[Karar]
KENAN BUTAKIN
Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı değerlendiren 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu Masası Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen IŞİD’in güvenlik açıklarını bulmakta uzmanlaştığını söyledi. Erkmen saldırıların giderek daha komplike hale geldiğine dikkat çekerek sınır ötesi önlem alınmadan örgütle mücadelede kalıcı sonuç alınamayacağını söyledi.
IŞİD’in son saldırısını nasıl değerlendiriyorsunuz. Dikkatinizi en çok ne çekiyor?
Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen saldırının ardından dikkatimi en çok çeken şey, IŞİD’in her yeni saldırısının planlama, lojistik ve uygulama açısından daha komplike bir hale gelmesi. Eylemler aralarında önemli farklılıklar oluşuyor. Bu şu demek, örgüt Türkiye’de eylem yapma konusunda kendisini geliştiriyor. Demek ki bunların operasyonel liderleri, ülkede güvenlik açıkları konusunda daha fazla gözlem yapabilme imkanına erişiyor. Tabii güvenlik güçlerinin üstün gayretlerini unutmamak gerekiyor. Bu eylemler oluncaya kadar birçok eylem de engellendi.
Örgütün yeni bir eylem dalgası içerisinde olduğunu söyleyebilir miyiz?
Son olarak 25 Haziran’da bir canlı bomba etkisiz hale getirilmişti. Bu zaten, Türkiye’ye yönelik bir eylem dalgası olduğunu gösteriyor. Bu örgütün eylemci göndereceğini güvenlik güçlerimiz artık biliyor. İstihbaratını almış durumdalar. Bu açıdan sınır geçişlerini de inanılmaz derecede zorlaştırdılar. Artık eskisi gibi elini kolunu sallayabilen geçemiyor. Sınırdaki önlemlerle artık ülkemizde bu tür eylemlerin gerçekleşmesi engellenebiliyor.
TÜRKİYE’YE SAVAŞ AÇTILAR
Peki IŞİD’in artan tehdidi nasıl engellenebilir?
Bu örgüt farklı yöntemler kullanmaya devam edecek. Bundan önce de oldu. Bir aile ile silah ve mühimmat sokmaya çalışırken yakalanmışlardı ama vakti zamanında içeriye yerleştirdikleri şeyler de olabilir. Örgüt, Türkiye’ye adı konulmamış bir savaş açmış durumda. Bunu farklı ölçeklerde yürütüyor. Maalesef sınırımıza bu kadar yakın olduğu, ülkemize bir şekilde erişim sağlayabildiği sürece bu tehdit başımızda var olmaya devam edecek. Çözüme gelince, Türkiye toprakları içerisinde alacağımız tedbirlerle değil sınırın ötesinde alacağımız tedbirlerle toptan bir çözüm geliştirmemiz gerekiyor.
Diğer yandan dış politika ile ilgili olarak Türkiye’nin yeni açılımları söz konusu. Bu açılımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin Ortadoğu politikasında bir değişim var. Bu değişim örnekler bazında ele alındığında bazılarında daha yavaş bazılarında ise daha hızlı görülecek. İsrail ve Rusya ile değişim oldu diye bugünden yarına kökten bir şekilde Suriye politikasının değişmesi mümkün değil. Ayrıca Mısır ile de çok iyi ilişkilerin olması beklenmemeli. Belki Mısır ile önce bakanlar seviyesinde ve büyükelçiliklerin yeniden tashihi gibi adımlar atılabilir. Suriye’de ise doğrudan ilişkiler kurmaktan ziyade dolaylı olarak mesajlar gönderilebilir. İlişkilerde bir değişiklik olmaz ama Türkiye ile Rusya ve Türkiye ile İran arasında Suriye konusunda mutabık kalındığına yönelik açıklamalar gelebilir.