SALİHA SULTAN | KARAR
Zeytinburnu Belediyesi 2018’de Tarık Buğra’nın doğumunun 100. yılı için düzenlediği sempozyumun verimlerini ‘Tarık Buğra Kitabı’ adıyla okurla buluşturdu. Asım Öz’ün titiz çalışmasıyla okura sunulan kitap, Buğra’nın hayatını, edebi kimliğini ve farlı disiplinlere yayılan entelektüel birikimini öne çıkarıyor.
Hikayeden romana, tiyatrodan denemeye birçok türde eser veren, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden Tarık Buğra bugün hala kendinden sonraki kuşakları etkileyen ve ilgiyle okuyan yazarlar arasında. Buğra’nın ölümünün 100. Yılında, 2018’de Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen ve yazar hakkında çalışmalar yürüten önemli isimleri bir araya getiren ‘Hatırlayıp Yeniden Bulmak/Tarık Buğra Yüz Yaşında’ başlıklı sempozyumun verimleri Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları’nca kitaplaştırıldı.
‘Hatırlayıp Yeniden Bulmak’ alt başlığıyla Asım Öz tarafından yayıma hazırlanan kitapta 42 yazar Buğra’yı farklı yönleriyle ele alıyor. Kitapta yazarın biyografisi ‘Büyük Ağa Tarık Buğra’ kitabına imza atan usta yazar Beşir Ayvazoğlu tarafından kaleme alınırken, eşi Hatice Bilen Buğra da ‘Yazar ve Eş Olarak Tarık Buğra’yı anlatıyor. Eşi yazarı anlatmanın zorluğuna değindiği yazısında Tarık Buğra’yı şu cümlelerle tanıtıyor okura: “Oysa yaşamını, düşüncesini ve kalemini doğruya adamış bir yazar, karşısındakini mutlu etmek için kendisini her zaman silmeye hazır bir eş olan Tarık Buğra, bu iki kimliği birbirinden ayırmasını da taşımasını da iyi bilir, ikisinin üzerine de titrerdi."
SEMPOZYUMDAN DOĞAN BİR KAYNAK ESER
Buğra’nın siyasetten tarihe, sosyolojiden edebiyata farklı disiplinlerdeki ilgilerine dair birçok makalenin yer aldığı kitapta, Kurtuluş Kayalı, D. Mehmet Doğan, Ali Birinci, İsmail Coşkun, Cem Sökmen, Necati Mert, Jale Parla, Necip Tosun, Mehmet Narlı, Ali Sali, Ercan Yıldırım, Ahmet Duran Arslan gibi birçok önemli kalemin çalışmaları yer alıyor. 626 sayfadan oluşan ve yazar hakkında önemli bir çalışma olarak raflarda yerini alan kitabı yayıma hazırlayan Asım Öz’ün kitabın sunuşunda kullandığı şu ifadeler ise çalışmanın yazın dünyası için öneminin ipuçlarını veriyor:
"Bizi bu kitabı hazırlamaya sevk eden motivasyon, Buğra’nın Türkiye için erken sayılabilecek bir tarihte ülkemizin yüz yıllık serencamına dair farkındalığı oldu. Bu yüzden sempozyumun ardından hazırlıklarına başladığımız kitabın sadece sempozyumdaki sunumlarla sınırlı kalmayıp, Buğra’nın hayatını, fikri ve edebi, siyasi yaklaşımlarını ele almasını, kapsamlı, derinlikli, kalıcı bir eser ortaya çıkmasını arzu ediyordur. Çünkü böylesi bir kitap, hem Buğra’yı günümüz okuruna daha geniş bir perspektiften tanıtacak hem de eserleri hakkında gelecekte yapılacak ayrıntılı çalışmalara kaynak olma vasfını taşıyacaktı.”
DENEMEDEN ROMANA YENİ ÇIKANLAR
Dertli bir ustanın arzuhali
Şair-yazar Ali Ayçil’in deneme kitabı ‘Usta Konuşmak İstiyor’ yayımlandı. Yazar Dergah Yayınları imzalı kitabında yer alan metinlerinde ‘sıradan’ dünyanın görünmeyenlerini dert ediniyor, hikayenin imkanlarını kullanarak görmezden gelinenleri gün yüzüne çıkarıyor.
Ayçil, kitap için kaleme aldığı Arzuhal’inde şöyle sesleniyor okuruna: "Dertlenmek, bir insanın biraz yumuşatalım diye göğsünü bize açmasıdır. Göğüs bir cephe gibidir çünkü, yıllar sayısız savaşın kalıntısını oraya bırakıp umarsızca çekip giderler. Geri yeni birkaç savaş ve artık tepeleri gözükmeye başlamış ölümün dağı kalır."
Fasulyelerle birlikte hataları ayıklanan hayat
Yapı Kredi Yayınları Çağdaş Leh edebiyatının önde gelen isimlerinden Wieslaw Myśliwski’nin ‘Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez’ romanını Türkçe’ye kazandırdı. Romanda adsız bir müzisyen başkarakterin gizemli konuğuyla sürdürdüğü monologda hayatının muhasebesini yapmasına tanık olacaksınız.
Bir güne sığan ve fasulye ayıklama etkinliği boyunca devam eden bu monologda adsız karakterin savaş sırasında yaşadığı travmalı dönemleri, gençlik sanrılarını, tutkularını, ‘öğrenme ve oradan oraya göçme’ yıllarını, gurbetteki ekmek kavgasını ve en sonunda yurda dönüşünü okuyacaksınız.
Rus Oblomov'un İskoç savunucusu
Çocukluğumuzun maceralarla dolu ‘Define Adası’ kitabının yazarı Robert Louis Stevenson'ın çalışma etiğini reddedip hayatın gülmek, yiyip, içmek ve açık havda yatıp uzanmak gibi basit zevklerinin tadını çıkarmayı teşvik eden ‘Aylaklar İçin Bir Savunu’ Kafka Kitap etiketiyle raflarda. İskoç yazarın hem mizahi hem de ufuk açıcı denemesini, ona ek olarak da yazarın yaşlanmaya, nahoş mekanları ziyaret etmeye, aşık olmaya ve benzeri konulara dair yazılarını bulacaksınız.
Atina'nın tarihini yazan ilk Osmanlıca eser
VakıfBank Kültür Yayınları medeniyetimizin tozlu raflarda unutulan değerli bir eserini üç yüzyıl sonra okurların ilgisine sundu. 1688-1715 tarihleri arasında Atina’da yaşamış bir Osmanlı müftüsü olan Mahmud Efendi tarafından 1730’ların sonunda kaleme alınan ve Atina’nın tarihine dair yazılmış ilk Osmanlıca eser olma özelliğini taşıyan Târih-i Medînetü’l-Hukemâ, tarihçi Gülçin Tunalı’nın Ruhr Üniversitesi’ndeki doktora çalışmasının keşifleri ve yeni bulguları eşliğinde gün yüzüne çıktı.
‘Bir Osmanlı Müftüsünün Gözünden Atina Tarihi’ adıyla yayımlanan, Athena’dan Sokrates’e, Perslerden Spartalılara değin pek çok kişi, konu ve olaya değinen bu kapsamlı eser, on sekizinci yüzyılın başlarındaki Osmanlı entelektüel dünyasına, o dünyanın kaynaklarına ve Müslüman âlimlerle Rum-Ortodoks alimlerin fikir alışverişlerine, işbirliklerine ve kadim tarihe bakışlarına dair hayli ilgi çekici bilgiler sunuyor.