[Karar]
HİLAL ÖZTÜRK
SSuriye ve Irak’ta alan hakimiyetini kaybetmeye başlayan IŞİD, Türkiye’yi yeni cephe olarak belirledi. Güvenlik kaynaklarına göre, Atatürk Havaalanı saldırısı IŞİD’in master planını Türkiye’de hayata geçirmesinin ilk adımı. IŞİD’in Irak ve Suriye’den sonra Türkiye’yi zemin seçtiği belirtiliyor. Uzun vadede toplumda öfke ve bölünme duygusu oluşturarak terör eylemleri planyan IŞİD için ikinci PKK yorumu yapılıyor. Peki örgütün bunu başarabilecek gücü var mı? IŞİD’in aile tipi ve birbirinden bağımsız hücrelerden oluşması militanlarının ele geçirilmesini zorlaştırıyor. Polisin en önemli delil kaynağı sosyal medya ve internet sitelerindeki bağlantılar ile baskın yapılan hücrelerde canlı ele geçirilen şüphelilerin ifadeleri. Yeni hücrelerin deşifre edilmesi bu şekilde sağlanabiliyor. Bu nedenle IŞİD’in dünyada olduğu gibi Türkiye’deki potansiyeli de kesin olarak bilinmiyor.
7 GÜNDE 10 CANLI BOMBA
Güvenlik kaynaklarının paylaştığı bilgilere göre IŞİD’in eğitimli ve eylem planlama yetkisine sahip yaklaşık 60 çekirdek kadrosu var. Örgütün çekirdek hücreleri İstanbul, Urfa, Antep, Hatay, Batman, Adıyaman ve Maraş arasında hareketli. Türkiye’de bulunan 1800 teröristin, Suriye’de savaş eğitimi aldığı, destek unsuru olarak görev yaptığı belirtiliyor.
IŞİD’in sempatizan sayısı ise binlerle ifade ediliyor. Örgütün Türkiye’deki yeni yapılanmasında yine Suriyeli mültecilerden faydalanabileceği değerlendiriliyor. Kaynaklar IŞİD’in Türkiye’de master planını devreye soktuğu değerlendirmesi yapıyor. Bunun için son bir ayda Türkiye’ye çok sayıda canlı bomba sokmayı planladı. Sıkı sınır kontrolleri ile bu canlı bombalardan çoğu yakalandı. Son bir haftada 10’dan fazla canlı bomba yakalandı. Onlardan biri de önceki gün vurulan, Muhammed Arab’tı.
HEDEF OLDU HEDEF SEÇTİ
IŞİD neden Türkiye’ye hedef seçti sorusunun ise çok sayıda cevabı var. Türkiye’nin IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyona katılması, Menbic operasyonu... Türkiye’nin sınır güvenliğini artırmasıyla IŞİD’e katılım azaladı. IŞİD hücreleri İstanbul, Ankara, İzmir, Antep ve Adıyaman başta olmak üzere bir çok şehirde çökertildi. Suruç ve Ankara saldırılarından sorumlu Yunus Durmaz’ın kendini patlatması örgüte moral yönünden ağır hasar verdi. Sınırın dışında da IŞİD hedefleri hem Koalisyon güçleri hem de TSK tarafından her gün yapılan bombardımanlarla imha edildi. Hem bölgede hem de Türkiye’de yaşanan bu tablo IŞİD’e planlarını gerçekleştirme adımı attırdı. Terör örgütü, Türkiye imajına meydan okuma saldırısını ise Atatürk Havaalanı’nda yaptı.
‘BATININ ELİ RAHATLAR’
Havaalanı saldırısının yabancı teröristlerle gerçekleştirilmesi örgütün eylem potansiyelini göstermesi açısından dikkat çekiyor. Uzmanlara göre Atatürk Havaalanı gibi dünyanın en güvenlikli binalarından birinin hedef örgütün Türkiye’de ‘level’ atladığının göstergesi. IŞİD’in Türkiye’ye odaklanmasının dolaylı olarak Batı’yı da rahatlatacağına dikkat çeken uzmanlar, zaten zayıf olan örgütle uluslararası mücadele için daha etkin adımlar atılması gerektiğine dikkat çekiyor.
‘TÜRKİYE’Yİ HEDEF ALIYOR’
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar: Teröristler eylemi istedikleri yerde, istedikleri zamanda gerçekleştirebilseler, sonuç çok daha büyük bir travmaya dönüşecekti. Adı da büyük olasılıkla; “Türkiye’nin 11 Eylül’ü” olacaktı. Türkiye’yi hedef alan eylemin amacı halkı, devletine ve güvenlik kuvvetlerine karşı inançsızlığa, güvensizliğe, öfkeye ve düşmanlığa sürüklemek. Halkın etnik ve mezhepsel çeşitliliği üzerinden ve fay hatlarını kaşımak, bunları derinleştirmek ve çatışmaya dönüştürmek. Musul şehrinin düşmesinin asıl nedeni; 600-700 kişilik radikal terörist gücü değil, devletine-ordusuna inanmayan, birbirine düşen, direnç üretmek yerine bir tarafıyla kaçmayı ve dağılmayı, diğer tarafıyla terörün örgütlerine kucak açmaya ve kendi kaos çözümlerini üretmeye kalkmış halk, devlet ve güvenlik yapılanmaları. Bugün IŞİD Türkiye’de bunu başarmayı hedefliyor.
UMORAV: ÇATAYEV’İ BEN GÖNDERMEDİM
Atatürk Havalanı’nı kana bulayan 3 canlı bombanın, “Tek Kol” lakaplı Çeçen uyruklu terörist Ahmet Çatayev’den talimat aldıkları ortaya çıkmıştı. Çatayev’in Kafkasya İslam Emirliği’nin temsilcisi olduğu, bir süre İstanbul’da da yaşadığı belirtilmiş, IŞİD’e katılması konusunda Emirliğin Şura kararı olduğu bilgisi gündeme geldi. Şura’da ismi geçen Ahmet Umarov Karar’a açıklama yaptı.
Umarov, Ahmet Çatayev’in Doku Umarov’un emriyle 2013 yılında Kafkas Emirliği temsilcisi görevinden alındığını, o zamandan beri Kafkasya Emirliği ile hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Çatayev’in, IŞİD’e katılması kararının kendisinin de içinde olduğu Şura’nın verdiği bilgisini reddeden Ahmed Umarov “Ne ben ne de bir başkası Kafkas Şura organize edip Çatayev IŞİD’e göndermiştir.” dedi.
SALDIRGANLAR RUS PASAPORTU TAŞIYOR
Atatürk Havalimanı’ndaki saldırıyı gerçekleştiren 3 teröristen 2’sinin kimliği belli oldu. Rus pasaportu taşıyan teröristlerin isimlerinin de Rakim Bulgarov ve Vadim Osmanov olduğu öğrenildi. Vadim Osmanov’un Fatih’te kullandıkları evi kiraladığı, pasaportunun fotokopisine de emlakçıdan ulaşıldığı öğrenildi.
Teröristlerin laptopu saldırı için evden çıktıktan sonra evin yakınlarında attıkları çöp kutusunda bulundu. Saldırı sonrası başlatılan operasyonlarda önceki gün 3’ü yabancı uyruklu 13 kişi gözaltına alınırken, dün de biri Rus uyruklu 11 yabancı gözaltına alındı. Gözaltına alınan 2 kişinin Suriye’de askeri eğitim aldığı da tespit edildi.
‘TÜRKİYE ARTIK İLK HEDEF’
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Elemanı Prof. Dr. Ramazan Gözen: IŞİD’e hedefleri açısından artık ikinci PKK denilebilir. Türkiye’yi ön cephe olarak görmeye başladılar. Bu konuda bir tartışma yok. Ancak IŞİD küresel bir örgüt. Her yerde hücreleri, kaynakları ve faaliyetleri var. Bütün dünyada faaliyet göstermek istiyor. Aralarında bir koordinasyon var ve ben bu koordinasyonun nasıl olduğu hala bilinmiyor. Mkaynakları, lojistik destekleri de...
‘IŞİD İKİNCİ AKTÖR’
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu: IŞİD, ikinci PKK değil. İkisi de farklı amaçlara hizmet ediyor. IŞİD’e de Türkiye’yi derinden etkileyecek ve bundan sonra da eylemlerini arttıracak bir örgüt olarak bakılıyor. Türkiye bir yandan PKK ile uğraşırken, şimdi onunla da uğraşacak. Bir de tabi daha TAK gibi, DHKP-C gibi örgütler de var.
‘BATI MÜCADELE ETMİYOR’
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Elemanı Prof. Dr. Hasan Köni: IŞİD’in boyutları çok daha geniş. PKK daha yerel kalırken, IŞİD transit terör uygulamasını uyguluyor. Diğer yandan batı IŞİD’le güçlü bir şekilde savaşmıyor. Örneğin Irak’ta Felluce’de 900 IŞİD militanı var. Karşılarından da, Irak ordusu, ABD ve Şii milisler var. Ancak 1 ay olmasına rağmen halen üstesinden gelemiyorlar.”