İstanbul Üniversitesi’ne bağlı kampüslerde 2 Ocak’tan itibaren yemekhanelerde kahvaltı verilmeyeceği ve indirimli yemeklerin artık tek öğünle sınırlandırılacağına tepki gösteren öğrenciler eylemlerini bugün de sürdürdü.
Öğrenciler, 40 yemekhane işçisinin işten çıkarılmasını da tepki gösterirken, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri de eyleme destek için Beyazıt'a geldi.
Öğrenciler, “Burası üniversite, işletme değil”, “Müşteri değil, öğrenciyiz” “Yemekhane hakkımız engellenemez” sloganları atarak üniversite rektörlüğünü protesto etti.
'MÜŞTERİ DEĞİL ÖĞRENCİYİZ'
Okulda açıklama yapan bir öğrenci, dün dilekçe vermeye çalıştıklarını ancak bunun engellendiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bizim dün anayasal hakkımız olan dilekçe verme hakkımız engellendi. Bugün burada, bu dilekçe hakkımızı savunmak için ve yemekhane düzenlemesini geri çekmek için, en temel hakkımız olan beslenme hakkımızı geri almak içni buradayız. Bu düzenleme yalnızca bizi de etkilemiyor. Dün 40 işçi yemekhanedeki emekçiler, işten atıldı. Çoğu işe dönemeyecek belki de. Mücadelemiz onlarla ortaklaştı. Bütün arkadaşlara sesleniyorum ikinci dönem ne yapmalıyız diye düşünmeli, daha kitlesel bir şekilde gücümüzü göstermeliyiz. Ne kadar kişiye ulaşabilirsek, o kadar etkili olur. Dilekçelerimizi tekrar vermeye çalışalım. Resmi yollarla ve bizi ciddiye alacakları her yoldan devam edelim. Müşteri değil öğrenciyiz!"
Açıklamadan sonra kurulan serbest kürsüde şu başlıklar öne çıktı:
- Birkaç kuruşa yemek yiyen öğrenciden mi, asgari ücretle çalışan emekçiden mi tasarrufa gidecek rektörlük? Üniversitenin 6 bakanlıktan büyük bütçesi var, bu bütçe nereye gidiyor?
- Dün anayasal haklarımızı kullanarak dilekçe vermek istedik ve polis tarafından engellendik. Yine dün 40 işçi yemekhaneden atıldı. Bizim mücadelemizi onlarla ortaklaştırmamız gerek.
- Bugün okulun son günü, gelip hep birlikte 2. dönemde gücümüzü birleştirelim. Etkili bir şekilde boykot örgütleyelim. Üniversitenin asıl sahiplerini onlara gösterelim. Rektörün yalanlarına karnımız tok. Biz öğrenciler olarak kararı kabul etmediğimiz gibi öğrenci konseyinin de bizi temsil etmediğini belirtiyoruz.
Serbest kürsüden sonra öğrenciler, polis ablukası eşliğinde okula giriş yaparak dilekçelerini rektörlüğe teslim etti.
Dün Rektörlüğe dilekçe vermek isteyen öğrenciler özel güvenlik görevlileri tarafından engellenmiş ve polisin coplu saldırısına maruz kalmışlardı.