Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nden (Betam) Yrd. Doç. Dr. Hande Paker, Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal, Araştırma Görevlisi Melike Kökkızıl tarafından hazırlanan "Çalışmanın kadınlar için değeri" başlıklı araştırma yayınladı.
Raporda, kadınları ağırlıklı olarak ev ve çocuk bakım rolleriyle tanımlayan toplumsal cinsiyet algı ve pratiklerinin de etkisiyle Türkiye'de kadınlar işgücü piyasasından uzak durdukları ifade edildi.
Türkiye'de her üç kadından sadece birinin iş gücü piyasasında olduğuna dikkat çeken rapor, nispeten az araştırılmış olan yüksek eğitimli kadınların çalışma hayatına yaklaşımlarının mercek altına alına alıyor ve çalışan kadınların neden çalıştıklarına dair algılar inceliyor.
Özgüven ve maddi özgürlük
Rapora göre, kadınlar, çalışmanın kadına özgüven ve maddi özgürlük kazandırdığını dile getiriyor. Öte yandan, yaygın kanının aksine, kadınların sadece maddi zorunluluktan çalışmadığı görülüyor.
Araştırmaya göre, kadın işgücüne katılımını artırmaya yönelik politikaların farkındalık çalışmalarıyla desteklenmesi gerektiğini gösteriyor. Çalışmanın kadınlara özgüven ve maddi özgürlük katacağını vurgulamak kadınların işgücü piyasasına bağlılığını artırıyor.
Türkiye işgücü piyasasının en önemli yapısal sorunlarından biri kadın işgücüne katılım oranlarının düşük olmasının ifade edildiği raporda, 2014 yılında yüzde 30 seviyesine anca ulaşmış kadın işgücüne katılım oranının benzer gelişmişlik düzeyindeki ülkelerinkine kıyasla çok düşük kaldığı belirtildi.
Türkiye'de üniversite mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 72.4 iken aynı oran Yunanistan'da 82.7, İspanya'da 86.2, İsveç'te ise 90.2'dir. Lise seviyesinde fark daha da açık.
Politika yapıcılara öneriler
Türkiye'de kadın işgücüne katılım oranlarının düşüklüğü politika yapıcılar için önemli bir sorun arz ettiğine işaret edilen raporda, "Bu konuda şimdiye kadar geliştirilen politikalar kadınların işgücü piyasasındaki görece durumlarının düzeltilmesine yönelik" denildi ve şu değerlendirmeye yer verildi:
Ancak veriler bu politikaların kadın katılımını artırmak için gerekli ama yetersiz olduğunu ortaya koyuyor. Zira kadın işgücüne katılım oranlarında çarpıcı bir sıçrama gözlemlenmiyor.
Araştırma notunda ele alınan veriler, farklı politika önerilerine zemin sağlıyor. İşgücünde olan ve olmayan kadınlar çalışmanın kadınlara hem özgüven hem de maddi özgürlük sağladığına inanıyor.
Raporun bir diğer önemli bulgusu da, yaygın kanının aksine, kadınların sadece maddi zorunluluktan çalışmadığını gösteriyor.
Bu bulgulardan hareketle farkındalık artırmaya yönelik politikalar düzenlenebileceği vurgulanan raporda, söz konusu politikaların da çalışmanın değerini özgüven ve maddi özgürlük açısından vurgulayabileceği belirtildi ve "Böylelikle çalışmak kadınlar açısından daha cazip hale getirilerek, kadınların işgücüne bağlılıkları bu unsurlar üzerinden kuvvetlendirilebilir" denildi.
İstanbul/DHA