Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016’da ‘olası kanserojenler’ listesine eklediği kahveyle ilgili bir karar daha. ABD’nin California eyaletinde mahkeme, bazı kahve şirketlerinin ürünlerine ‘Kansere yol açabilir’ uyarısı koyması gerektiğine hükmetti. Mahkeme, Toksik Maddeler Eğitim ve Araştırma Konseyi’nin, müşterilere kansere yol açan kimyasal maddelerle ilgili bilgi verilmesini zorunlu kılan eyalet yasası çerçevesinde aralarında ünlü kahve zinciri Starbucks’ın da bulunduğu 90 şirkete açtığı davayı gördü. Los Angeles Yüksek Mahkemesi Yargıcı Elihu Berle, davalı kahve şirketlerinin, kahvenin kavrulması aşamasında oluşan kanserojen maddenin insan sağlığına tehdit oluşturmadığına ilişkin kanıt sunamadığını belirtti. Berle, kahve şirketlerinin ürünlerine ‘kansere yol açabilir’ uyarısı koyması gerektiğine karar verdi. Konsey, kahveyi kavururken ortaya çıkan akrilamidin söz konusu kimyasallar arasında olduğuna işaret ediyor. Kahve şirketleri ise kimyasalın ürünlerde zararsız düzeyde bulunduğunu ve kahve çekirdeğini lezzetli hale getirmek için gerekli pişirme işleminin doğal süreci olarak ortaya çıktığından yasadan muaf tutulması gerektiğini ileri sürüyor.
Brezilya’daki Sao Paulo Üniversitesi’nden bilim insanları, yüksek oranda kahve tüketiminin atardamarlarda kalsiyum birikimini engelleyerek kan dolaşımını hızlandırdığını tespit etti. Araştırmacılar neredeyse tamamı kahve içen 4 bin 400 katılımcının beslenme programlarını ve Koroner Atardamar Kalsiyum (CAC) değerlerini inceledi. Daha fazla kahve içenlerin CAC değerlerinin daha düşük olduğunu tespit eden araştırmacılar, bunun koroner atardamarlarda daha az kalsiyum birikimi ve daha iyi kan dolaşımı anlamına geldiğini vurguladı. Bilim adamları, diğer yandan kahve tüketiminin günde 3 bardakla sınırlanması gerektiğini, bunun hem CAC değerlerini düşük kalmasını sağlayacağını, hem de aşırı kahve tüketiminin getireceği zararları önleyeceği uyarısında bulundu.