Antalya'nın Döşemealtı ilçesindeki evlerinde önceki gece çıplak halde eşinin kelepçeli işkencesine maruz bırakılan Melek İpek, kendisini korumak isterken silahın ateş alması sonucu Ramazan İpek'i öldürdü. İpek, jandarmayı arayarak teslim oldu.
RAMAZAN İPEK HEM ŞİDDET UYGULAMIŞ HEM DE ÖLDÜRMEKLE TEHDİT ETMİŞ
İpek, jandarmadaki ifadesinde maruz bırakıldığı işkenceyi anlattı. Ramazan İpek tarafından sistematik fiziksel şiddete maruz bırakıldığını belirten İpek, çok kez karakola ifade verip rapor almak istediğini söyledi. İpek, rapor alma girişimlerinin Ramazan İpek tarafından tehdit edilerek bastırıldığını ifade ederek, Ramazan İpek'in kendisine "Sen koruma kararı aldırırsın ben karakolda ifade verir çıkarım, döndüğümde seni de bu çocuğu da öldürürüm" dediğini paylaştı.
Silahlara olan tutkusu nedeniyle Ramazan İpek'ten korktuğunu, bu yüzden şikayette bulunmadığını anlatan Melek İpek, yaklaşık 7 ay önceki kavgalarında eşinin kendisine şiddet uyguladığı için yaralandığını, "Seni buracıkta öldürüp kıyma yapar köpeklere yediririm, kimse senin izini bile bulamaz" diyerek tehdit ettiğini söyledi.
ALDATAN KOCADAN SİSTEMATİK TEHDİT
2011 yılının Aralık ayında ilk kızına hamileliği sırasında eşi Ramazan İpek'in, M.A. isimli biriyle kendisini aldattığını hatta kişiyi eve getirdiğini belirten İpek, Ramazan İpek'ten korktuğu için bir şey diyemediğini anlattı. Doğum nedeniyle 10 gün annesinin evinde kaldığını anlatan Melek İpek, kendi evine geldiğinde yatak odasında Ramazan İpek ve M.A isimli kişiyi uygunsuz halde görünce sinir krizi geçirdiğini söyledi. Ramazan İpek'in, kendisini, ailesini ve bebeği öldürmekle tehdit ettiğini belirten Melek İpek, korktuğunu, M.A'nin yaklaşık 3-4 ay boyunca evde kaldığını, eşiyle M.A'nın ilişkisinin yaklaşık 7-8 yıl boyunca sürdüğünü söyledi.
"BANA YAPTIĞINI M.A.'YA DA YAPTI, ŞİDDET UYGULADI"
Yaklaşık 1 yıl önce Ramazan İpek'in M.A'yı eve getirdiğini, M.A'nın ondan ayrılmak istediğini söylediğini anlatan Melek İpek, "Ramazan sinirlendi. Bugün bana yaptığı gibi M.A.'yı kelepçeledi. Yumruk ve tekme atma suretiyle vurdu. Evde bulunan av tüfeğinin dipçiğiyle vurdu. Ben bu duruma engel olmaya çalıştım ancak silahı bana doğrultup 'Bu işe karışırsan seni öldürürüm' dedi. Ben de korktum ve müdahale edemedim" dedi.
RAMAZAN İPEK BOŞANMAK İSTEDİĞİNİ AYNI EVİN İÇİNDE MESAJLA SÖYLEMİŞ
Eşi Ramazan İpek'in bir yıl önce arkasından pompalı av tüfeğiyle bir el ateş ettiğini söyleyen Melek İpek, eşinin alkol ve kenevir kullandığını belirtti. İpek, ifadesinde şunları söyledi:
"Aynı odada oturmamıza rağmen benim cep telefonuma WhatsApp mesajlaşması üzerinden 'Ben ayrılmak istiyorum' şeklinde mesaj attı. Ben de 'Sen bilirsin' diye cevap yazdım. Tekrar 'Diğer odaya gider misin' diye mesaj attı. Ben de cevap vermeden çocukları alarak diğer odaya gittim."
Aynı evin içerisinde mesajlaşmaya devam ettiklerini belirten Melek İpek, "Eşim 'Çocukların velayeti hakkında konuşmak istiyorum, madem gelmiyorsan çocukların biri sende biri bende kalsın' diye mesaj attı. Ben de 'İkisi de sende kalsın ayırmayalım, ben nasıl olsa daha sonra senden çocukları alırım' diye mesaj attım. Bu şekilde boşanmamız üzerine mesajlaştık. Ancak hiç konuşmadık" diye konuştu.
"TÜFEĞİ ATEŞLEYECEĞİNİ ANLAYINCA ÇOCUKLARIMIN ÖNÜNE GEÇTİM"
Saat 22.30 sıralarında çocuklarıyla uyku saati geldiği için yatmak için hazırlandıklarını kaydeden Melek İpek, şunları anlattı:
"Eşim benim adıma ruhsatlı olan yivli av tüfeğiyle içeri girdi. Tüfeğim normalde salonda duvara dayalı kılıfın içinde dururdu. Bana 'Son duanı et kelimeyi şahadet getir' dedi. Tüfeği bana doğrulttu. Ben de öldürmemesi için yalvardım. Tüfeği ateşleyeceğini anlayınca çocuklarımın önüne geçtim. İki kızım birbirine sarılmış ağlıyorlardı. Eşimin elindeki tüfeği elimle ittim, amacım çocuklarımı uzaklaştırmaktı.
"SANA ÖNCE ÇOCUKLARININ ACISINI YAŞATACAĞIM"
Bu esnada eşim ateş etti, çıkan mermi camdan dışarı gitti, biz yaralanmadık. Eşim tekrar tüfeği bana doğrulttu, ben tekrar öldürmemesi için yalvardım. Bu sefer tüfeği çocuklarımıza yöneltti. Beni 'Sana önce çocuklarının acısını yaşatacağım, sonra seni öldüreceğim' diye tehdit etti. Ben iki kızımın eşim tarafından öldürüleceği düşüncesi ile çok korkup kızlarımın üstüne kapandım."
ŞİDDET SIRASINDA BAŞKALARINA DA ŞİDDET UYGULADIĞINI İTİRAF ETTİ
Çocuklarını korumaya çalışmasıyla birlikte Ramazan İpek'in tüfeğin dipçiği ile kafasına vurduğunu belirten İpek, Ramazan İpek tarafından maruz bırakıldığı ağır fiziksel şiddeti ifadesinde anlattı. İpek, ifadesinde Ramazan İpek'in kendisine "Diğerlerine daha azını mı yaptığımı düşünüyorsun" diye bağırdığını ifade etti. İpek, maruz bırakıldığı şiddet sonrası bayıldığını söyledi.
BAYGINKEN TECAVÜZE MARUZ BIRAKILDI
İpek, uyandığında kendini çıplak bulduğunu belirterek, Ramazan İpek'in kendisinin avda kullanılan naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde bağladığını söyledi. İpek, baygın olduğu sırada Ramazan İpek'in kendisine tecavüz ettiğini anladığını ifade etti. İpek, Ramazan İpek'in duş alıp banyoyu temizledikten ayrıldığını aktardı.
Ramazan İpek'in rambo bıçağı ile geri döndüğünü anlatan İpek, kendisine bıçağı vücudu üzerinde gezdirerek psikolojik şiddete ve tehdite devam ettiğini söyledi.
Ramazan İpek'in kendisini banyoda işkenceye maruz bıraktığı sırada çocuklarına bağırdığını aktaran İpek, "Çocukları odadan çıkmamaları konusunda uyardı. Çocukları görmedim ve seslerini duymadım" dedi.
SABAHA KADAR KELEPÇELİ İŞKENCE
İpek, Ramazan İpek'in kelepçeyi çıkardığını ve "Duşunu al kapıda bekliyorum" dediğini belirterek, sonrasında tekrar kelepçe taktığını söyledi. Ramazan İpek'in odada bulunan çekyatı yatak haline getirdiğini ve açık olan çekyatın alt boşluğunda sabaha kadar kaldığını söyleyen İpek, " Beni buraya sıkıştırarak hareket etmemi engelledi. Bu şekilde eşim uyudu ben korku ve üşüdüğüm için sabaha kadar uyuyamadım. Sabah ezanı okunurken kendimden geçmişim. Eşim beni uyandırarak servisi yapıp geleceğini söyledi. 'Ben gelinceye kadar burada bekle geldiğimde yarım kalan işimi halledeceğim' diyerek gitti. Evin dış kapısını kilitlemedi. Akşam ateş ettiği silah salonda duvara dayalı şekilde duruyordu. Baktım mekanizması yoktu. Beni öldürmesin diye silah aradım, ancak bulamadım" dedi.
"KELEPÇEYİ AÇMAYA ÇALIŞTIK AMA AÇAMADIK"
Evde sabit telefonları olmadığını, kızlarının cep telefonunu eşinin sakladığını ve bulamadığını belirten İpek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kelepçenin anahtarını aradım, bulamadım. Kızlarım ile birlikte çay kaşığı ve saç tel tokaları ile kelepçeyi açmaya çalıştık ama açamadık. Kızım C.'nin yardımıyla üstümü çarşaf ile sardım ve komşumuz Turgut Yaraşlı'nın evine gittim. Evleriminiz arası yaklaşık 100 metre uzaklıktadır. Bunun sebebi eşim bazen milli parklardan ceza yememek için tüfeğini Turgut'un evine bırakır. Kapıyı Turgut'un eşi Semra Yaraşlı açtı, bana 'ne bu halin' diye sordu. Ben de korkumdan bir şey söylemek istemedim. Sorularını yine kavga ettim diye geçiştirdim. Kendilerinde eşimin tüfeğinin olup olmadığını sordum. Semra bana tüfeğin kendilerinde olmadığını söyledi. Ben de eve gittim. Semra benim kelepçeli olduğunu görmemesi için ellerimi örtmüştüm. Evde çocuklarım ile birlikte eşimi beklemeye başladık.
"BABAMIZ BİZİ ÖLDÜRECEK Mİ?"
Çocuklarım sürekli bana 'Babamız bizi öldürecek mi?' diye soruyordu. Hatta C. korkudan altına işedi. Bu arada eşimin arabasının sesini duyunca kızlarım, 'Anne babam geldi, bizi öldürecek mi? diye korkudan ağlamaya başladılar. Ben çocukların olduğu odadan çıktım evin girişindeki soldaki ilk odaya girdim. Eşim aşağıdan küfrederek ve bizi öldüreceğini söyleyerek eve çıkıyordu. Kapıya tekme atarak içeri girdi. Evin içinde bağırmaya başladı. Ben odanın bir köşesinde sinmiş bir şekilde duruyordum."
"AMACIM KORKUTMAKTI, SİLAH KONTROLSÜZ ŞEKİLDE PATLADI"
Tam bu sırada daha önceden görmediği odadaki küçük kuş silahının gözüne çarptığını anlatan İpek, şöyle devam etti: "Ellerim kelepçeli olmasına rağmen silahı elime aldım. Derdim bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı. Bu arada odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. Eşimle yüz yüze geldik. Aniden üstüme atılmaya kalkıştı. Bir arbede yaşanırken kontrolsüz şekilde silah patladı. Ben önce öldüğümü düşündüm. Sonra eşimin odanın kapı girişinde yığıldığını, kan aktığını gördüm.
"BU OLAY OLMASAYDI BEN VE İKİ KIZIM ÖLMÜŞ OLACAKTIK"
Hemen eşimin cebindeki cep telefonunu aldım. Telefonunu açmaya çalıştım. Şifresini bilmediğim için açamadım. Telefonu yüzüne gösterdim şifrenin açılması için. Ancak açılmadı. Sonra acil aramalar çıktı bende 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradım. Eşimi vurduğumu acil jandarma ve ambulansa haber verilmesini istedim. Yaşananların şokuyla eşimin başında çömelmiş vaziyette bekledim. Kapı çaldı jandarma ve ambulans geldi. Kelepçelerimi jandarma çözdü, ben de üzerimi giyindim. Daha sonra işlemler için gözaltına alındım. Ben bu yaşananlardan dolayı üzgünüm ve pişmanım. Ancak böyle kötü bir olay olmasaydı ben ve 2 kız evladım ölmüş olacaktı. Bana sabah kadar işkence yapan eşimi, namusumu temizledim."
Melek İpek, jandarmadaki ifadesinin ardından bu sabah adliyeye sevk edildi.
MELEK İPEK'İN 6 YAŞINDAKİ KIZI İŞKENCEYİ ANLATTI
Melek İpek'in 6 yaşındaki kızı İ., psikolog gözetiminde savcılıkta alınan ifadesinde, babasının sürekli annesini dövdüğünü evde kavgaların olduğunu anlattı. Geçen akşam yine babasının annesini demirle dövdüğünü, elinde de tüfek olduğunu belirten İ., tüfeğin altıyla annesinin çeşitli yerlerine ve alın kısmına da bıçakla vurduğunu ifade etti. Babası Ramazan İpek'in annesi Melek İpek'i diğer odaya götürdüğünü ve sonrasında çığlıkların geldiğini anlatan İ., babasının annesini soğuk suyla yıkadığını, annesinin üzerindeki kıyafetleri çıkarıp nereye koyduğunu bilmediğini aktardı. Küçük İ., "Babamın annemin eline kelepçeyi taktığını gördüm. Babam sabah işe giderken anneme hitaben, 'Önce seni öldüreceğim sonra çocukları öldüreceğim, hepinizi geberteceğim' dedi ve işe gitti" dedi.
"BABAM BİZİ ÖLDÜRECEKTİ"
Babasının işten çok zaman geçmeden gündüz vaktiyle geldiğini aktaran İ., "Annem bizi odaya götürdü. Yoksa babam bizi öldürecekti. Babam dün anneme tüfekle ateş etti ama cama denk geldi, cam kırıldı, babam tüfeği bize doğrulttu, 'Sizi öldüreceğim' dedi. Annemi saçından tutup banyoya götürdü" diye konuştu.
MELEK İPEK'İN 8 YAŞINDAKİ KIZI: BABAM, ANNEMİ VE BİZİ DÖVÜYORDU
Çiftin 8 yaşındaki kızları C. İpek ise babasının kendilerine tüfeği doğrulttuğunu söyledi. Babasının annesini sürekli aldattığını ve dövdüğünü belirten C. İpek, şunları söyledi:
"Evimizde annemle babam arasında kavga çok oluyordu. Babam annemi sürekli dövüyordu. Geçen kavga ettiklerinde babam, annemin kafasında ütü kırdı. Sürekli alkol kullanıyordu. Kardeşimi ve beni dövüyordu. Olay gecesi annem ağlıyordu. Babama hitaben 'yapma' diye yalvarınca babam tüfeği kendisine doğrultarak 'Kelimeyi şehadet getir, seni öldüreceğim' dedi. Annemin elleri kelepçeliydi. Açmaya çalıştı ama açamadı. Ben kardeşimle odadayken pompalı tüfek sesi geldi. Annem bir el ateş etti. Annem odamızdan çıkmamıza izin vermedi. Babamın telefonunu daha sonra annem alarak kendisi 112 acil servis ekiplerini çağırdı. Babam bize hitaben, 'Babamız niye böyle yapıyor diye düşünmeyin. Anneniz beni aldatıyor' diyordu. Bizim görebildiğimiz kadarıyla, annem babamı değil, babam annemi aldatıyordu. Ben ve kardeşim, anneannemin yanında kalmak isteriz. Teyzem ve dayım da oradalar. Beni ve kardeşimi onlara teslim edin."
MELEK İPEK'İN AVUKATI: MEŞRU MÜDAFAA
Melek İpek'e baro tarafından görevlendirilen avukat Ahmet Onaran, ifade sırasında duyduklarına inanamadığını söyledi. Avukat Onaran, "Sabaha kadar elleri kelepçelenmiş bununla yetinilmemiş boynu, elleri ve ayakları ayrıca iple bağlanıp cenin pozisyonunda ıslak zeminde üzerine soğuk su dökülerek işkencenin her türlüsüne (TCK 102 ve 103. madde dahil) maruz bırakılmış. Çocuklarının önünde kendisine silah sıkılmış ve ifade etmekte insan olarak utanacağım onlarca işkenceye maruz kalmıştır. Melek İpek, kocasını öldürmemiş ceza kanunumuzda unsurları tam olarak vücut bulmuş olan meşru müdafaa hakkını kendi ve 2 küçük kızı adına haklı olarak kullanmıştır. Adalet tecelli edinceye kadar yanındayız" dedi.
MELEK İPEK TUTUKLANDI
Öte yandan sosyal medyada #melekipekserbestbırakılsın hashtagiyle kampanya başlatıldı ancak Melek İpek, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI KADINLAR KENDİLERİNİ SAVUNMAK ZORUNDA KALMAZDI"
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "İstanbul Sözleşmesi uygulanarak şiddetin ortaya çıkamayacağı bir toplum yaratılsaydı, kadınlar kendilerini savunmak zorunda kalmazdı" ifadelerine yer verdi.