ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ABD Barış Enstitüsü’nde ülkesinin Suriye politikasına yönelik bir konuşma yaptı. Suriye meselesinin G-20’nin en önemli konularından biri olacağını söyleyen Kerry, ABD’nin krizi sona erdirmek için en başından beri dile getirilen her seçeneği değerlendirdiğini belirtti.
Amerika için en büyük tehdit IŞİD
Al Jazeera'nin haberine göre Suriye krizinin çözümü için yürütülen çalışmaları anlatmadan önce Kerry, barışçıl başlayan gösterilerin Esed rejiminin saldırıları sebebiyle iç savaşa dönüştüğünü hatırlattı. Savaşın ve IŞİD’in ortaya çıkmasının sorumlusu olarak Esed’i gösterse de, Amerika için en büyük tehdidin IŞİD olduğunun altını çizdi:
“Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’ndan beri savaştığımız ne varsa IŞİD’in liderleri onları temsil ediyor. ABD düşman arayışına girmiyor, ama düşmanların gelip bizi aradığı zamanlar oluyor. DAEŞ, bir şey söylediğinde, Amerika’ya, Amerikalılara ve Amerika’nın çıkarlarına saldırmakla tehdit ettiğinde, bunun gerçek bir tehdit olduğunu biliyoruz.”
"Esad ve IŞİD'in düşmanlığı aslında sembolik"
Kerry, iki uçtaki rejim ve IŞİD’in birbirlerini nadiren hedef aldığını da hatırlattı:
“Suriye’deki durumla ilgili asıl gerçek, Esed ve DAEŞ’ın birbirlerinin en keskin rakibi olmaları gerektiği halde, aynı sorunun parçaları olması. İki tarafın düşmanlığı aslında sembolik. DAEŞ’ten korkanlar tek çözümün rejim olduğunu sanıyor. Bu ilişki sadece sembolik değil, iki tarafın birbirine dayandığı ortak yaşam ilişkisi.”
"Diktatör de terörist de çözüm değil"
Kerry, ‘diktatörün’ de ‘teröristin’ de bir çözüm olamayacağını söyledi. Krize geniş kitlelerce kabul edilebilecek bir çözüm bulmak için ABD’nin ortaya koyduğu üç hedefi sıraladı:
“Birincisi, IŞİD’le mücadele ederek ortadan kaldırmak. İkincisi Suriye’deki iç savaşı bitirecek diplomatik çabalara yoğunlaşmak. Son olarak da bölgedeki dostlarımızı desteklemek.”
"Kobani düşmedi çünkü biz devreye girdik"
IŞİD’le mücadelenin yıllara yayılacak bir savaş olduğunu hatırlattı, bunun sahadaki müttefiklerle çözüleceğini söyledi. IŞİD’le mücadele eden gruplara verilen hava desteğini anlatırken Kerry, Kobani’yi de hatırlattı:
“DAEŞ’i kritik önemdeki sınır kenti Kobani’den çıkardık. Herkes Kobani’nin düşeceğini tahmin ediyordu ama düşmedi çünkü biz devreye girdik. Cephane ve kapasite sağladık, böylece insanlar saldırılara karşılık verebildi…"
"Müttefiklerimizle bir planımız var"
“Suriye’de DAEŞ’le savaşan ılımlı muhalefete sağladığımız cephane ve silah desteğini artırdık. Az sayıda da olsa askerimiz Suriye’de ılımlı muhalefete danışmanlık yapacak. İncirlik Hava Üssü’nde operasyonel gücümüzü genişletiyoruz, daha sık ve etkili uçuşlar yapıyoruz."
"Çok da uzun olmayan bir zaman önce, DAEŞ, Suriye’nin Türkiye sınırının yarısından fazlasını kontrol ediyordu. Bugün sadece yüzde 15’e indi. Ve müttefiklerimizle kalanını da açarak güvenliğini sağlamak için bir planımız var, bunu gerçekleştireceğiz.”
"IŞİD’le mücadele haricinde tüm ülkede bir ateşkes"
Kerry, 23 Ekim’den bu yana Suriye krizinin çözümü için yapılan Viyana toplantılarına da değindi. İlk kez krizde farklı taraflarda olan ülkelerin aynı masaya oturarak ortak bir bildiride anlaştığını söyledi. Tüm ülkelerin IŞİD’le mücadele edilmesi ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu hatırlattı.
Ruysa’nın Viyana sunacağı ve sızdırıldığı iddia edilen planda, IŞİD’le mücadele haricinde tüm ülkede bir ateşkes öngörülüyordu. Kerry, Viyana’da süren diplomatik çabalar esnasında ülke genelinde varılacak bir ateşkes anlaşmasının mümkün olup olmadığının da inceleneceğini, ancak bunun IŞİD’i kapsamayacağını söyledi.
"Esad konusunda Rusya ile bir anlaşmaya varamadık"
Esed’in Suriye halkı ve muhalifler tarafından kabul edilebilir olmadığını bir kez daha hatırlatan Kerry, bu konuda Rusya ile bir anlaşmaya varamadıklarını, ancak bu anlaşmazlığın müzakere masasına oturmaya engel olmadığını söyledi:
“Suriye’deki muhalefete Esed’e güvenmelerini, onu kabul etmelerini söylemek basitçe hiç gerçekçi bir talep değil. Bu yüzden gerçek bir geçiş süreci için uğraşıyoruz. Gerçekçi bir geçiş olmadıkça, savaş asla bitmeyecek."
"Karar almış değiliz"
“Bu noktada Esed ve rolü ve hâlâ Rusya ve İran’la çalışıyoruz. Karar almış değiliz. Esed görevdeyken DAEŞ’i temizlemenin de barışın da mümkün olmadığını inanıyoruz. İşte bu kritik noktada ayrışıyoruz. Rusya ve ABD masadaki diğer ülkelerle birlikte, bu anlaşmazlığın oluşturduğumuz ortak zemin üzerinde hareket etmeye, meşru bir müzakere süreci oluşturmaya engel olmaması konusunda akıllıca bir anlaşmaya vardı. Yapılacak çok fazla iş var."
“Esed’in Suriyelileri birleştirmek, savaşı bitirmek gibi bir kabiliyeti artık yok. Eğer savaş bitecekse Bir alternatif bulmalıyız.”
Kerry konuşmasının ardından Viyana’da yapılacak Suriye toplantısına katılmak için yola çıktı. 14 Kasım Cumartesi günü yapılacak olan toplantıya bu kez katılım yüksek. Toplantıya ABD, Türkiye, Arap Birliği, Çin, Mısır, Avrupa Birliği, Fransa, Almanya, İran, Irak, İtalya, Ürdün, Lübnan, Umman, Katar, Rusya, Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler ve İngiltere’den temsilciler katılacak.