Erken dönemde hemen hiçbir belirti vermeden sinsice ilerleyen, buna karşın henüz polip halindeyken tespit edildiğinde önlenebilen kolon kanserinde erken teşhis kritik rol oynadığından toplumsal bilincin artırılması için 2000 yılından bu yana dünyada mart, Kolon Kanseri Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Oğuz Önder hastalarda kansızlık, tuvalette kan gelmesi, sümük benzeri akıntı, bağırsak alışkanlıklarında ishal veya kabızlık gibi değişme, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi belirtilerle kendisini gösteren hastalıkla ilgili bilgi verdi. Önder, kolon kanserine yol açan 7 etkeni anlattı, uyarı ve önerilerde bulundu.
Salam, sucuk, sosis tüketimi: Dünya Sağlık Örgütü, 2015’te salam, sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünlerini kanserojenler arasına dahil etti. Aşırı kırmızı et tüketilmesinin de özelikle kolon kanseri riskini artırdı belirtildi.
Yanlış beslenme alışkanlıkları: Aşırı beslenme ve obezite de kolon kanseri gelişmesine neden olabiliyor. Özellikle sebze ve meyvenin az tüketilmesi tüm sindirim sistemi sağlığını bozuyor, kolon kanseri için önemli risk teşkil ediyor.
Mangalda etin yanması: Kolon kanserinde pişirme biçimi de çok önemli. Özellikle mangal gibi pişirme yöntemlerinde etin yanması sonucu kanserojenler oluşabiliyor. Bu kanserojenler mide, pankreas ve kolon kanserinin gelişmesini tetikleyebiliyor. Dolayısıyla etin ateşe 15 cm’den yakın mesafede olmamasına dikkat edin.
Alkol ve sigara: Yapılan bilimsel çalışmalar alkol ve sigara kullanımının kolon kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü olduğunu ortaya koyuyor.
Yakın akrabalarda görülmesi: Kalın bağırsak kanserinin nedenleri arasında ailesel ve genetik faktörler büyük rol oynuyor. Yakın akrabalarında bağırsak kanseri olanlarda kolon kanseri gelişme riski daha fazla.
Kolon polipleri: Kolon polipleri, kalın bağırsakta en sık görülen hastalıklarından. Hemen hemen tüm kalın bağırsak kanserleri; bağırsak iç duvarından oluşan ve içine doğru uzanan anormal yapıdaki bu doku parçalarından gelişiyor. Zamanla polip içindeki hücreler değişerek kansere dönüşebiliyor. Bu polipler kolonoskopiyle tespit ediliyor ve kötü dönüşüm gerçekleşmeden önce yok edilebiliyor.
İlerleyen yaş: İlerleyen yaşla birlikte kalın bağırsak kanseri riski artar. Hastaların yüzde 90’ından fazlası 40 yaş üzerinde. Ayrıca 40 yaşından sonra kolon kanserine yakalanma oranı her 10 yılda bir ikiye katlanarak artar.
50’DEN SONRA YILDA BİR KEZ KOLONOSKOPİ
Doç. Dr. Fatih Oğuz Önder, genetik riski olmayan kişilere 40 yaşından sonra yılda bir kez gaitada gizli kan var mı diye tarama yaptırmasını tavsiye ederek “50 yaşına gelen kişilerin ise kolonoskopi yöntemiyle polip ve kanser taraması önemli. Tespit edilen polip sayı ve cinsine göre ileri takipler düzenleniyor” diyor.