Suriye’de altı yıldır devam eden savaşta en çok sivilin öldüğü bölgelerden biri olan Halep, perşembe günü yeni bir katliamla sarsıldı. Amerikan uçakları, Halep’in batısındaki Cina köyünde bir camiyi yatsı namazı sırasında hedef aldı. Saldırıda 58 kişi yaşamını yitirdi, yüzden fazlası yaralandı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada ise caminin hedef alındığı inkar edildi. Halep’e komşu İdlib vilayetinde el-Kaide militanlarının toplantı halinde olduğu bir binanın vurulduğu öne sürüldü. Ancak saldırının yapıldığı Cina köyünde Kaide bağlantılı grupların bulunmadığı ortaya çıktı. Anadolu Ajansı’nın Cina’dan bildirdiğine göre, bu bölgede radikalizme karşı duruşuyla bilinen Tebliğ Cemaati mensupları bulunuyor. Cemaatin, her perşembe yatsı namazından sonra toplantılar düzenlediği belirtiliyor. Öte yandan AA’nın ulaştığı CENTCOM ve Pentagon yetkilileri, saldırının Cina yakınlarında gerçekleştiğini ve caminin vurulmuş olabileceğini kabul etti.
Bu, ABD’nin son dönemde yaptığı tek sivil katliamı değil. Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından Yemen’de el-Kaide’ye yapılan bir operasyonda aralarında dokuz kadın ve çocuğun da bulunduğu 30 sivil hayatını kaybetmişti. Bu operasyonun, bizzat Trump tarafından onaylandığı ortaya çıkmıştı. Birleşmiş Milletler, hafta içinde Irak’ın Musul kentinde IŞİD’e yönelik hava operasyonlarında sivil kayıpların arttığını bildirmiş, durumu ‘siviller için korkunç’ olarak nitelemişti. Söz konusu katliamlar, Trump yönetiminin, terörle mücadele operasyonlarında sivillerin zarar görmemesi için yapılan kısıtlamaları gevşetme hamlesinin ardından geldi. Geçen hafta içinde New York Times ve Washington Post gazetelerinin hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberlerde, hükümetin ‘aktif düşmanlık bölgesi’ formülüyle kısıtlamaları aşmayı planladığı belirtildi. Bu şekilde ilan edilen bölgelerde, daha gevşek kuralların geçerli olduğu kaydedildi. Trump’ın ayrıca Pentagon’a da operasyon düzenleme konusunda önceki Başkan Barack Obama’ya göre daha fazla yetki verdiği ifade edildi. Obama yönetiminde Pentagon, geçen nisan ayında orduya terör operasyonlarında 10 sivilin hayatını tehlikeye atma hakkı vermişti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de saldırıyı Twitter hesabından yaptığı açıklamada kınayarak, “Bir insanı secdedeyken öldürmenin ve bir mabedin göğsünü delmenin hem Allah katında hem de insanlık önünde hiçbir açıklaması olamaz” mesajını yayımladı.
ESAD’DAN ÖZÜR DİLEMİŞLERDİ
ABD’nin Halep’te gerçekleştirdiği cami katliamı, akıllara mağdurlardan özür dilenip dilenmeyeceği ve onlara tazminat ödenip ödenmeyeceği sorularını getirdi. ABD uçakları, geçen eylül ayında Suriye’nin Deyrizor kentinde Esad güçlerine hava saldırısı düzenlemiş, 81 asker yaşamını yitirmişti.
Rusya, ABD’nin ‘yanlışlıkla’ düzenlediği saldırı için rejimden kendileri aracılığıyla özür dilediğini açıklamıştı. Ayrıca ABD medyasında hükümet kaynaklarına dayandırılan haberlerde, Washington’un saldırıda hayatını kaybeden rejim askerlerinin ailelerine tazminat ödeyeceği yönünde iddialar yer almıştı.
‘KUZEY KORE BİZE KÖTÜ DAVRANIYORSUN, SENİ VURACAĞIZ’
ABD’de Trump yönetimi, Kuzey Kore’yi ilk kez savaşla tehdit etti. Asya turuna çıkan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ABD’nin Kuzey Kore’ye karşı takındığı stratejik tolerans tavrının artık sona erdiğini, askeri müdahale seçeneğinin ‘masada’ olduğunu söyledi. Başkan Trump da bu açıklamadan saatler sonra Twitter’dan yazdığı mesajda “Kuzey Kore bize çok kötü davranıyor. Yıllardır bizimle ‘oynuyor’. Çin ise hiç yardımcı olmuyor!” ifadelerini kullandı.