Rusya soruşturması nedeniyle ‘görevden alınma’ korkusu yaşayan ABD Başkanı Trump, iç siyasetteki sıkışmışlıktan kurtulmanın çaresi olarak Kudüs provokasyonunu devreye soktu. Üç semavi dinin kutsal mekanını İsrail yönetiminin isteği doğrultusunda resmi başkent olarak tanıdı. Kudüs kararını Beyaz Saray’da canlı yayında açıklayan Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımanın zamanı geldiğini söyledi. “Bu kararı vermenin ABD’nin çıkarları doğrultusunda olduğunu, İsrail ve Filistin arasındaki barış içinde en doğru adım olduğuna düşünüyorum” dedi. Açıklamasının devamında “İsrail, tüm egemen ülkeler gibi kendi başkentlerine karar vermekte özgürdür. Bunun bir gerçek olarak kabul edilmesi barış için gerekli bir adımdır. “Bugün verdiğimiz kararla Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyoruz. Bu sadece gerçekleri kabul etmektir. Bu yapılması gereken bir şeydir. İşte bu sebeple de Dışişleri Bakanlığı’na Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması hazırlıklarına başlaması talimatını veriyorum” diye konuştu. Kararın barışa hizmet edeceğini ileri süren Trump, “İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözümü hala destekliyoruz. İsrail’in Kudüs’teki bağımsızlığı, ya da çözüm için tartışmalı sınır konuları dahil herhangi bir konuda son kararı vermiyoruz. Bu kararları ilgili taraflar alacaktır” dedi.
Trump’ın kararı İsrail’i sevindirdi. Başbakan Netanyahu kararın ardından yaptığı ilk açıklamada, Trump’a teşekkür ederek, “Derin memnuniyet duyuyoruz. İsrail halkı Başkan’a minnettar” dedi.
Abbas’dan Trump’a tepki
Trump’ın kararına sert tepki gösteren Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, “ Bu karar Washington’ın barış sürecinden çekilme ilanıdır. Bu karar, işgal ve yurt edindirmeye teşviktir. Biz bu kararı reddediyoruz. Bu gelişmeye doğru zamanda karşılık vereceğiz, müzakerelerle karşılık vereceğiz. Filistinlilerin bu konuda birlik olması önemli. Filistin’deki tüm grupların bir araya gelmesini istiyoruz. Kudüs barış kentidir, Filistin’in sonsuza kadar başkentidir. Hiçbir karar bunu değiştiremez. Dünyadaki tüm ülkeleri mücadele etmeye çağırıyorum” dedi.
ENDİŞE ORTAK: YENİ BİR KRİZİN FİTİLİ ATEŞLENİYOR
İngiltere: Başbakanı Theresa May “Kudüs’ün statüsüne, İsrail ve Filistinliler arasında yapılacak anlaşma çerçevesinde karar verilmeli. Kudüs nihai olarak, İsrail ve gelecekte kurulacak Filistin devleti tarafından paylaşılmalı. Bu konuyu Trump’la konuşacağım” değerlendirmesini yaptı. Dışişleri Bakanı Johnson da “Kudüs sorunu, İsrail ve Filistin arasındaki anlaşmayla çözülmeli. Endişeliyiz” diye konuştu.
Fransa: Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ‘Endişe verici’ olarak nitelediği plan için Donald Trump’la görüşeceğini söyledi.
Avrupa Birliği: Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “AB, Kudüs’ün statüsünde değişikliğe neden olacak herhangi bir karar ya da bireysel eylemin ciddi sonuçları olacağını düşünüyor. Böyle bir karar, dünya çapındaki kamuoyunda yankı uyandırabilir” diye konuştu.
NATO: Genel Sekreter Jens Stoltenberg, “Bu tür konularda karar alma yetkisi ülkelere ait. Buna saygı duyuyorum” demekle yetindi.
Arap Birliği: Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın çağrısı üzerine Kudüs’ü görüşmek için olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi. Genel Sekreter Ahmed Ebu Gayt, örgütün daimi temsilciler düzeyindeki Kudüs konulu olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada, Kudüs’ün geleceğiyle oynanmaması uyarısında bulundu.
Rusya: Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “İsrail ve Filistin arasındaki çatışmanın büyümesine neden olacak bir karar” ifadelerini kullandı.
Çin: Dışişleri Sözcüsü Geng Şuang, “Bu karar çatışmaların sertleşmesine ve yeni düşmanlıkların ortaya çıkmasına neden olabilir” açıklamasını yaptı.
İran: Dini lider Ayetullah Ali Hamaney, “Trump’ın bu hamlesi, yetersizliğinin ve başarısızlığının bir işareti. Filistin meselesi, bugün Müslümanlar için en önemli siyasi konudur” sözleriyle tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Ruhani ise “Kudüs İslam’ın, Müslümanların ve Filistinlilerindir. Burada küresel zalimlerin maceralarına yer yoktur. İran da dahil hiçbir Müslüman ülke, kutsal mekanlarına yapılacak ihlalleri hoş görmeyecektir” dedi.
Irak: Başbakan Haydar İbadi, “ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasını kabul etmiyoruz dedi, bu kararın ‘olumsuz yansımaları konusunda uyarıda bulunduklarını’ söyledi.
Suudi Arabistan: Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, bu adımın ‘ABD’nin tarafsız tutumuna zarar vereceği’ ve ‘Müslümanların duygularını provoke edeceği’ uyarıları yapıldı. Açıklamada “Bu adımın son derece tehlikeli yansımaları olacak. İsrail-Filistin çatışmasını daha da içinden çıkılamaz hale getirecek ve barış sürecini canlandırmak için sarf edilen çabaları baltalayacak” da denildi.
Suriye: Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında “Bu adım, Filistin’i işgal etme ve Filistinlileri topraklarından sürme suçunun devamıdır” ifadeleri kullanıldı.
'BUNA SESSİZ KALAMAM'
ABD’nin Kudüs planına en sert tepki gösterenlerden biri, Katolik Hristiyan dünyasının ruhani lideri Papa Francis oldu. Papa, “Benim düşüncelerim Kudüs’le. Son günlerde ortaya çıkan durum nedeniyle duyduğum derin endişe karşısında sessiz kalamam” dedi. Vatikan’daki Papa 6. Paulus salonunda çarşamba günleri yaptığı genel kabul oturumuna katılan Papa, ABD’nin Kudüs planına özel olarak değindi. Oturumun son bölümünde, “Şimdi benim düşüncelerim Kudüs’le. Son günlerde ortaya çıkan durum nedeniyle duyduğum derin endişe karşısında sessiz kalamam” diyen Papa, Birleşmiş Milletler (BM) kararı uyarınca kentin statüsüne saygı duyulması çağrısında bulundu. Papa, Kudüs’ün hem Yahudiler hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için kutsal tek şehir olduğunu, bu üç dinin de ibadet yerlerini bünyesinde bulundurduğunu ve bu nedenle barışa yönelik özel bir yeri olduğunu ifade etti. Dünyanın küresel boyutta zaten bir gerginliğin içinde olduğunu dile getiren Papa Franciscus, “Korunmuş kimliğiyle kutsal topraklar, Ortadoğu ve dünyanın bütünü yararına bilgeliğin ve ihtiyatın hakim olması için Tanrı’ya dua ediyorum” diye konuştu.
YARIM ASIRLIK İŞGAL
Kudüs, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlılardan İngilizlerin eline geçti. Aynı dönemde Yahudilerin Filistin’de ülke kurmasına yönelik Balfour Deklarasyonu’nu ilan eden İngiltere, Filistin’i 1917-1947 yılları arasında İngiliz manda yönetimiyle idare etti.
İngiliz mandasının süresi dolmadan önce, BM tarafından Filistin’in bölünme planı hazırlandı. İki devletin öngörüldüğü bu plana göre Kudüs ise uluslararası yönetimde olacaktı.
Bu plan Arap dünyasında büyük tepkiyle karşılandı. Zaten gergin olan Arap-Yahudi ilişkileri savaşa dönüştü. Savaşta Kudüs’ün batısını ele geçiren İsrail, 1948’de kuruluşunu ilan etti.
1967’de Araplarla İsrail arasındaki ikinci savaş patlak verdi. Arap devletlerini altı gün içinde büyük bir yenilgiye uğratan İsrail, bu savaşın ardından Doğu Kudüs’ün yanısıra Golan Tepeleri, Batı Şeria ve Sina Çölü’nün çeşitli bölgelerini ele geçirdi. İsrail daha sonra bu savaşta ele geçirdiği bazı bölgelerden çekildi.
Uluslararası toplum, bugün 1967 sınırlarının kabul edildiği bir iki devletli çözüm planını esas alıyor.
İsrail, 1980 yılında Kudüs’ü ilhak ve başkent ilan ettiğini açıkladı. BM, 478 sayılı kararıyla bu ilanı geçersiz saydı. BM’nin kararı, bugün de uluslararası toplum tarafından geçerli kabul edilyor. Doğu Kudüs, işgal altındaki Filistin toprağı olarak değerlendirliyor. İsrail’le ilişkisi bulunan devletlerin büyükelçilikleri Tel Aviv’de yer alıyor.
DÜNYA LİDERLERİ İLE TELEFON DİPLOMASİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma planına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına ilişkin Suud Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Malezya Başbakanı Rezak, Tunus Cumhurbaşkanı Sibsi ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile telefonda görüştü. Görüşmelerde, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma girişiminin, Ortadoğu’da barış sürecini sekteye uğratacağına dikkati çeken Erdoğan, bölgede barış ve istikrar için 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin vücut bulmasının şart olduğunu vurguladı. İsrail’in 1980’de aldığı Kudüs’ü ilhak kararının, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler tarafından reddedildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlar için de kutsal bir şehir olan Kudüs’ün, İslam ülkeleri için son derece hassas bir mesele olduğuna işaret etti. Görüşmelerde, Kudüs’ün statüsünü değiştirmeye yönelik her teşebbüsün İslam dünyasından tepki göreceği, barış ve istikrarı olumsuz etkileyeceği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüştüğü liderlere, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak 13 Aralık’ta İstanbul’da Olağanüstü İslam Zirvesi düzenleyeceğini de belirtti.
TÜRKİYE'NİN KALBİ KUDÜS İÇİN ATIYOR
ABD Başkanı Trump’ın dünya gündemini de bir anda değiştiren Kudüs hamlesi Türkiye’nin dört bir yanında vatandaşları sokağa döktü. Edirne’den Kars’a, Hakkari’den İzmir’e, Samsun’dan Adana’ya 81 ilde meydanlara çıkan onbinlerce vatandaş Kudüs için tek yürek oldu.
Kırıkkale, Niğde, Kırşehir, Kayseri ve Sivas’ta STK’ların düzenlediği gösterilerde bir araya gelenler İsrail ve ABD aleyhinde slogan attı, dövizler taşıdı. İzmit’te Anadolu Gençlik Derneği öncülüğünde meydanlara çıkan vatandaşlar “Kudüs bizim onurumuzdur, iffetimizdir” sloganları attı. Amasya’dan, Samsun’a, Aksaray’dan Konya’ya kadar pek çok ilde de düzenlenen gösterilerde ABD’ye tepki vardı. Edirne, Tekirda ve Kırıklareli’de AGD öncülüğünde sokaklara dökülen vatandaşlar Filistin’e destek verdi. Doğu ve Güneydoğu’da tüm illerde düzenlenen etkinliklerde de İslam dünyasına ortak direniş çağrıları yapıldı.
Öte yandan İHH ve Uluslararası Kudüs Vakfı da ABD’nin planına karşı cuma günü dünya genelinde eylem çağrısı yaptı.