemiyorum. 20 gündür uyku uyuyamıyorum. Daha ne kadar sabredebilirim, bilmiyorum. Patlama noktasındayım.
"ŞİKAYET BİLE EDEMİYORUZ"
Benim gibi yetiştirme yurtlarından gelen birçok arkadaşım var benzer muamele gören. Hakarete uğruyoruz, yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Şikayet bile edemiyoruz çünkü öyle bir hakkımız yok. Çünkü karşı taraf asla bizi dinlemiyor.
"MÜTHİŞ BİR MOBBİNG UYGULANIYOR"
D.Y.'den yaşadıklarını dinleyen Yokuş ise şunları kaydetti: "Burası Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti. Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı bir karakol. Burada bir devlet memuru, bir hanımefendi 20 gündür çalışma alanına alınmıyor.
Görev tanımına uymayan görevler veriliyor. Deniliyor ki 'Camı temizle, tuvaleti temizle, bunları yaparsan içeri girebilirsin yapmazsan seni içeri almayız.' Kendisi de 'Görev tanımımda varsa bu işler yapayım’ diyor ve bunu kabul etmiyor.
Müthiş bir mobbing uygulanıyor. Maalesef üzülerek söylüyorum; bu uygulama Türkiye’nin başkentinde yapılıyor. Bu aslında bir insanlık suçu. Burada bir insanlık suçu işleniyor, üstelik bir kadına yapılıyor ve bu çağdışı olay bir karakolda yaşanıyor.
"BU KADAR İNSAFSIZ BİR TABLOYU İLK GÖRÜYORUM"
Sendikacı olduğum için bu tip olaylarla sıkça karşılaştım ama bu kadar ağır, bu kadar vicdansız, insafsız bir tabloyu ilk defa burada görüyorum. Bunun peşini bırakmayacağım, bu işin takipçisi olacağım.
Türk milletinin çalışan, çalışmayan her evladına devleti yönetenler insan gibi muamele yapmak zorundalar. Bu karakol kimsenin babasının çiftliği değil. İstediği memuru kovacak, içeri almayacak. Bunu kabul etmemiz mümkün değil."