İsrail 2018'de işgalde ikinci aşamaya geçti: 'Gazze Ablukası' Kudüs'te

Kudüs'ü 1967'den beri işgal altında tutan İsrail, ABD yönetiminin stratejik desteği ile 2018'de yeni bir stratejiyi devreye soktu. Kente Türkiye gibi Müslüman ülkelerden ziyaretleri engellemek için vizeleri zorlaştıran Tel Aviv yönetimi, bir yandan da Yahudilerin Mescid-i Aksa'yı işgal girişimlerinin önünü açtı. Filistinlilere ait yüzlerce ev ve iş yerini yıkan İsrail, UNESCO'nun kararına karşı örgütten çıkarak tarihi eserleri talan politikasını da devreye soktu, kadın, çocuk demeden binlerce kişiyi tutukladı. 'Gazze Ablukası'nın izlerini taşıyan strateji Mirasımız Derneği'nin 2088 Kudüs Raporu'na yansıdı.

KARAR.COM

Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneği (Mirasımız) "2018 Kudüs Raporu"nu açıkladı. Mirasımız Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Demirci, bir otelde düzenlenen basın toplantısında, İşgalci İsrail'in Küdüs'teki 'abluka stratejisi'ni anlattı. Demirci, Filistin toprakları ve Kudüs’ün 102 yıldır işgal altında olduğunu söyledi.

EN YALNIZ ŞEHİR KUDÜS

Kudüs’ün dünyanın gündemine en çok gelen şehir olmasına karşın İsrail'in yaptıklarına sessiz kalınması bakımından da "en yalnız şehir" olduğunu belirten Demirci, İsrail'in 1967'de Kudüs'ü işgal ettikten sonra Müslümanlara baskı yaptığını ve Mescid-i Aksa'ya saldırılarda bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"UNESCO'nun 2016'da aldığı 'Mescid-i Aksa'da Yahudi tarihine ait bir şey yok' kararı bile Aksa'nın ve Kudüs'ün altının oyulmasına engel olamamıştır. UNESCO'nun kararının üye devletler üzerinde bir etki uyandırması gerekirken, İsrail için tam tersi bir sonuç doğurmuştur. İsrail, Kudüs'te dilediğini yapmak için bunu bir fırsat olarak görmüş ve UNESCO'dan ayrılmıştır. Bu durum, İsrail'in 'Dilediğimi yaparım' anlayışının somut örneğidir. Fanatik partiler nisan ayında yapılacak seçimlerde Mescid-i Aksa üzerinden propaganda yapıyor. Mayıs ayında Mescid-i Aksa'yı yıkacaklarını ve yerine vadedildiği iddia edilen tapınağı yapacaklarını söylüyorlar."

İSRAİL'DEN VİZE ZORLGUĞU

Demirci, Kudüs'e ziyaretlerin her geçen yıl arttığını ancak İsrail'in Türkiye'den Kudüs'e ziyaretleri engellemek için vize konusunda engeller çıkarması nedeniyle geçen yıl düşüş yaşandığını aktardı.

Türkiye'den Kudüs'e 2017'de 41 bin kişinin gittiğini, geçen yıl ise vize kısıtlamaları nedeniyle bu sayının azaldığını belirten Demirci, "Bir kişinin yılda sadece bir kez ziyaret etmesi şartını getiren İsrail, Kudüs rehberlerine de vize vermemeye başladı. Halbuki İsrail vatandaşları ülkemize vizesiz geliyorlar." dedi.

Demirci, geçen yıl yaşanan hak ihlallerine değinerek, Mescid-i Aksa'ya milletvekillerinin de katıldığı 29 bin 801 baskın yapıldığını ve bu baskınlarda içeride ayinler yapılmaya başlandığını kaydetti.

ÇOCUK, KADIN VE YAŞLILAR TUTUKLANDI

Mescid-i Aksa'nın 27 Temmuz ve 17 Ağustos'ta İsrail tarafından iki kez kapatıldığını dile getiren Demirci, "İsrail, 2018 yılında Kudüs'te bin 736 Müslümanı tutukladı. Bu tutukluların içerisinde yüzlerce çocuk, kadın ve yaşlı da bulunuyor. Ayrıca İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan Kudüslü Aziz Uveysat isimli Müslüman ise ilaçları verilmediği için şehit olmuştu. İsrail, 7 Kudüslü Müslümanı 2018 yılında şehit etti." şeklinde konuştu.

İSRAİL 246 EV VE İŞ YERİNİ YIKTI

İsrail'in 2018'de çoğunluğu Mescid-i Aksa'nın savunması için önemli olan Han El Ahmar ve Şeyh Cerrah'ta 246 ev ve iş yerini yıktığını ifade eden Demirci, Müslümanlara ait mezarlıkların da yıkılarak "Dünya Hoşgörü Müzesi", otel, eğlence mekanları yapıldığını aktardı.

Demirci, Yahudilerin sahabe kabirlerinin de bulunduğu mezarlıklardan cesetleri çaldığını ve Müslümanların da buna engel olmak için mezarların üzerini betonla kapladığını kaydetti.

MİRASIMIZ BİNLERCE AİLEYA YARDIM YAPTI

Mirasımız Derneği'nin Kudüs'teki çalışmalarına da değinen Demirci, şu bilgileri verdi:

"Yıl boyunca yapılan seferlerle beş bin kişi Mescid-i Aksa'ya taşındı. 800 öğrenciye okul çantası ve kırtasiye malzemeleri dağıtıldı. 15 bin ihtiyaç sahibi aileye kumanya paketi dağıtıldı. Bin 650 aileye soba, battaniye, kışlık kıyafet yardımı yapıldı. Aksa'ya yakın mesafede olan Tütüncü Evi'nin restorasyonu yapıldı. Ramazan'da Mescid-i Aksa'da 30 bin kişiye iftar verildi. 13 bin 500 aileye kurban eti ulaştırıldı. Kudüs'te Ailem Var Projesiyle 550 aileye nakdi yardım yapıldı. 4 bin 500 çocuğa her iki bayram öncesi bayramlık kıyafet dağıtıldı. Kudüs'te Kardeşim Var Projesiyle 300 yetime nakdi yardım yapıldı. Engelli ve hastalar için 150 tekerlekli sandalye alındı. 175 öğrenciye burs verildi. Yıl boyunca Aksa'da cuma sonrası yemek dağıtımı yapıldı. Yıl boyunca 15 defa Aksa'nın genel temizliği gerçekleştirildi."

Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Necati Ceylan da Kudüs'te yaşananları hukuki açıdan değerlendirdi.

Ceylan, İsrail'in işgalle mülkiyet hakkını, insanları katlederek hayat hakkını ihlal ettiğini, Mescid-i Aksa'da ibadeti engelleyerek din ve vicdan özgürlüğünü engellediğini söyledi.

KUDÜS MÜFTÜSÜ: OSMANLI ESERLERİNİN ALTINI KAZIYORLAR

Programa telekonferansla katılan eski Kudüs Müftüsü ve Yüksek İslam Heyeti Başkanı Şeyh İkrime Sabri, Türk halkının ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kudüs'e olan ilgi ve sevgisinden mutlu olduklarını ifade ederek Mescid-i Aksa'da Türklerle omuz omuza namaz kılmanın kendilerine güç verdiğini söyledi.


2018'de Mescid-i Aksa'ya baskınlar hız kazandı. Son olarak Doğu Kudüs'ün 1967'deki işgaline katılan eski İsrail askerleri, Kudüs Emniyet Müdürü Yoram Halevi ile Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi.

İsrailli belediyelerin de Müslümanlara zulmettiğini belirten Sabri, "Müslümanların evlerine ruhsat vermeyip yıkıyorlar. İşgalci güçler Kudüslü bir Müslüman'ı evinden çıkarttı ve o kişiye kendi evini yıktırdı. Mescid-i Aksa'nın altını kazıp Yahudiliğe ait tarihi eserler arıyorlar. Bu kazılar neticesinde Yahudi tarihine ait hiçbir esere rastlamadılar. Buna rağmen Osmanlı döneminden kalan tarihi eserlerin altını kazıp onları da tarihi eser kaçakçılığı yoluyla buradan uzaklaştırıyorlar." diye konuştu.

İsrail'in Mescid-i Aksa'yı yıkmayı hedeflediğini ancak buna izin vermeyeceklerini dile getiren Sabri, "Mescid-i Aksa bizim için taş değildir, toprak parçasıdır. O yüzden o topraklar bizim için kıyamete kadar mukaddes ve değerli olacaktır. Mescid-i Aksa'yı yıkmak İsrail devletinin yok olmasıyla bağlantılı değil. Mescid-i Aksa yıkılmadan İsrail devleti yok olacaktır." ifadesini kullandı.

İSTANBUL / AA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Uluslararası Af Örgütü: Trizm şirketleri İsrail’in savaş suçuna ortak oluyor
Kudüs’ün işgaline katılan İsrail askerlerinden Mescid-i Aksa’ya baskın
ABD ve İsrail, UNESCO'dan ayrıldı, Kudüs'ü yağmalamanın önünde bir engel daha kalktı

Güncel Haberleri