İş dünyası 2018’den umutlu

Yeni yılı üretim odaklı ve nitelikli büyüme açısından iyi değerlendirmek gerektiğini söyleyen iş dünyası, 2018 yılına umutla bakarken, 2017’de de ekonomik ve siyasi anlamda küresel gelişmelerle birlikte zor bir yılın geride bırakıldığını belirtiyor.

EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL

Gelecek yıla ilişkin beklentilerini paylaşan iş dünyası örgütlerinin temsilcileri, küresel ekonomideki gelişmelerin şekil vereceği 2018’de, Türkiye’nin de yer aldığı bölgedeki jeopolitik belirsizliklerin azalmasının ülke ekonomisini olumlu etkileyeceği, alınan tedbirlerin ve verilecek teşviklerin etkisiyle ekonomideki daralmanın geride kalacağı, üretim, yatırımlar ve ihracatın hız kazanacağı görüşünü taşıyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, bu yıl ekonominin, geçen yıl gibi zorlu bir yıl sonrasında oldukça hızlı ve beklentileri aşan bir ayağa kalkma sürecine sahne olduğunu söyledi. Bu bağlamda, son dönemde uluslararası kuruluşların da Türkiye ekonomisinin GSYH gelişimine dair projeksiyonlarını birer birer ve belirgin ölçüde yukarı yönlü revize ettiğini anımsatan Olpak, yıl sonuna dair bekledikleri yüzde 6 bandında bir büyüme oranının, G20 ülkeleri içinde en üst sıralarda yer alan bir performans anlamına geldiğini belirtti. Olpak, “Yatırım harcamalarının 2017 yılında artış eğiliminde olması, geniş kapsamlı reformların 2018 yılının ilk çeyreğinde hayata geçirilecek olması, iş dünyasında aktif yatırım hedefleyen her firmamızın 2018 yılına güvenle adım atmasını sağlayacak, doğrudan yabancı yatırımların artmasını sağlayacak” dedi. Olpak, şunları kaydetti: “2018 yılında, daha sakin bir dönem geçireceğimizi umuyor ve öngörülebilirliğin de arttığı bir ortamda ekonomik performansın gücünü sürdürmesini bekliyoruz.” Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Yatırımlardaki artışın sürmesi, reel sektörün ekonomiye olan güveninin sürdüğüne işaret etmesi bakımından da oldukça önemli bir gelişme olmuştur. Ekonomi yönetimi tarafından alınan ek tedbir ve teşviklerle üçüncü çeyrekte 4 ana faaliyet kolunda da genişleme gözlendi. Kredi Garanti Fonu ile ekonomiye enjekte edilen ek kaynakların, vergi indirimlerinin ve ihracattaki canlanmanın büyümeyi harekete geçirdiği görülüyor. 2018 yılında da hizmetler, sanayi, tarım ve inşaat sektörünün canlılığını sürdürmesini bekliyoruz. Bilhassa imalat sanayisinde gerçekleşen yüzde 15,2’lik artışla yüzde 14,8 genişleyen sanayi sektörü önümüzdeki dönem için umut vermektedir. Yılın tamamı için büyüme oranının yüzde 7 civarında olacağını tahmin ediyoruz. 2018 yılı da böyle bir motivasyonla girdiğimiz ve önde gelen ekonomiler arasından pozitif olarak ayrıştığımız bir yıl olacaktır. Bu bağlamda 2018 yılında Türkiye ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak reel ekonomiye yönelik iyimser beklentilerimizi koruyoruz” diye konuştu.

2017’DEN DAHA İYİ BİR YIL OLACAK

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da bu yıl kur savaşlarının yanı sıra oluşturulmaya çalışılan yeni ticari haritalara şahit olunduğunu söyledi. Cesur, gelecek yılın siyasi ve ekonomik açıdan hareketli bir yıl olacağını belirterek, küresel anlamda yaşanacak gelişmelerin siyasi ve ekonomi yansımalarının üst düzeyde olacağını ifade etti. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “2018 yılında başta sürdürülebilir büyüme ve verimlilik artışı yoluyla enflasyondan işsizliğe, dış ticaretten cari açığa kadar pek çok alanda ülkemizin 2017 yılından daha iyi bir yıl geçireceğine inanıyoruz. 2018 yılında da yüksek motivasyonla Türkiye için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.” 

ÜRETİM ODAKLI BÜYÜME

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan bu yılın ekonomik büyüme açısından umutların yeşertilip büyütüldüğü bir yıl olduğunu belirtti. Bahçıvan, 2017’nin Türkiye adına umut verici bir tabloyla kapandığını, elde edilen yüksek oranlı büyümenin rehavetine kapılarak, ekonominin kırılganlıklarının göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bahçıvan, “Bu açıdan üzerinde dikkatle durmamız gereken noktalar; ekonomik büyümenin niteliği ve sürdürülebilirliği, yükselen enflasyon, artan cari açık ve bütçe dengesi olmalıdır. Önümüzdeki yılı üretim odaklı, nitelikli büyüme açısından iyi değerlendirmeli ve söz konusu kırılganlıklarımızı hafifletmeye odaklanmalıyız. İç barışını korumuş, huzurlu ve ekonomik açıdan istikrarlı bir Türkiye’nin bölgemiz ve dünya için de anlamlı ve değerli” açıklamasında bulundu.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Altın fiyatlarında son durum | 18 Aralık Çeyrek altın ne kadar?
70 milyar liralık süper teşvik geliyor
Kenan Doğulu: Bitcoin almadığıma pişmanım

Ekonomi Haberleri