İran ve Suud’un ikinci Suriye'si Yemen

İran destekli Husilerin, Suudilerin tarafında geçen eski Yemen lideri Ali Abdullah Salih'i öldürmesi, ülkeyi yeniden dünya gündemine taşıdı. Bu infazla çatışmaların şiddetlenmesinin beklendiği Yemen, İran-Suudi çekişmesinde rollerin değiştiği bir Suriye haline geldi.

VOLGA KUŞÇUOĞLU / İSTANBUL

Yemen’de üç yıldan uzun süredir devam eden savaş, ülkeyi 34 yıl yöneten eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in öldürülmesiyle farklı bir boyuta taşındı. 2012’de Arap Baharı’yla yönetimi bıraktıktan sonra, 2014 yılında başlayan savaşta Husilerin safına geçen Salih, tekrar Suudilere göz kırpınca Husiler tarafından öldürüldü. Ancak Salih’in infazına dair farklı iddialar ortaya atılıyor. Husiler, Salih’i, Suudi yanlısı Mansur Hadi yönetiminin kontrolündeki Marib şehrine giderken yakalayıp öldürdüğünü açıklamıştı. Husiler, Salih’in Hadi güçleriyie birleşerek başkent Sana’ya operasyon yapma amacında olduğunu ve Salih’i öldürerek bunu önlediklerini söylüyor. Hadi yanlıları ise Salih’in evinde öldürüldüğü, daha sonra Husiler tarafından o bölgeye taşındığı iddiasında. Husiler, Salih’e bağlı onlarca kişiyi gözaltına alırken, iki taraf arasındaki çatışmalar da sürüyor Ayrıca İran ve Suudi Arabistan’ın, Yemen’de Suriye’nin bir benzerini yaşadığı görülüyorçancak bu kez roller değişmiş durumda. Uluslararası olarak tanınan hükümeti Suudiler desteklerken, İran isyancıların yanında yer alıyor.

Peki Salih’in öldürülmesinden sonra savaşın seyri nasıl değişecek? Ülkenin iç dinamikleri üzerinde uzman olan Yemenli akademisyen Nedva Devsari, Salih ve Husilerin birbirlerinden faydalanarak iktidarı hedeflediğini, ancak bu ittifakın bozulmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Konuyu Karar’a değerlendiren Devsari, ülkenin bütünlüğünün bozulduğunu ve çatışmalar bitmediği takdirde İran ile Körfez ülkeleri arasında bir savaş alanı haline gelmesinin muhtemel olduğunu belirtiyor. Devsari’ye göre Suudilerin başarısız askeri müdahalesinin ardından Salih’in öldürülmesi de Yemen’e sadece daha fazla şiddet getirecek.

7 SORUDA YEMEN KRİZİ

Kim kimle savaşıyor?

Yemen’deki savaşta, günler öncesine kadar Ali Abdullah Salih’e bağlı güçler ve Husiler ittifak halindeydi. Ancak Salih, haftasonu Suudilerle diyaloga ve ‘yeni bir sayfa açmaya’ hazır olduğunu duyurunca işler değişti. Husiler ve Salih arasında bir süredir devam eden gerginlik, çatışmaya dönüştü. Husilere İran’ın silah desteği verdiği belirtiliyor. Ayrıca Hizbullah da ‘danışmanlık’ amacıyla bazı unsurlarını Yemen’de bulunduruyor. Çatışmanın diğer tarafında ise uluslararası olarak tanınan Mansur Hadi yönetimi ve destekçileri bulunuyor. Bunların arasında bazı aşiretlerin yanısıra Selefi Islah Hareketi ve Güney Yemen’in bağımsızlığını savunan Güney Hareketi de yer alıyor. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri öncülüğündeki Arap ülkelerinden oluşan koalisyon da Aden merkezli Hadi yönetimini destekliyor. Ayrıca ülkenin üçte birine yakın kısmı da el-Kaide tarafından kontrol ediliyor.

Savaş nasıl başladı?

Yemen’deki savaşın kökeni, 2011’deki Arap Baharı ayaklanmalarına dayanıyor. Mart ayında başlayan protestolar, Husiler, ayrılıkçı Güney Hareketi ve bazı askerlerin de katılımıyla büyüdü ve savaşa doğru gitmeye başladı. Haziranda Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih bombalı suikastten yaralı kurtuldu. Tedavi için üç buçuk aylığına gittiği Suudi Arabistan’da, Salih’in görevi bırakma süreci hazırlandı. Körfez ülkelerinin çabalarıyla muhalifler, Şubat 2012’de Salih’in yerine yardımcısı Mansur Hadi’nin geçmesini kabul etti. Ancak hem güneyde hem de kuzeyde silahlı çatışmalar durulmadı. 2014 temmuzunda Husiler Amran vilayetinde kontrolü ele geçirdi. Eylülde ise birkaç günlük çatışmaların ardından başkent Sana’ya hakim oldular. Ali Abdullah Salih, ordudaki kendisine bağlı unsurlarla birlikte eski düşmanı Husilerin tarafına geçmişti. Hadi yönetimi, Salih ve Husilerin ulusal birlik hükümeti girişimleri sonuçsuz kalınca savaş büyüdü. Salih ve Husi güçleri, ülkede nüfusun yoğun olduğu batı ve kuzey bölgelerinde kontrolü ele geçirdi.

Suudiler neden müdahale etti?

Suudi Arabistan’ın Yemen’deki savaşa müdahalesi, şimdi Veliaht Prens olan Muhammed bin Selman’ın Savunma Bakanlığı’na atandığı Mart 2015’te başladı. Arap ülkelerinden bir koalisyon oluşturan Suudiler, Salih güçleri ve Husilere karşı Mansur Hadi yönetimini desteklemek için hava operasyonlarına başladı. Ayrıca Husilerin kontrolündeki bölgelere kara ve deniz ablukası kondu. Bu abluka, ülke genelinde kıtlığa ve saşgın hastalıklara neden oldu. Husiler, bu süre içinde zaman zaman Suudi topraklarına saldırılar düzenledi. Ancak aradan iki buçuk yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen taraflar birbirine üstünlük sağlayamadı.

Bu bir mezhep savaşı mı?

Yemen’in demokrafik yapısına dair farklı tahminler bulunuyor. BM raporuna göre 24 milyonluk ülkede Şiiler nüfusun yüzde 45’ini, Sünnilerse 53’ünü oluşturuyor. Britannica’ya göre ise Şiilerin oranı yüzde 35, Sünnilerin oranı yüzde 65. Şiilerin büyük kısmı Zeydi iken, aralarında önemli oranda İsmaili de bulunuyor. Zeydilik, Şia’nin Sünniliğe en yakın kolu olarak biliniyor. Zeydilerin Sünnilerle birlikte namaz kıldığı, Zeydi din adamlarının görüşlerinin Sünni din adamları tarafından kabul edildiği belirtiliyor. Ancak İran’a yakın bir ideolojiye sahip Husiler ve Suudi etkisindeki Selefi gruplar arasında uzun yıllardır çatışmalar yaşanıyor.

İran nüfuzu nasıl ortaya çıktı?

Aslında Sünnilere yakın bir anlayışa sahip olan Yemen Şiilerinin, İran’la tarihi bir bağı bulunmuyor. Ancak 2004’te kurulan Ensarullah Hareketi (Husiler), İran’a yakın bir ideolojik çizgide. Hareketin kurucusu Hüseyin Bedreddin Husi ile kardeşi ve şu anki lideri Abdülmelik Bedreddin Husi, bir dönem İran’da yaşamış. Husilerin, kontrolleri altındaki bölgelerde de İran rejimine benzer bir şeriat yönetimi uyguladığı belirtiliyor. İran’ın Yemen’deki etkisi de Husilerin büyümesine bağlı olarak arttı. Husilere Hizbullah üzerinden destek veren Tahran yönetiminin, harekete silah da sağladığı ifade ediliyor. 

Ali Abdullah Salih nasıl yükseldi, nasıl düştü?

1942 doğumlu Ali Abdullah Salih, 16 yaşında er olarak adım attığı Kuzey Yemen ordusunda , 1977 yılında Taiz askeri yönetim valiliğine yükseldi. Bir yıl sonra suikastle öldürülen Başkan Ahmed Bin Hüseyin’in yerine tek aday olarak girdiği seçimi kazandı. 1990 yılında Kuzey ve Güney Yemen’in birleşmesinin ardından, ilk Yemen Devlet Başkanı oldu. Bir Zeydi olan Salih, birleşmenin ardından da kuzeydeki Zeydiler ve güneydeki ayrılıkçı Selefilerin silahlı ayaklanmasıyla mücadele etti. Arap Baharı’nın ardından suikast girişimine maruz kalan Salih, 2012’de Suudilerin de araya girmesiyle görevi bıraktı. Ancak Yemen’de savaşın başlaması ve Husilerin geniş toprakları ele geçirmesinin ardından, ordudaki kendisine bağlı unsurlarla birlikte Husilerin tarafına geçti. Bu ittifak üç yılın ardından çatırdamaya başladı. Geçen aylarda Husileri eleştiren açıklamalar yapan Salih, haftasonu ise Suudilerle ‘yeni bir sayfa açabileceğini’ belirtti. Bu açıklama, Salih’in sonunu getirdi. Salih ve Hadi güçlerinin başkent Sana’ya operasyonu beklenirken, Husiler Salih’i öldürdü.

Husiler kimdir? Nasıl bu kadar güçlendiler?

Ensarullah Hareketi, 1994 yılında Hüseyin Bedreddin Husi tarafından kuruldu. Husi’nin, 2004 yılında Ali Abdullah Salih yönetimi tarafından öldürülmesinin ardından, örgüte adı verildi. 2004’te başlayan silahlı ayaklanma, 2010’da hükümetle yapılan anlaşmayla noktalandı. Ancak 2011’deki Arap Baharı isyanlarında Husiler de aktif biçimde yer aldı. Bu dönemde oluşan güç boşluğundan faydalanan ve başkanlıktan ayrılan Ali Abdullah Salih’le ittifak yapan Husiler, 2014’te başkenti ele geçirdi. İran’a yakın bir çizgideki örgüt, “Allahuekber, Amerika’ya ölüm, İsrail’e ölüm, Yahudilere lanet, İslam’a zafer” sloganını kullanıyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Husiler, Eski Yemen Cumhurbaşkanı Salih'in cenazesine el koydu
Son çatışmalarda Sana’da 125 kişi öldü

Dünya Haberleri