Trafiğini kalabalığını unutun! İşte İstanbul'un keşfedilmeyi bekleyen saklı cennetleri...
147
Trafiğini kalabalığını unutun! İşte İstanbul'un keşfedilmeyi bekleyen saklı cennetleri...
247
Karadeniz kıyısında uzun ve geniş beyaz bir kumsal. Dalgaların şekillendirdiği kayalıkların arasından denize karışan bir dere. Ve bu güzel tabloyu tamamlayan yeşil bir örtü...
347
İşte Çilingoz mesire yeri. İster kendinizi sıcak kumsala atın, ister sadece bu yöreye özgü "longos" tabir edilen bitki ve ağaç zenginliğini keşfetmek için yürüyüşe çıkın. Çilingoz, balık tutma meraklılarının da tercihi. Özellikle akşam güneş battığında çadır ve bungalov önündeki sohbetlerin tadına doyamayacaksınız.
447
Yunanlı Yorgo Dimopulos, alevler ile tam 17 saat mücadele ettikten sonra kendi yaptığı 300 litre şarabı Karadeniz kıyısında küçük bir koyda sırtını çam ağaçlarına dayamış bir bölge. Balık tutmak, yüzmek, doğa yürüyüşleri, kamp, plaj gibi olanaklarıyla son zamanlarda özellikle gençlerin gözdesi.
547
Bölgede ahşap evler, kır kahvesi, lokanta, mini golf sahası ve yelken tesisleri de var. Bir dönem Volkswagen otomobil tutkunlarının toplanma yeri olarak ünlenen bölge, görsel güzelliğiyle film ve fotoğraf çalışmaları için de uygun.
647
Beykoz’da, Osmanlı döneminin ünlü Kanije Beylerbeyi Ahmet Paşa tarafından yaptırılan çeşmesinin soğuk suyuyla meşhur. Ahşap masalarla donatılmış çimenliklerde harika bir piknik yapabilir ya da küçük büfenin lezzetlerini deneyebilirsiniz.
747
650 dönümlük mesire yerinde, 200 yaşındaki anıt ağaçlar hayranlık verici. Sonbaharda bol bol kestane toplayabileceğiniz bu alanda sincaplarla karşılaşmak da hoş olabilir.
847
İstanbul’da tarihin ve tabiatın cömert davrandığı şirin bir vadi arıyorsanız, İnceğiz tam size göre. Çatalca’nın yaklaşık 2500 yıl önce ilk kurulduğu bölgede.
947
Cenevizlilerin 9. yüzyılda yüksek kayalara oyduğu üç büyük mağara ve göğe uzanan ağaçlarla kaplı. Bölgedeki piknik sahasının hemen yanından dere geçiyor. Ulaşım: İnceğiz Mesire Yeri’ne, Çatalca’dan Subaşı’na giden asfalt yolun 3. kilometresinden sola dönerek, yaklaşık 6 kilometre gittikten sonra ulaşılıyor.
1047
Şehir merkezine çok yakın. 1500 dönüme yayılan gür ağaçları ve rekreasyon alanlarıyla günün her saatinde gezmeye açık. İster giriş bölümündeki kafeteryada bir şeyler atıştırıp yürüyüşe çıkın, isterseniz ana yolu takip ederek ormanın derinliklerine inin.
1147
İsterseniz beğendiğiniz bir piknik masasında güzel bir sofra kurun. Bisiklet tutkunları için de ideal. Ayrıca çocuklar için tesisin girişinde geniş çocuk bahçesi var.
1247
1347
1447
Elmasburnu
Karadeniz’in kenarında uzun kumsal, çam ormanı, sessizlik ve yunuslar.
1547
Tepeden denizin içine kadar inen kayalıklar, özellikle zıpkınla balık avcılığı için ideal. Koyun karşısındaki Martı Adası’nda çok sayıda deniz kuşu var.
1647
Maslak, Gültepe, Levent, Kağıthane, Eyüp gibi yerleşim yerlerine yakınlığı, ilginç bitki örtüsü ve geniş piknik alanlarıyla rağbette. Bölgenin girişinde ziyaretçileri düzlükler karşılıyor. İsterseniz buralarda piknik yapabilir, isterseniz biraz daha ileri giderek tepelere çıkabilirsiniz.
1747
Tepedeki çimenlik saha, özellikle şirket, dernek, okul ve benzeri grupların aktiviteleri için çok uygun. Kafeteryadan piknik için gerekli malzemeleri temin edebileceğiniz gibi, kafeterya mönüsündeki ızgaralardan da tadabilirsiniz. Ulaşım: Maslak’tan aşağı inen Cendere Yolu üzerinde sağ tarafta.
1847
Kağıthane Deresi’nin kollarından Ayvat Deresi üzerinde kurulan bölge, adını, 1765 yılında Osmanlı padişahı 3. Mustafa döneminde yapılan tarihi bentten alıyor.
1947
Yabani hayvan türlerinin fazlalığı ile ekolojik açıdan da önemli bir bölge. Doğa ve fotoğraf meraklıları için ideal. Girişteki düzlükler piknik ve dinlenme alanı olarak kullanılabiliyor.
2047
İstanbul’un en yüksek noktası olan Aydos Tepesi eteklerindeki mesire yeri, günlük dinlenme ve aktiviteler için ideal. Akşam vakti, Adalar üzerinde güneşin batışını seyretmek hiçbir şeye değişilmez
2147
Dört farklı giriş var. Gölet, çevresindeki ekolojik bütünlükle küçük bir Uzungöl manzarası oluşturuyor. Bölgenin piknik sahaları, büfesi ve koşu parkurları da oldukça bakımlı.
2247
Çatalca yakınlarındaki Terkos Gölü ve çevresi yaban ördeği ve yaban kazı avının yapıldığı İstanbul'a yakın av bölgelerinden biri arasında yer alıyor. Doğal güzelliği, tertemiz havası olan Terkos Gölü'nün etrafı sazlık, kıyıları ise oldukça sığ. Motorlu tekneler sazlıklar arasında yol alıyor.
2347
Gezmeye gelenler, karabatak, sakarmeke, beyaz ve gri balıkçıl gibi değişik kuş türlerini bir arada görebiliyor. Göl çevresi, yürüyüş yapmak için de ideal. Bitki örtüsü meşe, dişbudak, gürgen, kızılağaç, defne, kocayemiş ile kamışlarla kaplı salkım söğüt ağaçlarından oluşuyor. Durusu Park Yaban Hayatı Müzesi'nde ise dünyanın çeşitli yerlerinde avlanmış, içi doldurulup ilaçlanmış 200'e yakın hayvan türü sergileniyor. Durusu park alanında birbirinden güzel bahçeli çiftlik evleri, turistik otel, at binme sahası ve oteller bulunuyor.
2447
Sarıyer'in gerisindeki Belgrad ormanları, kentin akciğeri niteliğinde ve toplam 5 bin 440 hektarlık alanı kaplıyor. Şehir merkezine araba ile 30-45 dakika mesafedeki Belgrad Ormanı, İstanbul için adeta nefes alınabilecek bir ortam konumunda bulunuyor.
2547
Doğayı sevenlerin ve bitki inceleme tutkunlarının en çok rağbet ettikleri alanlardan biri olan Belgrad Ormanı'nda, meşe başta olmak üzere doğu kayını, adi gürgen ve Anadolu kestanesi en çok bulunan ağaç türleri. Belgrad Ormanı, yaban hayatı açısından da zengin. Yaban domuzu, tilki, ender olarak çakal ve kurt, ormanın sık bölgelerinde ise çulluk, sülün ve yaban güvercini görülüyor.
2647
İstanbul'a yaklaşık 40 kilometre mesafedeki, Anadolu Feneri ile Şile arasında yer alan Riva, Beykoz'un bir diğer yeşil köyü.
2747
İstanbul'da denize girilebilecek temiz sahiller arasında yer alan Riva, kumsalın arasından denize dökülen deresi, yeşil ve ormanlık çevresi ile çok kalabalık olmayan bir belde. Geniş kumsallara sahip olan Riva, yaz aylarında İstanbul'dan serinlemek için gelenlerin akınına uğruyor.
2847
Anadolu Kavağı da yıllardır değişmeyen görüntüsü ile nostaljik balıkçı köyü özelliğini koruyor. İstanbul'un akciğerlerinden biri olan Anadolu Kavağı, balık lokantaları ile ünlü. Sonbaharda yenen lüferin yanı sıra boğaz girişinden çıkarılan temiz midyeler, balık restoranlarında misafirlere sunuluyor.
2947
Boğazın kontrolü için Bizanslılar tarafından yapılan Yoros Kalesi, restore edilmiş birkaç ahşap evin bulunduğu hafif yokuş, dar sokaklar Anadolu Kavağı'nın hafızalarda kalan özellikleri arasında bulunuyor. Tam ortasında ulu çınar ağaçlarının bulunduğu Anadolu Kavağı'nda sahil boyunca oltayla balık tutma imkanı da mevcut. Anadolu Kavağı yakınlarında, oldukça popüler olan ziyaret yerlerinden biri olan Boğaziçi'nin sahile en yakın ve en yüksek tepesi Yuşa Tepesi bulunuyor.
3047
İstanbul Boğazı'nın Karadeniz ile buluştuğu yerde bulunan Anadolu Feneri, görülmesi gereken diğer özel mekanlar arasında bulunuyor. Beykoz'a bağlı bir köy olan Anadolu Feneri Köyü'ndeki deniz fenerine ulaşanlar, fenere komşu olan caminin balkonundan çevreyi seyretme imkanı buluyor.
3147
Anadolu Feneri'ne gidenler, İstanbul gökdelenler siluetinin görüldüğü manzara eşliğinde, taraçalar halinde çeşitli kademelere konulmuş masalarda, denize karşı taze balık yemenin zevkine varıyor. Yörede yetiştirilen meyve ve sebzenin yanında, tabiatta kendiliğinden yetişen kekik, zahter, ısırgan, hindiba, kazayağı, ebegümeci, yabani kereviz, yabani semiz otu, kocayemiş, kuzukulağı, defne, muşmula gibi şifalı otlar ve meyveler de bulunuyor.
3247
İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e çıktığı noktada yer alan Poyrazköy de yaz boyunca teknelerin, yatların sığındıkları korunaklı bir koyda bulunuyor. 6 yüzyıl önce kurulan Poyrazköy'e ilk yerleşenlerin, Cenevizliler olduğu tahmin ediliyor. Sahili kum plaj olan Poyrazköy'ün çehresine, kıyı boyundaki deniz manzaralı balık restoranları cazibe katıyor. Poyrazköy'de cazip bir başka mekan da Poyraz gözetleme kulesi ve kalesi. Boğaz girişine hakim bir yerde, bugün kısmen ayakta kalabilmiş gözetleme kulesiyle dairesel bir plana sahip kalenin, kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor.
3347
Kale, karşı yakada yer alan, aynı devre ait, aynı amaçla yapılıp kullanıldığı bilinen Garipçe Kalesi ile birbirine bakıyor. Sahildeki içi mağara gibi oyuk ''Plefkaya'' isimli ilginç kayanın çevresi ise temiz denizi, manzarası ile yatların, küçük teknelerin uğrak yeri. Poyrazköy tesisleriyle, misafirperverliğiyle, plajıyla ve doğal güzellikleriyle yaz-kış yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapıyor.
3447
Boğaz sahil şeridinde ve Rumelikavağı ile Rumelifeneri köyü arasında yer alan Garipçe Köyü, Sarıyer ilçe merkezine 11, Taksim'e 31 ve Eminönü'ne 34 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Sarıyer'in 9 köyünden biri olan Garipçe, boğazın Karadeniz girişine hakim manzarası, temiz havası, taze balıkları, antik kaleleriyle sakin bir gün geçirmek isteyenleri kucaklıyor.
3547
Büyükliman tarafından giderken ''Gürleyen Kayalar'', diğer adıyla ''Ağlayan Kayalar'', çok küçük bir koy olan Hamsi Limanı ve Büyükliman Burnu (Çalı Burnu), Rumelifeneri'ne giderken Garipçe Burnu'ndan Papaz Burnu'na kadar yalçın kayalar uzanıyor. Koyun diğer burnu ise kayalıklardan denize girmek isteyen gençlerin, fotoğraf severlerin kullandıkları bir patika ile köye bağlanıyor. Sarıyer ve Garipçe'den tekneyle gelenler, Büyükliman halk plajında denize girebiliyor.
3647
Rumeli Feneri, özellikle İstanbul'un Avrupa yakasında oturanlar için ideal gezi yerlerinin başında geliyor. İstanbul Boğazı'na Karadeniz'den giriş yapan gemileri karşılayıp aynı denize açılanları uğurlayan ve 1856 yılında Fransızlar tarafından inşa edilen Rumeli Feneri, deniz seviyesinden 58 metre yükseklikte bulunuyor.
3747
30 metre uzunlukta üç kademeli kule yapısına sahip olan ve ilk yıllarında gaz yağı, ardından asetilen gazı günümüzde ise otomatik olarak elektrikle çalışan fenerdeki ışığın görülme mesafesi 18 mil. Kule binası içindeki Saltuk Baba Türbesi ziyaret edilebiliyor. Rumeli Feneri'nin eşsiz manzarası eşliğinde, isteyenler kısa gezintiler sonrası kule dibinde bir çay bahçesinde oturabiliyor, köyün az sayıdaki balık lokantalarına misafir olabiliyor. Rumeli Feneri kalesinin eteklerinde, surlarında, avlusunda dolaşılabiliyor, burçlarına çıkılabiliyor, surlarında yürünebiliyor. Nostaljik ve turistik Rumeli Feneri köyünün çarşı içindeki camisinin yanında Rumlardan kalma tek tük yapılar görülebiliyor.
3847
Kilyos, İstanbul'da hafta sonu tatili, deniz ve doğa turizmi denilince akla ilk gelen yerlerden biri. Göz alabildiğince uzanan kumsalı, temiz denizi ve havasıyla bilinen Karadeniz sahilinin incisi Kilyos, İstanbul'da yaşayanların olduğu kadar dünyanın her yerinden gelen turistlere, konser organizasyonlarına da ev sahipliği yapıyor.
3947
İstanbul'un en büyük ve temiz sahil şeridi olan Kilyos'un kum plajları, Kilyos Burnu'ndan Gümüşdere Plajı'na kadar uzanıyor. Kilyos plajları, aynı zamanda deniz sörfü tutkunlarına ideal bir ortam sunuyor. Orman içinde ve göl kenarında at ile gezinti yapma imkanı da bulunan Kilyos'ta Cenevizliler döneminde inşa edilen, Sultan 2. Mahmut zamanında restore edilen Kilyos Kalesi de görülmesi gereken yapılar arasında yer alıyor.
4047
İstanbul'un arka bahçesi olan Çatalca'daki Yalıköy ve Çilingoz yeşil doğasıyla, İstanbul'un akciğerleri olma özelliği taşıyor. Deniz, dere kenarları ve ormanlarıyla hafta sonları İstanbullular'a ev sahipliği yapan Çatalca'da, otellerin yanı sıra kampçılar için çadır kurma imkanı da bulunuyor.
4147
İlçede Alipaşa ve Mescit camileri, Ferhatpaşa, Alipaşa, Hacı Mahmut çeşmeleri, Çatalca Hamamı, Bizans surları, saat kulesi de sanat tarihi meraklıları için görülecek tarihi yapılar arasında yer alıyor. Özellikle kamp meraklılarının akın ettiği Çilingoz'da, ince kumlu 80 metre uzunluğundaki kumsal ve piknik mekanları bulunuyor. Çilingoz, yaz aylarında vatandaşlara denize girme ve gölde balık tutma imkanı sunuyor. Çatalca'da İnceğiz Mağaraları ile huzur dolu bir tatil geçirmek için tercih edilen Subaşı Köyü, önemli uğrak noktaları arasında yer alıyor.
4247
Bahar ve yaz aylarının vazgeçilmez mekanları arasında yer alan Adalar'da mimozaların, renk renk çiçeklerin açtığı sokaklarda, tarihi köşkler arasında, fayton veya bisiklet turlarına çıkılabiliyor.
4347
Yerleşime açık Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedef Adası İstanbul'dan yapılan gemi seferleri ile yıl boyu ziyaretçileri ağırlıyor. Büyükada'nın en yüksek tepesi Aya Yorgi Kilisesi'nin bulunduğu Yüce Tepe, 23 Nisan ve 24 Eylül'de Müslüman, Rum, Ermeni ve Yahudi azınlıkların akınına uğruyor.
4447
Şile'nin en çok ziyaretçi çeken yerlerinin başında, Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasında bir sahil kasabası olan Ağva geliyor. Karadeniz kıyısında kusursuz doğası temiz havası ve lezzetli balıkları ile dikkati çeken Ağva'ya, İstanbul'un yanı başında olması itibariyle kolay ulaşılabiliyor. Karadeniz kıyılarının tipik özelliği denize dik inen kayaların bulunduğu Ağva, yemyeşil vadilere, sık bitki dokusuna sahip
4547
Nostaljik bir balıkçı köyü havasındaki Ağva'da, denize yakın veya çayların üzerine kurulu lokantalar misafirleri ağırlıyor. Dalgaların şekil verdiği kıyılar ise bir nevi açık hava müzesi. Bunların arasında beyaz duvaklı bir geline benzeyen kaya, ''Gelin Kayası'' adıyla anılıyor. Ağva'nın, Kadıköy ve Pınarlı gibi köyleri geçerek ulaşılan ''Saklı Göl'' de bölgenin gizli doğa güzellikleri arasında yer alıyor. Yeşilçay balıkçı teknelerinin mekanı olurken, Göksu kıyısında oteller bulunuyor. Ziyaretçiler, derelerde kano veya deniz bisikleti ile gezinti yapabiliyor. Motorlu teknelerle de birkaç saatlik gezintiler organize edilebiliyor.
4647
İstanbul'a 60 kilometre uzaklıkta Karadeniz kıyısında yer alan ve yaklaşık 60 kilometrelik sahil şeridiyle de önemli turizm merkezlerinden biri olan Şile, iç kısımlardaki güzellikleriyle de doğayı seven ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Şile'ye gelen turistler genelde ilçe merkezinde bulunan büyük plaj ve İskele Yeri Plajı'nı tercih ediyor.
4747
Daha sakin koylarda denize girmek isteyenler Pot Deresi'nin Karadeniz ile birleştiği noktadan sonra başlayan küçük koyları, Ağlayan Kaya, Kumbaba, Ayazma, İmrenli, Sahilköy, Ağva ve Kurfallı'yı ziyaret edebiliyor. Türkiye'nin en büyük, dünyanın da ikinci büyük fenerinin de yer aldığı Şile'de, kara ve deniz mağaraları da doğa meraklıları için öne çıkıyor. Bir çok tarihi esere ev sahipliği yapan Şile'de liman çevresi, Kumbaba, Göçe, Göksu ve Kabakoz köylerindeki tarihi miras ilgi çekiyor. Şile'ye 12 kilometre uzakta yer alan Hacıllı köyü, mağara ve şelaleleri ile ünlü. Şile'deki Kilimli ve Kadırga koyları, yürüyüş için çok elverişli mekanlar arasında bulunuyor.