İstanbul ve çevre illeri sallayan Silivri merkezli 6 şiddetindeki depremin ardından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nden açıklama geldi. Depremin Silivri’nin yaklaşık 20 kilometre açığında ve 13 kilometre derinlikte meydana geldiği bildirildi. Açıklamada, bölgede son 20 yılda buna benzer bir hareketlilik yaşanmadığı vurgulanirken, vatandaşların dikkatli olması gerektiği belirtildi.
İstanbul açıklarında son bir ayda meydana gelen depremler haritaya böyle yanısdı. Silivri bölgesindeki yoğunluk ise dikkat çekti. İstanbul'daki son deremler haritasına buradan ulaşabilirsiniz.
"BÜYÜK DEPREMİN ÖNCÜSÜ OLDUĞUNU SÖYLEYEMEYİZ"
Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Aslı Doğru "Bugün Türkiye saati ile saat 13.59’da Silivri’nin yaklaşık 20 - 25 kilometre güneyinde, Marmara Denizi içinde, İstanbul’a 75 kilometre mesafede 5,7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem 13 kilometre derinlikte oluşmuştur. İstanbul ve Tekirdağ’da hissedilmiştir. 24 Eylül 2019’da meydana gelen depremin ardından büyüklüğü 1,5 ile 3,7 arasında değişen yaklaşık 60 adet artçı deprem kaydedilmiştir" açıklamasını yaptı.
Aslı Doğru şöyle konuştu:
"Bugün olan depremin ardındansa şu ana kadar yaklaşık 15 tane artçı deprem olmuştur ki bunların en büyüğü 4,4 büyüklüğündedir. Büyüklüğü 4,7 ve 5,7 arasındaki artçılar klasik ana şok - artçı ilişkisinde değildirler. Bundan sonraki süreçte artçıların devam etmesini bekliyoruz. Vatandaşlarımızın, valilik ve AFAD’ın talimatlarını takip etmelerini tavsiye ediyoruz. 1999 yılından beri bütün bilim insanlarının ortak bir görüşü var, Marmara Denizi’nde Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın enerji biriktirdiği yönünde. Dolayısıyla zaten bir Marmara Denizi’nde büyük bir deprem bekliyoruz. Ancak şu an itibarı ile bu depremin, onun öncüsü olduğunu söyleyebilmemiz mümkün değil. Tabi ki herkes teyakkuzda olsun, vatandaşlarımız tedbirli olsun.”
"SON 20 YILDA BÖYLESİ YAŞANMADI"
Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Fatih Doğru ise “4,7’lik depremden beri alışılagelmiş ana şok - artçı şok ilişkisine bağlı bir düşüş yaşanmadı. Orta düzeyde devam eden depremler sonrasında böyle bir şey yaşadık. İkinci nokta, son 20 yıldır bölgede buna benzer bir deprem aktivitesi yaşanmamıştı. Bu açıdan temkinli olmamız gerekiyor” dedi.
"TEKİRDAĞ VE İSTANBUL İÇİN BİR TEST OLDU"
Kandilli Rasathanesi Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat da “Bölgesel aslında bu deprem, bu coğrafyada kıyısı olan Tekirdağ ve İstanbul için önemli bir test oldu. Bu testte ne kadar başarılı olduğumuzu sizlerin de takdir edeceğinizi umuyoruz. Kısmen de olsa yapısal hasarlı binalar var. Bazı mühendislik yapılarda problemler var. İletişimde sıkıntılar oldu ve trafikte sıkıntılar oldu. Dolayısıyla gelecek olası büyük deprem için de bize test oldu. Bunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ise beklenen Marmara depremiyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
'7'NİN ÜZERİNDE ENERJİ BİRİKMİŞ DURUMDA'
Prof. Dr. Haluk Özener, Kandilli Rasathanesi'nde 30 yıllık maziye sahip. Kurumun dünden bugüne geldiği noktayı en iyi bilen isimlerden biri olan Prof. Dr. Özener, beklenen Marmara depremi için "Göstere göstere geliyor" yorumunda bulunarak, "Depremin nerede olacağı yüzde 99.9 oranında belli. Bu yer de Marmara Denizi'nin içi. Yani sismometrelerin bulunduğu yerler. İzmit Körfezi ucuna kadar geldi. Kuzey Anadolu Fayı'nda 1939, 1942, 1944, 1957, 1967, 1999 Marmara ve 12 Kasım depremlerinin kırdığı yerlere bakacak olursak, bir tek geriye kırılmayan Marmara Denizi kalıyor. Nasıl ve kaç parça kırılacağını bilmiyoruz; birçok senaryo var. Şu an en iyi ihtimal 7.2 büyüklüğünde deprem olacak. 7'nin üzerinde bir enerji birikmiş durumda. Bu fay tek parça kırılırsa deprem daha büyük olabilir. Gittikçe sona yaklaşıyoruz" dedi.
'DEPREM 20 YIL DAHA GEÇ OLURSA: 7.4'
Prof. Dr. Özener'e göre Marmara depremi ne kadar gecikirse büyüklüğü o kadar artacak: "Bugün 7.2 büyüklüğünde bir deprem olacaksa, 20 sene daha geçtiği zaman 7.4, 40 yıl geçtiği zaman da 7.5 büyüklüğüne çıkacak, yani enerji daha da büyüyecek. Fay Marmara Denizi'nden geçtiği için faya yakın yerler daha fazla etkilenecek. Ancak burada zemin koşulları önemli. Faya yakın da olsanız binanın zemini çok sağlamsa depremi az hissedersiniz. Marmara depreminde olduğu gibi. Avcılar depremin merkez üssüne uzak olmasına rağmen zemin nedeniyle depremi daha fazla hissetti."
'ERKEN UYARIMIZ 5-7 SANİYE'
Erken uyarı sistemi teknolojisinin dünya teknolojisiyle aynı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özener, meslektaşlarına bu konuyla ilgili sitem etti: "Erken uyarı sistemi hâlâ Kandilli tarafından işletiliyor ve Marmara Denizi kıyısında kurulu istasyonlar var. Deprem olduğunda depremin yerini biliyoruz. Erken uyarı Marmara için 5 ile 7 saniye arasında. Çünkü fay karaya çok yakın. Erken uyarı konusunda ABD'nin ve Japonya'nın gerisinde değiliz. Basına bu yönde açıklama yapan hocalarımız var. Bu ülkelerde depremin olduğu yer karaya 150 kilometre uzaklıkta. Bu uzaklıktaki depremin erken uyarısı tabii ki 1.5 dakika olur. Marmara'da depremin karaya uzaklığı 15 kilometre."
'ANADOLU 2.5 SANTİMETRE BATIYA HAREKET EDİYOR'
İstatistiki olarak Türkiye ve yakın çevresinde 6.5 yılda bir 7'nin üzerinde bir deprem oluyor. Dünyada tektonik yer kabuğu plakaları var. Afrika, Arabistan, Avrasya ve Anadolu plakası gibi. Türkiye Anadolu plakasının üzerinde. Tarihte Anadolu'da, Tetis Okyanusu diye bir okyanus var. Zamanında Afrika ve Arabistan plakası Anadolu plakasının üzerine bastığı için Tetis Okyanusu dağılmış. Anadolu'da sıra dağlar oluşmuş, Anadolu plakası bu nedenle batıya doğru kaçmış. Bu yüzden Anadolu plakası her yıl 2.5 santimetre batıya ilerliyor. 2.5 santimetrelik hareket nedeniyle biriken enerji doyuma ulaştığında fayı kırarak enerjiyi dışarı çıkarması söz konusu. Bu şekilde jeolojik olarak Avrupa Birliği'ne gireceğiz.
'MARMARA'DA 3 METRELİK TSUNAMİ RİSKİ VAR'
Tsunami gerçeği Türkiye'de var. Ama hiçbir zaman Sumatra depreminin yol açtığı tsunami gibi olmayacak. Marmara'yı etkileyecek tsunami, olası bir depremden sonra, deniz tabanında olan heyelanlardan olabilir. Çünkü fay hattımız doğrultu atımlı olduğu için denizin altındaki tepeciği düşürünce bir heyelan meydana geliyor. Bu heyelan da tsunami yapıyor. Tahminlerimize göre 3 metreyi bulacak tsunamiler meydana gelebilir. Olası Marmara depreminde beklediğimiz tsunami, depremin yıkıcı etkisi kadar zarar vermez.
'GÜVENLİ BİNALAR RİSKİ AZALTIR'
2003-2007 arasında TÜBİTAK'la yaptığımız projede 4 yıl Bingöl- Ovacık'ı gözlemledik. Bu bölgede de 7 büyüklüğünde deprem olabilir diye düşünüyoruz. Türkiye'de 500'ün üzerinde aktif fay var, yani her an bir deprem olabilir. Ege Bölgesi'nde sık deprem oluyor ancak bu depremlerin büyüklükleri çok değildir. Çünkü kırılan parçalar küçük parçalar. Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayı daha ciddi. 1999 depreminin üzerinden 19 sene geçti. Kentsel dönüşümle riskli binaları yıkıp yerine yenilerini yapmamız gerekiyor. Ancak depremin önüne bununla da geçemeyiz, sadece güvenli binalarla etkisini azaltabiliriz."
'KANDİLLİ'NİN TARİHİ
- 1868'de daha çok meteoroloji rasatları yapmak için 'Rasathane-i Amire' adıyla kuruldu. İlk yerleşkesi Beyoğlu Pera'ydı. 31 Mart Vakası sonrası rasathane tahrip edilince, yeni yerleşke Kandilli'deki İcadiye Tepesi oldu.
- Rasathane deprem bilimiyle 1894 İstanbul depremiyle tanıştı.
- 1885'te 2 adet sismograf alındı. Osmanlı, bu 2 sismografla ABD'den 3 yıl önce, İtalya'dan 5 yıl sonra sismolojiyle ilgilenmeye başlamış oldu.
- Metereoloji Genel Müdürlüğü 1929'da kuruluncaya kadar hava tahmini yapmakla Kandilli Rasathanesi görevlendirildi. Rasathaneye, 1930'larda dürbün binası yapıldı.
- 1983'te Kandilli Rasathanesi, Boğaziçi Üniversitesi'ne bağlandı. Rasathanede bugün jeodezi, jeofizik ve jeoloji olmak üzere 3 ana bilim dalı var. 3 bölümde de lisansüstü eğitimler veriliyor.
- Kandilli Rasathanesi'nin 2 farklı ilde farklı birimleri de var. Ankara'daki Nükleer Denemeleri İzleme Merkezi ile İznik'teki Deprem Zararları Azaltılması Merkezi, rasathaneye bağlı çalışıyor.
İSTANBUL/AJANSLAR