İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin gündeminde ekonomi, vatandaşın gündeminde geçim, ekonomi ve milli hassasiyetler bulunduğunu söyledi.
Cumhur İttifakı döneminde milli hassasiyetlerin zedelendiğini savunan Tatlıoğlu, Irak'ın kuzeyindeki yönetim tarafından Papa'nın ziyaretiyle ilgili dünyaya servis edilen haritanın çok açık şekilde Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hiçe saydığını ifade etti.
Tatlıoğlu, buna karşı Türkiye'de şu ana kadar devlet refleksiyle bir çıkış görülmediğini öne sürerek, "Türkiye karşıtı hiçbir yapının böyle bir girişime cesaret etmesi mümkün olmamalıdır. Temel olarak bizi üzen şey, buna cesaret edilmesidir" diye konuştu. Tatlıoğlu, devlet refleksiyle cevap verilememesinin, Barzani yönetimiyle ilişkilerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını düşündüklerini belirtti.
Milli hassasiyetlerin zedelendiği bir başka konunun Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananlar olduğunu dile getiren Tatlıoğlu, 50'yi aşkın ülkede devlet, hükümet ve parlamento nezdinde bu konuda tepkiler varken, Türkiye'nin tepki ortaya koyamadığını söyledi.
Tatlıoğlu, Meclis'e bu durumu yakıştıramadıklarını ifade ederek, İYİ Parti grubu olarak TBMM Başkanı ve AK Parti grubuna ortak bir bildiri talebi ilettiklerini kaydetti.
"ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ"
Danıştayın, öğrenci andının ve devlet, cumhuriyet, liyakat nişanlarındaki Atatürk kabartmalarının kaldırılması yönündeki kararlarını da değerlendiren Tatlıoğlu, "Danıştay bu vesileyle Türkiye'nin en önemli sorunlarını çözmüştür ve Türkiye artık bir uçuşa geçecektir. Yargının bu kadar sarayın kontrolünde olduğu bir Türkiye'de, maalesef Cumhur İttifakı döneminde bunların yaşanması dikkat çekicidir. Türk ve Atatürk kavramlarından bu kadar korkulmasının ve bu kadar uzak durulma gayretinin sebebini de anlamakta güçlük çekiyoruz" dedi.
Öğrenci andı konusundaki yasakları kaldıran kararın Milli Eğitim Bakanlığınca tekrar Danıştaya gönderildiğini belirten Tatlıoğlu, madalyalardan Atatürk kabartmasının kaldırılması konusunun bizzat Cumhurbaşkanlığınca takip edilerek temyize gönderildiğini söyledi.
"ERDOĞAN'IN MERKEZ BANKASI BEYANLARI GERÇEKLİKTEN UZAK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Merkez Bankasının döviz rezerviyle ilgili olarak 22 Şubat'ta "Rezervler düşüşe geçti", 24 Şubat'ta "Rezervler salgın için kullanıldı", 10 Mart'ta "Rezerv kaybımız yok" dediğini aktaran Tatlıoğlu, bu beyanların gerçeklikten kopuk olduğunu savundu.
Tatlıoğlu, insanların 128 milyar dolarlık rezervin hangi tarihlerde kaça, kimlere satıldığı konusunda bilgi paylaşımında bulunulmasını istediğini öne sürerek, "Berat Albayrak ekonomi yönetimi döneminde özerkliği ortadan kaldırılan Merkez Bankasının işlemleri kamuoyunun bilgisinde değildir" diye konuştu.
"EKONOMİK TABLONUN SORUMLUSU SİYASAL YÖNETİMDİR"
"Türkiye bugün fakirlik kapanındaysa, dünyanın en yüksek faizini ödüyorsa sebebi Türkiye'nin siyasal yönetimidir" görüşünü savunan Tatlıoğlu, siyasal iklim değiştiğinde bunların düzeleceğine inandıklarını ifade etti.
Tatlıoğlu, bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 6. Olağan Kongresine katıldığını ve kabalık görüntülerin sürdüğünü" söylemesi üzerine, "Türkiye'de kanunlar, anayasa başta olmak üzere Sayın Erdoğan ve AK Parti için geçerli değil. Onlar istediklerini yapabiliyorlar" dedi.
"Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın daha önce bir cenaze töreninde kalabalıkta bulunup ardından özür dilemesi sonrası, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun annesinin cenazesinde protokolde olmasa da defin sürecinde bulunmasına" ilişkin görüşü de sorulan Tatlıoğlu, "Sayın Bakanın, kendi prensipleri ve kendi söyledikleri çizgisinde devam etse hem millet nezdinde hem de hak nezdinde daha yüksek bir itibarı olacaktır" ifadesini kullandı.